| Konu: | BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 11.11.2012 |
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Başkan, Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Aziz Türk milleti, vekillerinden oluşmuş olan bu yüce çatı altında kurmuş olduğun devletin bekası, seni oluşturan unsurların birliği, üzerinde yaşadığın toprağın bütünlüğü konusunda taşıdığımız endişeler artık vekillerine değil, doğrudan sana hitap etmemizi gerektirmektedir. Bugüne kadar karşılaştığımız tehditlere yüksek sesle itiraz ettik. Ancak bugün üniter yapıyı değiştiren, bölücü taleplere göre hazırlanan bu düzenlemenin bundan öncekilere hiç benzemediğini, artık, etnik temelli fiziksel ve coğrafi ayrışmanın kapısında olduğumuzu görmekteyiz.
Bu uyarılarımızı senin en çok tercih ettiğin iktidar partisine yönelttik. Çünkü bizler "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır." hadisine olan bağlılığımızla hareket eden bir anlayışın mensuplarıyız. Ancak iktidar partisinden uyarılarımıza karşılık aldığımız tepki, daha çok Necip Fazıl'ın "Yağmurdan korkan ürkek başlı karınca/ Hakan sanmış kendini tepelere varınca" mısralarını hatırlatırcasına ve Yüce Yaradan'ın Araf Suresi'nin "Onların gözleri vardır görmezler, kulakları vardır işitmezler" ayet-i kerimesindeki hükme yakışır tavırlar şeklinde gerçekleşmiştir.
Hakkını yemeyelim, bazı AKP'li vekiller köşede bucakta iken, yalnız iken "Bu düzenleme tehlikeli, bizi böler." diyebilmişlerdir. "Bu düzenlemeyi Kızılcahamam'da değiştireceğiz." demişlerdir. Ancak düzenleme Meclis gündemine gelince kendilerine "Yahu, hele bir çıksın, seçimlere daha çok var, bakarız." denildiğini ifade etmişlerdir. Bu yaklaşımın sadece safları ve zihinsel özürlüleri ikna edebilecek bahaneler olduğunu tabii ki bilmektesin.
Aziz Türk milleti, İslam'la şereflendiğin günden bu yana İslam'ın bayraktarı olarak İslam'a etmiş olduğun hizmetlerden dolayı "necip" sıfatını kazandın.
Sana kem gözle bakanın, senin birliğini ve dirliğini bozanın, seni Türk milleti olarak oluşturan Arap, Kürt, Türkmen, Laz, Çerkez gibi alt kimliklerini ayrıştırmaya çalışanların Cenabı Allah'ın el-Kahhâr adıyla kahredeceğine gönülden inanmaktayız.
Dün senin "milleti sadıka" dediğin ve senin dostluğundan uzaklaştırılanların sonu, bu coğrafyanın en fakir ve en sefil devleti olan Ermenistan'da yaşamak olmuştur. Bugün de senin bir kardeşini ayırmak isteyenler, buna bu yasayla hizmet edenler Cenabı Allah'ın el-Kahhâr sıfatını göreceklerdir.
Biliyorum, Türk milliyetçilerinin seni sevdiğinin farkındasın, biz de senin bize verdiğin gücün farkındayız. Bir ozanın sözleriyle sana seslenmek istiyorum:
"Ey Türk evladı, kendine gel, kendine!
Devletini deliyorlar, kör müsün?
Düşmeyelim şu Batı'nın fendine,
Kırk elekten eliyorlar, kör müsün?
Batı hep böyledir, borç verir önden,
Vatan ister vatan, yurt ister senden.
İktisadî yönden, coğrafi yönden,
Kuşatmaya alıyorlar, kör müsün?
Türkiye, Türklerden nasıl alınır?
Hesabı yapanla dost mu olunur?
Hangi dağda hangi maden bulunur,
Bizden iyi biliyorlar, kör müsün?
Batılı diyor ki şu kanun gerek,
Biz de sanıyoruz bal ile börek.
İnsan hakkı, demokrasi diyerek,
Ne hainler buluyorlar, kör müsün?
AB için her bağımız hiç artık,
Kan bağıymış, dil bağıymış, geç artık,
Türkiye'de Türküm demek güç artık,
Türk adını siliyorlar, kör müsün?
AB ne yapıyor, bak vurup vurup?
Mozaik diyorlar mermeri kırıp!
Kürt'ü Türk'ten, Türkü Kürt'ten ayırıp,
Dilim dilim diliyorlar, kör müsün?
Sonra Kürt'ün çocuğunu kandırıp,
Hasan Sabbah gibi tam inandırıp,
Büyütüp, besleyip, silahlandırıp,
Üstümüze salıyorlar, kör müsün?
Bırak be milletim, gafleti bırak!
Aç gözünü artık, şu piçlere bak!
Vatanında bayrağını yırtarak,
Ay-yıldızı yoluyorlar, kör müsün?
Açık artık felakete gittiğin,
Günden güne tükendiğin, bittiğin!
Davul zurna ile asker ettiğin,
Evlatların ölüyorlar, kör müsün?
Kör müsün diyorum, hiç kızma, affet;
Zıvanadan çıktım, nedir bu gaflet?
Savaş var karşında, devlet yok devlet,
Sinsi sinsi geliyorlar, kör müsün?
Bakın Yankilerle verip el ele,
Çakalken it oldu iki hergele!
Talabani bile, Barzani bile,
Paçamıza dalıyorlar, kör müsün?
Zaten PKK'yı kuran da Batı,
Kurup arkasında duran da Batı,
Bizi sırtımızdan vuran da Batı!
Ensemizde soluyorlar, kör müsün?
Bitsin artık dostuz mostuz mavalı,
Gördük işte en dost olan düveli!
Başımıza kim geçirdi çuvalı?
Bir de kıs kıs gülüyorlar, kör müsün?"
İnandığımız Türk milleti olarak gücümüzü senden alıyoruz ve senin için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Türk milletinin milletvekillerini saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarında alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.