| Konu: | KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE YARGI KARARINA RAĞMEN KADROYA ALINMAYAN TAŞERON İŞÇİLER HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 21.02.2013 |
ENVER ERDEM (Elâzığ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı bölge müdürlüklerinde taşeron işçisi olarak çalıştırılan, ancak açtıkları davalar sonucunda Karayolları Genel Müdürlüğünün sürekli personeli olduğu tescillenen 9 bin civarındaki işçinin yaşamış oldukları sorunları bir kez daha gündeme getirmek üzere söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı bölge müdürlükleri bünyesindeki iş yerlerinde yıllardır Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre hizmet alımı yapılmaktadır. Ancak, yapılan bu ihalelerde Kamu İhale Kanunu'nun 4'üncü maddesinde tanımlanan şekilde bir hizmet satın alınmadığı, yapılan işin işçi temin etmekten öteye bir işlem olmadığı ve yapılan işin sadece primleri yatırmaktan ibaret bir işlem olduğu ortaya çıkmıştır. Bu şekilde istihdam edilen işçilerin zamanla kalifiye hâle geldikleri, ihaleyi kazanan firma hangisi olursa olsun aynı işçileri çalıştırmaları yönünde kurumlarınca kendilerine telkinde bulunulması sonucunda Karayolları bölge müdürlüklerinde çalışan, sayıları bugün 9 bin civarında olan, asli hizmetler yürüten bir işçi topluluğu ortaya çıkmıştır.
Çok zor şartlar altında çalışan bu işçiler "taşeron işçi" olarak görüldüğü için Karayolları Genel Müdürlüğünün kadrolu işçilerine tanınan yasal hak ve imkânlardan mahrum oldukları gibi, çalıştıkları iş yerlerindeki benzer işi yapan diğer işçi arkadaşlarının istifade ettiği toplu iş sözleşmesinden doğan haklardan da mahrumdurlar.
Bu haksızlıkları ortadan kaldırmak için yargıya giden taşeron işçiler, sürekli işçi olduklarına dair yargı kararlarını almış, Yargıtaya da bu kararlarını tescil ettirmişlerdir. Almış oldukları bu yargı kararlarına rağmen, söz konusu işçilere kadro verilmemiş, yargı kararlarının gereği yerine getirilmemiştir. Yargı kararları doğrultusunda işlem yapılmak üzere Ulaştırma Bakanlığının Maliye Bakanlığına yazmış olduğu yazıya da maalesef, Maliye Bakanlığı olumlu bir yanıt vermemiştir. Mahkeme kararlarına rağmen, bahse konu işçilerin kadroya alınmaması hem uluslararası sözleşmelere hem Anayasa'ya hem de çalışma yasalarına aykırı olduğu kadar, hakkaniyete ve adalet ilkelerine de aykırılık teşkil etmektedir.
Değerli milletvekilleri, bu işçilerin hizmet alımı yoluyla çalıştırılmalarının devlete olan maliyeti yaklaşık olarak 192 milyon lira civarındadır. 12'nci dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin Ek 1/B skalasının 1'inci derecesinin 1'inci kademesine göre çalıştırılmaları hâlinde maliyetleri sadece 201 milyon lira olacaktır yani devlete ilave bir yük gelmeyecektir. Yine, bu işçilerin işten çıkarılması hâlinde ödenecek rakamın 675 milyon lira olduğu göz önünde bulundurulursa bu taşeron işçilerin sorunlarının bir an önce çözülmesi ehemmiyet arz etmektedir. 94 sayılı ILO Sözleşmesi de kamu kuruluşlarının ihaleyle iş verdikleri işveren işçilerine -ya da hizmet alımı yoluyla- yüklenici firma işçilerine asıl iş yerlerinde uygulanan, toplu sözleşmelerinde yer alan haklarından daha az haklar verilemeyeceğini hükme bağlamıştır. Buna rağmen bizde bu kural hâlâ göz ardı edilmektedir.
Değerli milletvekilleri, 9 bin aileyi yakından ilgilendiren bu sorunun çözümü bir yana, maalesef, bugün Hükûmet bu taşeron işçilerin çalıştıkları işlerde, işin tamamını ihaleye çıkararak, bu insanların durumlarının düzeltilmesi bir yana, mevcut işlerini de kaybetmeyle karşı karşıya bırakmıştır.
Bu insanların sorunlarının araştırılması ve sorunlarının çözümü için bir Meclis araştırması önergesi de vermiş bulunmaktayım. Bu soruna Meclisimizin bigâne kalmaması için Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili olarak bir kez de bu kürsüden dile getirmenin doğru olacağına inanmıştım, onun için söz aldım.
İlgili bakanlıkların üzerine düşen görevleri yerine getirerek, bu taşeron işçilerin sorunlarını çözerek bu sorunun ortadan kaldırılmasını temenni ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)