| Konu: | 18 MAYIS KIRIM SÜRGÜNÜNÜN YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 16.05.2013 |
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün mübarek Regaip Kandili. Türk İslam âleminin Regaip Kandili'ni kutluyorum.
Türk milleti büyük devletler kurmanın bedelini, acılarını bugüne kadar yaşayagelmiştir. Tarihte 24 milyon kilometrekareden 780 bin kilometrekareye düşen hükümranlık alanlarımızda kalan Türkler, soydaşlarımız, akrabalarımız belli bir dönemden sonra, gerileme döneminden sonra büyük acılar yaşamışlardır. İşte bu acılardan biri de, en büyük acılardan biri de 18 Mayıs 1944'te Rusların, Kırım'da yaşayan Kırım Türklerine yaptıkları soykırımdır.
Kırım Hanlığı 1783'te Rusya İmparatorluğu tarafından yıkıldıktan sonra, burada yaşayan soydaşlarımız, akrabalarımız gerçekten çok büyük eziyetler çekmişlerdir. İnsanca yaşama isteğinden başka istekleri olmayan bu soydaşlarımızın, 18 Mayıs 1944'te gece yarısı, sabaha karşı evlerinde yatmakta olan çocukları kaldırılarak zorla, süngülerle evlerinden çıkartılmış, on dakika içinde evlerini boşaltmaları istenmiştir. Bunun üzerine evleri boşaltılan ve vagonlara doldurulan Kırım Türkleri, o uzunca yolculukta maalesef sürgüne çıkan o nüfusun tam yüzde 46,2'sini kaybetmişler ve Hakk'ın rahmetine kavuşmuşlardır.
Bu sürgüne gönderilenlerin arasında 112.700 çocuktan 60.034'ü; 93.200 kadından 40.085'i; 32.600 erkekten 12.061'i hayatını kaybetmiştir ve bu, insanlık tarihine de bir acı olarak geçmiştir. Bu sürgüne gönderirken trenlere göndermeyi unuttukları bir köyde, Arbat isimli bir köydeki soydaşlarımızı da yine,bir gemiye bindirerek, denize açıldıktan sonra geminin kapaklarını açarak, onların şehit olmasına, vefat etmesine vesile olmuşlardır. Yani 18 Mayıs 1944'te gerçekten çok büyük acılar yaşanmıştır.
Tabii, bu sürgün esnasında altı aylık bir bebek olan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu da bulunmaktaydı. Abdülcemil Kırımoğlu, altı aylıkken ailesinin, kardeşlerinin gördükleri bu esareti bizzat içinde yaşayan bir insan olarak bu mücadelesini, bu hak arama mücadelesini uzunca yıllar ve bugüne kadar da sürdürdü. Abdülcemil Kırımoğlu yıllarca, on altı yılı aşkın, zindanlarda, çalışma kamplarında geçirdi hayatını. Daha sonra da bu mücadelesinin sonucunda, bugün Ukrayna'da bir milletvekili olarak hayatını devam ettirmekte. Ancak Abdülcemil Kırımoğlu şunu ifade ediyor: "Benim haklı davamın mücadelesinde bir bebeğin kanının dökülmesine vesile olursam davam başarıya ulaşsa bile bunu başarı olarak görmem." diyor Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu.
İşte, bu anlamda bir hak arama mücadelesi verenlere örnek olan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na da buradan selamlarımı ve saygılarımı iletmek istiyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)