| Konu: | BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 11.11.2012 |
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, birçok arkadaşım gibi ben de bir buçuk yıl önce milletvekili olarak Parlamentoda görev yapmaya başladım. Ben yaşamım boyunca hem Türkiye hem de dünya meseleleriyle ilgilendim ve bununla ilgili kafa yordum, yaşamım boyunca demokrasiyi savundum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, milletvekili olmadan önce de Malatya'da siyaset yaptım, belediye meclis üyeliği yaptım, Cumhuriyet Halk Partisinde uzunca yıllar il başkanlığı yaptım ve Malatya'nın ve Cumhuriyet Halk Partisinin takdiriyle de milletvekili seçildim. Meclise girdim ve çok büyük bir hayal kırıklığına uğradım, birçoğunuzun yaşadığı gibi.
Şimdi, önce, milletvekili seçilmemizin hemen başında, 8 tane milletvekilinin olmadığı eksik bir Meclis, eksik bir demokrasiyle karşı karşıya kaldık ve ağızlarından millî iradeyi düşürmeyen takiye demokratları, millî iradenin ve 8 milletvekilinin cezaevinde tutsak edilmelerine göz yumdular, ses çıkarmadılar. Daha sonra "4+4+4" diye bir ucube yasa çıkarıldı; hiç tartışılmadan, tartışılmasına izin verilmeden, milletvekillerinin dahi haberi olmadan, zorbalıkla, eşkıyalıkla çıkarıldı.
FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Başkan, bu dil, temiz bir dil değildir. Temiz bir dil kullanmak zorunda hatip. Temiz bir dille konuşmayan insanın hiçbir konuşmasına itibar edilmez.
BAŞKAN - Sayın Ağbaba?
VELİ AĞBABA (Devamla) - Diğer yasalarda olduğu gibi, bu yasada da aynı tavır gösterildi, bölge halkına sorulmadığı gibi hiçbir derneğin, sendikanın, sivil toplumun görüşü alınmadı, aydınların görüşü alınmadı, hiçbir ilgili bilim adamının görüşü alınmadı.
Değerli arkadaşlar, gelişmiş ülkelerde demokrasinin ölçüsü, sivil toplum kuruluşlarının çokluğu ve etkinliğiyle ölçülür. Hükûmet demokratik kitle örgütlerine, sendikalara, odalara sormadığı gibi, düşüncesini açıklamak isteyenleri de sertçe, faşizanca susturdular. Hatta görüşlerini açıklamak için Ankara'ya gelen insanların seyahat özgürlükleri engellenerek Ankara'ya girmelerine izin verilmedi. Otobüsle çıkıp gelenleri de, Ankara'ya ulaşanları da, bir türlü gelenleri de organik "İNŞ" bombalarıyla ve tazyikli suyla susturdular.
13 şehri ve Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir yasayı milletvekilleri bilmiyor, bana laf atan milletvekilleri hiç bilmiyor; tartışamıyorlar, kimseyle konuşamıyorlar. Ben size bir şey daha söylemek istiyorum değerli arkadaşlar. Bu yasanın birçok kısmını maalesef İçişleri Komisyonu Başkanı da üyeleri de bilmiyor. Ben, İçişleri Komisyonunun Değerli Başkanının yerinde olmak istemezdim. Onun dahi haberi olmadan, geçtiğimiz günlerde, gece yarısı, Bakan, hukuksuzca, haksızca bir teklifle Yenimahalle'yi dizayn etmeye çalışıyor. Böyle demokrasi olur mu değerli arkadaşlar? Böyle bir anlayış olabilir mi? Hiçbir milletvekilinin, sizlerin dahi haberi olmadan, İçişleri Komisyonumuzun Başkanının dahi haberi olmadan bir teklif getiriyor Bakan ve bunu kendinize hakaret olarak kabul etmiyorsunuz. Bakan tecrübeli tabii, İçişleri Bakanımız tecrübeli.
Değerli arkadaşlar, bizim İçişleri Bakanımız, kusura bakmasın, darbeci bir bakan. Bir darbeci. Nasıl darbeci? Bakın, nasıl darbeci? İnsanlar oy verdiler -kendi illerinizde de oy verdiler- beş yıllığına belediye başkanları seçtiler. İçişleri Bakanı bir genelge yayımladı, o genelgede dedi ki: "Ey beş yıllığına seçilen belediye başkanları, siz üç yıl görev yapabilirsiniz." Kenan Evren darbeci mi? Darbeci. Kenan Evren darbeyi neyle yaptı? Silahla yaptı. İçişleri Bakanı da darbeyi genelgeyle yaptı arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
Burada, huzurlarınızda, hem Malatya'da kapatılan 39 belde belediye başkanı adına hem de Türkiye'de yetkileri alınan belde belediye başkanları adına Bakanı bir kez daha şiddetle kınıyorum.
Değerli arkadaşlar, şimdi, burada oy verdiğiniz yasa birçok belde belediyesini kapatacak. Merak ediyorum, hangi yüzle, utanmadan illerinize gidip belde belediye başkanlarının önüne çıkacaksınız, belde halkının önüne çıkacaksınız? Bunu çok merak ediyorum.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Seçimlerde görürsünüz.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, böyle bir demokrasi olmaz. Kitapta böyle yazmıyor, tanımlar böyle yazmıyor, okuduklarımız bunu anlatmıyor. Okuduklarımıza baktığımız zaman, bu rejimin adının, burada uygulamaya çalıştığınız bu tahammülsüzlüğünüzün, bu faşizan uygulamalarınızın tarifi "faşizm" olarak geçiyor.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)