| Konu: | BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 11.11.2012 |
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben de şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Türk milletinin başı sağ olsun.
Meşhur bir misal vardır: Deveye sormuşlar "Neren eğri?" diye. O da demiş ki: "Nerem doğru?" Şimdi, bu kanuna baktığımızda, hakikaten, doğru olan bir tarafı yok, Anayasa'ya aykırı, kanunlara aykırı, İç Tüzük'e aykırı. Sayın Meclis Başkan Vekilinin de "Yetkim olsaydı geri çekerdim." dediği bir kanunu görüşüyoruz.
Tabii, bütün bunlara baktığımızda, kanunun da içeriğine baktığımızda, aslında, bu millete çok da katkı sağlayacak bir kanun da olmadığı bir gerçek. Kanunun genel gerekçesinde "Bu ilke ve değerler bir yandan vatandaşlar için hizmet kalitesini geliştirerek vatandaş memnuniyetini artırmayı?" diye ifade ederek devam ediyor.
Bakın, bütün arkadaşlarımız çıktığında ifade ettiler "Bu başka bir projenin altyapısıdır, federasyonlaşmayı getirecektir." vesaire. Eğer bunlar olmasa, gerçekten böyle bir projenin peşinde olmasa İktidar, bu kanun gerçekten görüşülmeyecek, geçmeyecek bir kanun. Sebebine gelince, bakın, iktidar partisi -ben, ikinci dönemim, beş yılı aşan bir süredir buradayım- kolay kolay, kendisine oy kaybettirecek bir kanunu Meclisten geçirmez.
Bakın, bu kanun mevcut iktidar partisine oy kaybettirecek bir kanun. Neden? Burada ifade etmişsiniz "vatandaş memnuniyeti" diye ama ilk büyükşehir olan illerden bir tanesi Bursa'nın milletvekiliyim ben, 2008'de de çıkan kanunla, "pergel yasası" diye ifade edilen o maddeyle de 30 kilometre sınırlarının içerisine giren birçok köy oldu, dört tane de ilçe oldu. Şimdi -Bursa milletvekillerimiz de var- o pergel yasası dâhilinde, Ankara, Bursa, Adana, Samsun gibi illerin, köyden mahalleye dönüşen yerlerde yaşayanlardan "Allah razı olsun bu İktidardan. İyi ki bizi köyken mahalleye dönüştürdü, bizim bu köy, bu yasa geçtikten sonra, mahalleye dönüştükten sonra abat olduk." diyen bir tane vatandaş gösterin, ben bu yasaya "Evet." diyeceğim.
Bakın, Mudanya'nın, Gemlik'in, Kestel'in, Gürsu'nun köylerini karış karış geziyoruz, vatandaş diyor ki: "Bu yasa geldikten sonra ben kendi imkânlarımla, imece usulüyle getirdiğim suya şimdi ben büyükşehre para ödüyorum." Bu ifade ettiğimin başka bir tezadı da var, bu yasayla şimdi köyden mahalleye dönüşeceklerden beş yıl ertelediler, onu da Sayın Bakana soruyorum: Geçtiğimiz 2008'de çıkan yasayla bugüne kadar su parası ödeyenler ne yapacak, onların paralarını geri verecek misiniz, onu da buradan sormak istiyorum.
İşte, Toprak Koruma Kanunu'na göre, dönüm başına 900 lira ücret ödüyor oradaki, köyden mahalleye dönen vatandaş. Yine diyor ki: "İki göz, bir oda ev yapacağım, çocuğumu evlendireceğim veya üste bir kat daha atacağım." E, belediyeye gidiyor, 25-30 bin lira imar parası! Yahu, Allah aşkına, birisi çıksın, şuradan desin ki: "Bu yasa geçtikten sonra köyden mahalleye dönüşen oradaki vatandaşlara şu artıları var." Bir Allah'ın kulu,
bu yasayı getirenler, tasarıyı hazırlayanlar söyleyemezler yani bu yasa vatandaşın lehine, vatandaşın refahını artırıcı, vatandaşın işlerini kolaylaştırıcı bir yasa değil. Bu beş dakika içerisinde birçok örnekler verebilirim ama beş dakikayla sınırlı olduğu için belki bir başka önergede köylerden mahallelere dönüşen bu yerlerdeki sıkıntılardan çok örnekler vereceğim size. Belde olup da beldesi kapanan, o yörede yaşayan insanlardan "İyi ki belde belediyesi kapatıldı, biz de rahat ettik. İlçeden veya büyükşehirden daha fazla hizmet alıyoruz." diyen yine bir Allah'ın kuluna ben rastlamadım.
Bakın, ben "Bu ihanet yasası", vesaire, falan filan demiyorum; vatandaşın lehine olmayan bir yasa. Onun için bu yasayı bir an önce geriye çekmenizde fayda var ama hiç de niyetinizin olmadığını görüyorum. Hepinize saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)