GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2000 TARİHLİ TEHLİKELİ VE ZARARLI MADDELERLE KİRLENME OLAYLARINA KARŞI HAZIRLIKLI OLMA, MÜDAHALE VE İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜNE KATILMAMIZIN UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:54
Tarih:17.01.2013

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Göç konusu gerçekten önemli bir konu, hem büyük şehirlerimizi ilgilendiriyor aslında hem de bütün Türkiye'yi ilgilendiriyor. Biz Kalkınma Bakanlığı olarak genel politika anlamında şunu düşünüyoruz: Bu konuda özellikle bölgesel politika çok önemli yani yerelde yaptığınız işler, istihdamı artırmanız, nispi olarak geri kalmış bölgelerde cazibe merkezleri oluşturmanız, buralarda nüfusu tutmanız çok önemli. Tabii, bunu yüzde 100 başarmak belki kolay değil ama bu yönde gayret sarf ediyoruz.

Son yıllarda da önemli bazı kurumsal enstrümanlarla bunu yapmaya çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi, bölgesel programlarımız. GAP, DAP, KOP, DOKAP gibi programların temel amaçlarından bir tanesi, aslında, bu göçü azaltmak. Rakamlara baktığınızda nispi olarak azaldığını görüyorsunuz yani yine devam ediyor göç ama geçmişe dönük olarak nispeten bir azalma var. Bu aslında büyük şehirlerimiz açısından da önemli çünkü sorunu kaynağında çözmüş oluyorsunuz. Orada çözmezseniz, o nüfus gelip büyük şehirlerde başka sorunlara yol açıyor. Dolayısıyla, biz, yatırım ödeneklerimizde, kamu yatırım ödeneklerinde, özellikle ortalamanın altında bölgeleri önceliklendirdik. Baktığınız zaman, DAP bölgesinde on yıllık süreçte 4 katından fazla bir artış yaptık; DOKAP bölgesinde yine 5 kata yakın bir artış yaptık yatırım ödeneklerinde; KOP bölgesinde 6 kat civarında bir artış yaptık; GAP bölgesinde de yine bunun üzerinde bir artış yaptık. Yani, toplam yatırım ödeneklerimizde bu nispi olarak az gelişmiş bölgelerin payı on yıl önce yüzde 20'ler civarındayken, bugün yüzde 35'ler civarına çıkmış durumda. Bu önemli bir unsur. Diğer taraftan, teşvik politikalarımızla yine bu bölgelerde özel sektör yatırımlarını teşvik ediyoruz. Burada da "SEGE" dediğimiz, Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi'ni bir kriter olarak kullanıyoruz. Göçün çok olduğu bölgeler, takdir edersiniz ki nispi olarak az gelişmiş bölgeler. Buralarda özel sektör yatırımlarına da ayrıcalıklı destekler veriyoruz. En son teşvik sistemimizde de  6 bölge hâlinde bu bölgelerimizi sıraladık ve teşvik sistemimizin bölgesel boyutunu ona göre ayarladık.

Diğer taraftan, kalkınma ajansları gibi yeni birtakım yapılanmalarla yine buralarda yerel dinamikleri harekete geçirmeye çalışıyoruz. Çünkü biz şuna inanıyoruz: Sadece merkezden politikalarla bu işler çözülmez, yerel aktörlerin sürece girmesi lazım -yerel yönetimlerin, iş dünyasının, sivil toplumun- ve her yöremiz için bir ayrı vizyon belirleyip, oranın mukayeseli üstünlüklerini iyi analiz edip, onun üzerinden bir bölgesel strateji geliştirmek lazım. Bunun için ajanslarımıza biz hep şunu söylüyoruz: Bunlar, sadece para dağıtan kurumlar değil, bilgi üreten kurumlar; yerel aktörlerle birlikte, bütün katılımcı mekanizmalarıyla birlikte, o bölgeler için yeni çıkış yolları arayan kurumlar. Ben, özellikle geçen yıl, bütün bölgelerimizde bunu temel öncelik olarak belirledim ve bütün sekreterlerimizden de bunu istedim doğrusu: Daha fazla analiz, daha fazla bilgi. Bu, insan gibi, nefsini daha iyi bilenin kendini daha iyi geliştirebileceği gibi, yörelerde de aynı şey geçerli; ne kadar iyi tanırsanız, iyi analiz ederseniz, o kadar iyi stratejiler belirlersiniz. Bu yönde de çeşitli çalışmalarımız var, şimdi çok detayına girmemiz mümkün değil.

Sayın Gök köylerle ilgili soru sordu; yol, su, kanalizasyon problemleri. Burada, KÖYDES gibi çok önemli bir program uyguladık. Bugüne kadar 7,9 milyar lira kaynağı bu işlere ayırdık, yol ve içme suyu başta olmak üzere ve gerçekten çok büyük bir atılım gerçekleşti kırsal alanda. Buna yine devam ediyoruz 2013 yılında da.

Ayrıca, Büyükşehir Belediyeleri Kanunu'nda, biliyorsunuz, bütün alan artık büyükşehirlerin kapsamına girdi. Ankara da bunlardan bir tanesi. Bundan sonraki süreçte büyükşehirlerimiz, daha bütüncül bir şekilde, kaynakları, imkânları bir havuzda toplayarak bu kırsal alana da, eskiden kırsal alan olan bölgelerimize de daha iyi bir hizmet götürecek diye inanıyorum. Büyükşehirlere de zaten yeni mali imkânlar oluşturduk, bunlar da bu anlamda faydalı olacak.

Sayın Erdemir özel sektör borçluluğunu sordu. Bu, tabii ki makroekonomik açıdan dikkatle izlememiz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Peki, bir sonrakinde?