GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:11.11.2012

SİNAN OĞAN (Iğdır) - Sayın Başkan, nedir bu aceleniz? Yemek yedik, bir ellerimizi yıkamaya fırsat vermiyorsunuz ya! Allah aşkına, nedir bu aceleniz ya? Hep beraber yemek yedik geldik, bir elimizi yıkamaya fırsat vermiyorsunuz ya! Başbakan sizi bu kadar mı korkutmuş ya? Bu kadar mı büyük talimat vermiş ya? Nedir bu hâliniz? (AK  PARTİ sıralarından gürültüler)

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ne alakası var!

SİNAN OĞAN (Devamla) - Nedir bu hâliniz Sayın Başkan ya? (AK PARTİ sıralarından gülüşmeler)

BAŞKAN -  Buyurun Sinan Oğan. 

SİNAN OĞAN (Devamla) - Niye gülüyorsunuz?

BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) - Tembelliğinden?

SİNAN OĞAN (Devamla) -  Ayıptır ya, ayıptır!

ENVER ERDEM (Elâzığ) - Süreyi yeniden başlat Başkanım.

SİNAN OĞAN (Devamla) - Sayın  Başkan, süreyi de yeniden başlatın bu arada.

BAŞKAN -  Başlatayım, buyurun.

ENVER ERDEM (Elâzığ) - Süreyi yeniden başlat çünkü bunu hak etmiştin sen.

SİNAN OĞAN (Devamla) - Bazı şeyleri hakikaten anlamakta insan güçlük çekiyor. Bölünme yasası olunca mesele burada beş dakikayı bile fırsat biliyorsunuz, sabahlara kadar burada insanları çalıştırıyorsunuz. Hiç olmazsa kadın milletvekillerini bence bundan azat etmeli. Hani biz bir şekilde dayanıyoruz ama kadın milletvekillerine Sayın Başkan hiç olmazsa pozitif ayrımcılık yapmak lazım. Gecenin saat biri olmuş, ikisi olmuş, kadın milletvekillerini burada esir tutuyorsunuz, bu tavrınızı da kınıyorum, onu da ayrıca ifade etmek istiyorum.

Mesele bölünme yasası olunca, mesele büyük zehir yasası olunca sabahlara kadar çalışıyorsunuz burada, hep beraber bizi de burada çalışmak durumunda bırakıyorsunuz ama şehitlerimizle ilgili -bugün 17 şehidimiz yine var- söz konusu, yasal düzenleme olunca aynı duyarlılığı göstermiyorsunuz. Öğretmenlerimiz var, atama bekleyen öğretmenlerimiz var. Gelin, o atama bekleyen öğretmenlerimiz için de burada sabaha kadar çalışalım. Var mısınız? Yoksunuz. Habur olunca mahkemeyi teröristin ayağına kadar götürürsünüz, bölünme yasası olunca burada banyoya gidip elimizi yıkamaya dahi fırsat vermiyorsunuz, her dakikanın kadrini, kıymetini biliyorsunuz ama şehitlerimizin, gazilerimizin durumunu iyileştirmek söz konusu olunca yoksunuz burada. Öğretmen atamaları söz konusu olunca yoksunuz burada. Milleti, hakikaten milleti, memleketi ilgilendiren diğer konular söz konusu olunca burada yoksunuz. Bu, bir bölünme yasasıdır; bu, Türkiye'nin belli bir bölgesini Türkiye'den ayırma yasasıdır; bu, bir federasyon yasasıdır.

Hatırlar mısınız, bence iyi hatırlıyorsunuz, bu belediye hâliyle bile Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir "Meşenin dalları" demişti size, onu göndermişti size. Bu yasadan sonra ne diyecek?

Sayın Başkan, Komisyon Başkanımız Mardinli, Mardin Milletvekilimiz. Sayın Başkan, Mardin'in hâli nice olacak bu yasadan sonra; hiç düşünüyor musunuz? Van'ın hâli nice olacak bu yasadan sonra, hiç düşünüyor musunuz? Yoksa, siz buraları gözden çıkardınız da milletten mi saklıyorsunuz? Evet, siz buraları gözden çıkarmışsınız, Mardin'i gözden çıkarmışsınız, Diyarbakır'ı gözden çıkarmışsınız, Van'ı siz gözden çıkarmışsınız. Zaten Başbakanınız daha 1991 yılında "Yerel parlamentolar oluşturulmalı." diyordu, daha 1991 yılında. Yerel parlamentolara doğru bir gidişin büyükşehir yasasıyla önünü açtığınızın biz farkındayız ama televizyonları kapatsanız da, geceleri çalıştırsanız da bu Meclisi, emin olun ki milletin vicdanında siz mahkûm olacaksınız, milletin vicdanından bu mahkûmiyetinizi kaçıramayacaksınız.

Bu yasayla en çok mağdur olacak kesimlerimiz de köylülerimiz. Bir gecede siz, köylülerimize "Şehirli oldunuz artık." demekle onların hiçbirisi şehirli olmayacak. Bugün birçok köylü vatandaşımız bize müracaat ediyor, diyor ki: "AKP'den zaten umudumuz kalmadı, hiç olmazsa Mecliste direnin, bu yasa geçmesin." Birçok beldemiz aynı şekilde müracaat ediyor "Bu yasa geçmesin." diyor.

Ben eminim ki sizin de içinizde vicdan sahibi insanlar vardır ve bu yasanın geçmesini vicdanına sığdırmayacak insanlarınız vardır, insanlarımız vardır, sizin de içinizde vardır ama bu ne büyük bir korkuymuş, Recep Tayyip Erdoğan korkusu ne büyük bir korkuymuş ki sizin için Allah korkusundan bile daha önce geliyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Kendine gel be, kendine gel! Ne karıştırıyorsun ortalığı?

SİNAN OĞAN (Devamla) - Nedir bu hâliniz?

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Kendine gel! Allah'ı ne karıştırıyorsun? Biz Allah'tan korkarız, senin gibi değiliz.

SİNAN OĞAN (Devamla) - Nedir bu hâliniz?

BAŞKAN - Sayın Oğan, lütfen ya! Lütfen Sayın Oğan?

SİNAN OĞAN (Devamla) - Nedir bu hâliniz sizin? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Allah'tan korkan böyle bir şey konuşmaz!

OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan? Sayın Başkan, müdahale edin.

SİNAN OĞAN (Devamla) - Konuşmayın!  Konuşmayın! Aklınızı başınıza alın!

Recep Tayyip Erdoğan korkusu sizde Allah korkusundan da öteye gitmiş. Memleketi bölecek yasaları sabaha kadar getirmişsiniz burada dayıyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Konuşmayın! Konuşmayın!

MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - Yazıklar olsun sana!

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Otur yerine!

SİNAN OĞAN (Devamla) - Yazıklar sana olsun! Otur yerine?

MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - Tu, tu! Sen ne biçim Müslümansın?

(Iğdır Milletvekili Sinan Oğan AK PARTİ sıralarına doğru yürüdü)

BAŞKAN - Lütfen? Sayın Oğan? Sayın Oğan, lütfen?

(AK PARTİ ve MHP milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)