GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ MODELİ İLE TESİS YAPTIRILMASI, YENİLENMESİ VE HİZMET ALINMASI HAKKINDA KANUN (S.S:417)
Yasama Yılı:3
Birleşim:69
Tarih:21.02.2013

ARİF BULUT (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan yasa tasarısının 22'nci maddesinde vermiş olduğumuz önerge üzerine söz almış bulunmaktayım.

Egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olan yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. Sayın Bakan, öncelikle Bakanlığınızın Türk milletine, sağlık camiasına ve size hayırlı olmasını dilerim.

Değerli arkadaşlar, AKP'nin "Sağlıkta Dönüşüm Programı" adı altında uygulamaya soktuğu bu garabet programın ulaşacağı son nokta bu yasa değildir, heybede iki yasa daha vardır, birçok yönetmelik vardır. Sağlık turizmi ve serbest sağlık bölgeleri -ki buralar vergiden muaf olacaktır- ve geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamaları vardır, bu yasalar peş peşe gelmektedir. Ancak anayasal bir hak olan sağlık giderek daha çok piyasa koşullarına terk edilmektedir. Bu yasa tasarısı bunun en büyük örneğidir.

Bu yasaya göre yirmi beş yılda bu hastaneleri yapacak olan tedarikçilere yaklaşık 55 milyar ödenecektir. Bu miktarda para ile bugünkü şartlar göz önüne alındığında 270 bin yataklı hastaneler yapılabilmektedir.

Türkiye'nin bugünkü ihtiyacı olan kaliteli yatak sayısı 150 bin civarındadır. Ayrıca yatak başına yapım maliyetini kıyasladığımızda, kamu eliyle yapılan yatak başı maliyetin yaklaşık 4 katına mal olmaktadır. Ayrıca, tam KDV muafiyeti ve asgari 500 milyon Türk lirası yatırımlar için tam hazine garantisi söz konusudur.

Bu yasa tasarısına bir bütün olarak bakıldığında Türkiye'nin buna ihtiyacı yoktur ve bu tasarıda kamu yararı gözetilmemiştir ve bu tam anlamıyla bir özelleştirmedir. "Kamu-özel ortaklığı" lafı bir kandırmacadır, takiyedir. Sağlık, bir otoyol işletmesi, bir elektrik dağıtım işlemi değildir. Sağlık anayasal bir haktır ve hiçbir şekilde ötelenemez. Bu işlem, işletmecisi açısından tam anlamıyla ballı börek işidir. Ancak hekim ve sağlık çalışanları açısından bakıldığında, tam anlamıyla bir taşeronlaşma durumu söz konusudur. Ayrıca yirmi beş yıl kira garantisi sonrası hastanenin kamuya devredilecek olması da ayrı bir sorundur.

Size 600 yataklı Antalya hastanesinden örnek verebilirim. 1985 yılında hizmete alınmış, 2007 yılında boşaltılmıştır. Yani ömrü yirmi iki yıl olmuştur, yirmi beş yıl bile dayanmamıştır. Dolayısıyla, bu süre son derece uzun bir süredir.

Bu yasa ile özel sektör yani çok uluslu ortaklığı olan özel sektör Türkiye'deki sağlık hizmetlerinde egemen taraf hâline gelmiştir. Türkiye'deki önemli hastane zincirleri şimdiden çok uluslu şirketlerin kontrolüne geçmiştir bile. Medical Park, Memorial, Medicana hastaneleri buna birer örnektir.

Sayın Bakan, 30 Kasım 2012'de Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği'ni yayınladınız. Bu konuyu tam olarak bilip bilmediğinizi bilmiyorum. Hastane ve sağlık hizmeti vermek amacıyla kurulacak tüm kuruluşlar bundan sonra açık artırma yöntemi kullanılarak ihale edilecek ve en yüksek ücreti verenler alabileceklerdir. Bu yönetmelik sağlık konusuna bakışınızı çok net olarak ortaya koymaktadır. Bu durum kendinizi aştığınızın bir göstergesidir. Daha önce de defalarca tenkit ettiğimiz sorunlar devam etmektedir. Kamu hastanelerinde çalışanlarda tükenmişlik sendromu had safhadadır. Emekli doktorların hayatı âdeta bir trajedidir. Yokluk sınırında emekli maaşı almakta, altmış beş yaşın altında olanların özel hastanelerde çalışmaları bilerek engellenmektedir.

Sayın Bakan, her 14 Mart Tıp Bayramı'nda eski bakan "Başbakan talimat verdi, emekli doktor maaşlarını düzeltiyoruz." diye bu kürsüden her zaman beyanat vermiştir. Ancak, emekli doktorların maaşları düzeltilmediği gibi, biraz önce söylediğim, özel hastanelerde çalışmaları da bilerek engellenmektedir.

Sayın Bakan, uzman bir doktora iki defa ayrı ayrı mecburi hizmet yaptırarak yapmış olduğunuz zulmü emekli olduktan sonra da lütfen devam ettirmeyin. Yapmayın bu zulmü. Hiç olmazsa emekli olduktan sonra istedikleri yerde çalışabilsinler. Temel hak ve özgürlüklerden olan çalışma özgürlüğünü ortadan kaldırmayın.

Bu yasanın ulusumuza hayırlı olmasını diler, Genel Kurulumuza teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)