| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ MODELİ İLE TESİS YAPTIRILMASI, YENİLENMESİ VE HİZMET ALINMASI HAKKINDA KANUN (S.S:417) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 21.02.2013 |
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, biraz önce konuşmamda belirttim. Bu yöntemin Türkiye'ye has bir yöntem olmadığını, dünyada bazı ülkelerde uygulanan bir yöntem olduğunu biliyoruz. O ülkelerdeki sonuçlarını araştırdık, gördük ki özellikle sağlık alanında felaketlere yol açmış.
Kamu-özel ortaklığı sağlığa zararlıdır; sağlık çalışanlarına da, sağlık hizmeti alacak olana da zararlıdır. Peki yararı kime bu kanunun? 2020 yılında dünyada bu yöntemden yaklaşık 8,5 trilyon dolar gelir elde etmeyi hedefleyen büyük şirketler var arkadaşlar. Onlar bunu bekliyorlar. Biz, felaketi yaşayanlardan öğrendik ve sesimizi sizin de duymanızı istiyoruz ve bekliyoruz.
Bu yöntemin modern hastaneler yapmak için, millete daha iyi ve kaliteli hizmet için, bütçe kısıntıları nedeniyle bir an evvel hastaneleri tamamlamak için en iyi yöntem olduğunu sizlere söyleyecekler ama bunun bir aldatmaca olduğunu, bir yalan olduğunu siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz.
Türkiye'de hâlihazırda kullanımda 122.399 hasta yatağı olduğunu, ulaşılmak istenen yatak sayısının 147 bin olduğunu ve şu anda yapımı süren hastanelerin 27 binden fazla yatağa sahip olduğunu biliyor musunuz arkadaşlar? Yani Türkiye'nin uzun vadede ihtiyaç duyduğu hasta yatağı eksikliği yoktur. Bugüne kadar yapılan on dört ihalede öğrenilebilen sadece bina kullanım bedeli karşılığı ödenecek kiraların yılda 2 milyar 180 milyon 085 TL gibi... Bu rakam Sağlık Bakanlığının Merkez Teşkilat bütçesi kadardır. Yirmi beş yıllık toplamında 54 milyar 502 milyon lira ki, bu rakamın da 27 binden fazla hasta yatağı yatırımı için gereken 5,1 milyar TL'nin 10 katından fazla olduğunu biliyor musunuz değerli arkadaşlar?
Kamu-özel ortaklığı yöntemiyle sadece yenileme yapıldığını, yeni yatırım yapılmadığını, Yüksek Planlama Kurulunun mevcut hastanelerin kapatılması kaydıyla ihalelere onay verdiğini biliyor musunuz?
Tasarıdaki hükümle tüm tıbbi hizmetlerin de şirketlere devredilmesinin önünün açıldığını biliyor musunuz değerli milletvekilleri?
İhaleyi alan şirketlerin hastaneleri yöneteceğini, hatta ihaleyi alan şirketlere kredi verecek çok uluslu finans kuruluşlarının uygun görmeleri durumunda hastanelere el koyup yöneteceklerini biliyor musunuz sayın milletvekilleri?
Şehir hastanesi ihalelerini alan şirketlere, sanki otoyol işleteceklermiş gibi, toplumu hasta etmek üzerinden yüzde 70 doluluk oranı vadedildiğini biliyor musunuz sayın milletvekilleri?
Bu yöntemle yapılan hastanelerde çalışan sağlık çalışanlarına "Ne kadar çok hasta, o kadar çok para." denildiğini biliyor musunuz sayın milletvekilleri?
Kira artışları yapılırken şirketlerin yabancı para biriminden borçlanmaları durumunda döviz kuru farkından kaynaklanacak olası zararların kiraya nasıl yansıyacağını biliyor musunuz sayın milletvekilleri?
Tasarı hazırlanırken, Sağlık Bakanlığı kaldırılırsa belirsizlik olmasın diye hükümler konulduğunu, bu kiraların ödeneceği döner sermaye havuzundan personele dağıtılacak ödemelerin azaltılacağını biliyor musunuz sayın milletvekilleri?
Hastanelerimize el koyacak şirketlerin gelirleri daha da artsın, kira ödemeleri garanti altına alınsın diye çalışanların ücretlerinin giderek azaltılacağını, buradan hizmet alacakların giderek daha çok katılım payı vereceğini biliyor musunuz sayın milletvekilleri?
Kamu-özel ortaklığıyla yurt dışından yapılacak tesislere hekimlerimizin "mecburi hizmet" adı altında gönderileceklerini biliyor musunuz sayın milletvekilleri?
İhale alan şirketin alacakları kredilere ve bunların her türlü ek masrafına doğrudan hazine garantisi verildiğini, her türlü damga vergisi ve harçtan vareste, KDV'den muaf olduklarını biliyor musunuz sayın milletvekilleri?
Tasarı sayesinde taşeron sistemin pervasızlaşarak hastanelerin yenilenmesi için bile, örneğin, cerrahi hizmetlerin dışarıdan satın alınabileceğini biliyor musunuz sayın milletvekilleri?
Bu hastanelerde Sağlık Bakanının kiracı olacağını, hatta Sağlık Bakanının Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun kendi binalarında şirketlerin kiracısı olacaklarını biliyor musunuz sayın milletvekilleri?
Biz bunları istemediğinizi bilmek istiyoruz, duymak istiyoruz, vereceğiniz oylarla görmek istiyoruz. Ama talimatlar yukarıdan ve uluslararası şirketlerden geldiği için ve IMF'den, Dünya Bankasından geldiği için, Dünya Ticaret Örgütünden geldiği için sizler onların söylediklerine evet oyunu vereceksiniz ve bu kanunu buradan geçireceksiniz. Ama bilin ki on yıl sonra, on beş yıl sonra çocuklarınız ve torunlarınız evet oyu verdiğiniz bu kanun tasarısının zararlarını ve büyük felaketini o zaman yaşayacaklar ve görecekler ve onların vebali, onların günahları da sizin omuzlarınızdadır.
Sayın Bakan, son olarak Bozyaka Hastanesinde yaşanan -acilde yaşanan- olayları dile getirdim ve?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSA ÇAM (Devamla) - ?telefonla bildirdim, geri döndünüz çok teşekkür ederim. Ama acilde yaşanan olaylar hâlâ devam ediyor. Olaya lütfen müdahale etmenizi bekliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)