| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ MODELİ İLE TESİS YAPTIRILMASI, YENİLENMESİ VE HİZMET ALINMASI HAKKINDA KANUN (S.S:417) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 21.02.2013 |
MUHARREM IŞIK (Erzincan) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 19'uncu madde üzerinde verdiğimiz değişiklik önergeleri üzerinde konuşacağım, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu yasada da, daha önceden uyguladığınız modeller gibi ülkeyi sanki babanızın çiftliği gibi yönetiyorsunuz ve bütün değerlerimizi sattığınız gibi sağlığı da satıp özelleştiriyorsunuz.
Tabii, kamu-özel ortaklığı kesinlikle Türk sağlık sistemine uymuyor. Günlerdir bir sürü konuşuyoruz, bağırıyoruz, çağırıyoruz, dışarıda tabip odaları, sağlık çalışanları bağırıyor ama hiçbirini önemsemiyorsunuz. Tabii, buradaki asıl hedef sağlıktaki vergi gelirlerinden ve bütçeden ayıracağınız payı yok etmek, bunu katmamak. Nasıl yapacaksınız bunu?
Özellikle OECD ve Dünya Bankası size "Harcamaları frenleyin, SGK harcamaları çok fazla oluyor, bunları bir an önce göndermeniz gerekiyor, çok cömertçe davranıyorsunuz" diyor. "Bunu yaparken de işte özellikle otelcilik hizmetlerini, tıbbi hizmetleri artırarak daha güzel gösterin ve ödemeleri vatandaştan alın." diye talimat verdi, bunu uygulamaya başladınız.
Tabii, bu yöntemle eşit hizmet, sağlık hakkı, sosyal devlet anlayışı tamamen yok olacak. Bunu biz anlatmaya çalışıyoruz ama anlamıyorsunuz. Ben şunu da söylemek istiyorum: Ben eminim ki, buradaki iktidarın yüzde 99 milletvekili bu yasayla hiç ilgilenmedi, hiç okumadı. Yasanın ne olduğunu bilmeden gidip nasıl anlatacaklar onu da bilmiyoruz tabii.
Özellikle Dünya Sağlık Örgütü, Britanya Tıp Derneği, Türk Tabipleri Birliği ve diğer tüm sağlık kurumları bu modelin çok kötü olduğunu anlatıyorlar. İngiltere'deki başarısız kamu-özel ortaklığıyla ilgili olarak orada yapılan açıklamalar var. Orada ne kadar başarısız olduğunu zaten açıklıyorlar ama biz anlayamıyoruz.
Tabii, bu maddeyle ilgili ne getirilecek? Bu maddede, 19'uncu maddede siz daha çok kadrodaki kişileri ve yer değiştirecek kişileri korumak için yapmışsınız. Tabii, yine her yasada olduğu gibi 2.590 kişinin de -şu anda eminim ki onlar da bellidir- kadrolarını belirlemişsiniz. Kadro yaparken tabii, hiçbir zaman için sağlık çalışanlarını, 650 bin sağlık çalışanını düşünmediniz. Bunların kadrosu da kâğıt üzerinde yazmayan kölelik kadrosu olarak geçecektir.
Bu yasayla birlikte tüm tıbbi hizmetleri siz şirketlere devredeceksiniz. İhaleyi alan şirketlerin özellikle zarar etmemeleri için ne gerekiyorsa onu yapacaksınız. Hatta bu ihaleyi verdiğiniz firmaların uluslararası firmalara, finans kurumlarına satması için onun da önünü açacaksınız.
Her ne kadar yasada yazmasa bile özellikle 5'inci maddedeki o gizli maddelerle birlikte yüzde 70 de doluluk oranını söz vereceksiniz. Bu da demek ki, zorla hastaneye hasta gönderttireceksiniz.
Özellikle sağlık çalışanını "Ne kadar çok hasta bakarsan o kadar çok para kazanırsın." diye kandıracaksınız. Gerçi vermeyeceksiniz ama? Dolayısıyla, milleti sürekli tahlil yaptırmaya, film çektirmeye, gereksiz ameliyatlara yönlendireceksiniz. Tabii, bu, o şirketi alan, hastaneyi işleten patronun da işine geleceği için bunu da teşvik ettirecektir büyük ihtimalle. Tabii, bu işletmeciler, rantçı, paragöz patronların yanında çalışan köleler sandığınız hekimlere vereceğiniz akıllarla "Hastalar eğer uzun kalacaksa onları yatırmayın, kısa dönemde yatırın ya da parası varsa onları yatırın." diye talimatlar vereceksiniz. "Yok, eğer öyle bir şey olmuyorsa, gelir getirmiyorsa onları özel hastanelere gönderin, orada zaten soyuyorlar." dedirteceksiniz.
Kamu-özel ortaklığıyla birlikte hastanelerin döner sermayesi dediğim gibi, düşeceği için çalışanlara hiçbir şey kalmayacaktır.
Dün söyledim, her ne kadar "Hayır özelleşmedi." deseler de hastaneler, parklar, oteller, eczaneler, kafeteryalar, hepsi özelleşecek.
Bu yasayla birlikte çalışanların emeği legal ya da illegal yoldan kesinlikle elden alınacaktır.
Tabii, en güzeli de firmalara, verdiğiniz damga vergisi, harçlardan, KDV'lerden ve İhale Kanunu'ndan dışarıda tutarak bolca para kazandırılmasını sağlamak.
Değerli milletvekilleri, bugün gazetede bir yazı okudum. Yazıda diyor ki: "Bal Tanıtım Derneği Başkanı Altın Arı Ödülü'nü bu yıl Sayın Başbakana verecekmiş." Hayırlı olsun. Yalnız verirken Başbaşkanı aradığı zaman Sayın Başbakan şöyle demiş: "Ödül almak için ne yaptım ki?" diye şaşırmış. E, doğru- demek şaşırmış- çünkü günlük en az 100 televizyonda sahte ballar satılırken Sayın Başbakan hiçbir şey yapmadığı gibi bu ülkenin değerlerini kazanırken, bu ülkedeki her tarafı özelleştirirken de hiçbir şey yapmadı. Sağlık konusunda da kesinlikle bir şey yapmadı. Ne kadar şu anda film izlesek de, reklam kısmında vatandaş memnun gibi görünse de aslında sağlık çalışanlarının çektiği eziyetleri bir iki sene sonra vatandaş da çekecek.
Son olarak şunu söylemek istiyorum: Yürü bre Hızır Paşa, senin de çarkın kırılır. Güvendiğin para babaların, onlar da bir gün devrilir.
Umarım siz de yakın zamanda zaten sağlık çalışanlarının vebalini alarak ve de daha sonra görecek vatandaşların vebaliyle birlikte devrileceksinizdir. Bu da görmeden geçecektir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)