| Konu: | TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ DİSİPLİN KANUNU TASARISI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 59 |
| Tarih: | 30.01.2013 |
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; öncelikle Sayın Yeniçeri, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi üyeleri sicil almamaktadırlar. Dolayısıyla, sicil almadığından yani sicil verilip de "Özgür müdür, değil midir?" diye sorgulamaya gerek yok. Eğer Anayasa Mahkemesinin son kararlarını dikkatli takip ederseniz -ben bizzat takip ediyorum hem kurumun başında olarak hem de bizimle ilgili bölümlerini- son zamanlardaki bütün "Anayasa'ya aykırı" diye Askerî Ceza Mahkemesinin birçok kanununu Anayasa Mahkemesine bizim Askerî Yüksek İdare Mahkemesi veya Askerî Yargıtay gönderiyor. Mesela -zaten Anayasa değişikliği yapıldı da- sivil memurlar pekâlâ İç Hizmet Kanunu ve diğer birçok kanunda askerî personel içerisinde sayılmış olmasına rağmen yine bizim askerî mahkemelerin Anayasa Mahkemesine "Bu, Anayasa'ya aykırıdır." demesi üzerine Anayasa Mahkemesi "Sivil memurların sivil mahkemelerde yargılanması gerekir." diye hüküm verdi. Dolayısıyla, ceza yargılaması açısından buradaki hâkimlere güvenmemiz lazım. Bunlar da bizim, Silahlı Kuvvetler milletimizin bir parçası. Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Askerî Yargıtay da Silahlı Kuvvetlerimizin adli hususlarını yerine getiren -bence de hakkıyla da yerine getiren- özgürlükçü, demokratik, sistemin daha da gelişmesi doğrultusunda çalışan mahkemelerdir. Bundan hiçbir şikâyetim yok.
"Sivil memurların özlük haklarına yönelik çalışma var mı?" diye Sayın Işık'ın sorusu. Tüm devlet memurları gibi Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli olan ve 657 sayılı Kanun'a tabi sivil memurların özlük haklarını iyileştirmeye yönelik çalışmalar bütçe olanakları çerçevesinde devam etmektedir. Bu tabiri birçok yerler için, hem astsubaylar için söylüyoruz hem subaylar için söylüyoruz ama bütçeyi de dikkate alarak bunu söylediğimizde hemen bir dahaki toplantı veya oturumda "Öyle söylemiştiniz, hani ne oldu?" diye de talep geliyor. Ancak bütçe imkânları doğrultusunda, bütçemiz iyi oldukça geçmişte verilmeyen birçok imkân verildi, bundan sonra da bir çalışma var.
Yine bir Sayın Vekil "Siz böyle söylediniz ama Maliye vermedi." diye? Biz birisine bir hak verdiğimizde işte uzman erbaşa verirsek astsubayla arasındaki statünün bozulmaması lazım. Astsubaya verdiğimiz zaman, subaylarla arasındaki statünün bozulmaması lazım. Dolayısıyla hassas bir denge var; bu hassas dengeyi tutarak, önce kendi içerimizde, kuvvet komutanlıklarımız, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı bir çerçeve oluşturur, kendi kurumları arasında bir noktaya geldikten sonra da bakanlarımızın görüşüne sunarız.
Yine, Sayın Halaman'ın uzman erbaşların kamu kurumlarına geçişiyle ilgili bir sorusu vardı. Bildiğiniz gibi, Uzman Erbaşlar Yasası'nda, 92'nci maddesi uyarınca 657 sayılı Kanun'un, boş kadro bulunmak ve gireceği sınıfın niteliklerini taşımak kaydıyla memurluğa atanabileceği belirtilmektedir. Bir süreye kadar, gerçekten iki yıl görev yapıp da buradan ayrılanlar, çoğunluğu güvenlik olmak üzere devlette istihdam edildi. Fakat son iki yıldır artık bu istihdam yapılmamakta, çünkü sayı çok büyük miktara ulaştı. Bizim şimdi yeni bir çalışmamız var, muhtemelen çok yakın bir zamanda gelir. İki yıl çalışmakta olanlara bu imkânı değil de, yedi veya sekiz yıl olarak çalışanlara bu imkânı getirmeyi düşünüyoruz ki, en azından Silahlı Kuvvetlerde de bu hizmetten faydalansınlar. Ha bunların sayısını da vermek isterim: Uzman jandarmanın sayısı 24.418, uzman erbaşın sayısı 46.394. Şu anda, ayrılıp da kamu kuruluşuna girmek için bekleyenlerin sayısının da 5.000'e yaklaştığı ifade edilmektedir.
Yine Sayın Türkoğlu'na: Uzman jandarmalar birinci dereceye yükseltilmeli ve 2.200 ek göstergeye ulaşabilmeleri yönündeki tasarı, geçen yasama döneminde, yılbaşından önceki dönemde, yine bizim dönemimizde yasalaşmıştır.
Yine, MİT'le ilgili görüşmelerde? Bakın, MİT'in, herkesin bildiğinin dışında olağanüstü görevleri vardır ve devletin de bir organıdır. Muhakkak Hükûmetin de emrindedir, onda şüphe yok, ama görüşmeyi yapan MİT elemanlarıdır ama MİT'in bu asli vazifesi. Eğer MİT bunu da yapmayacaksa, o zaman sorar yani?
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sizin bilginiz dâhilinde gerçekleşti değil mi?
MİLLİ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla, MİT'in bu ülkeye hizmetinin bir sınırı yoktur. Devletin, milletin lehine olacak çalışmaları yapar?
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Kendi kendine mi yapıyor?
MİLLİ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - ?ondan sonra da ilgili makamlara sunar, ilgili makamlar da değerlendirir. Kendisi karar verme makamında değildir, devlete bilgi ulaştırma makamındadır.
Sayın Vural'ın "MGK'da böyle bir karar alınmış mıdır?" diye bir sorusu var. MGK kararları gizli. Dolayısıyla, alınsa da bir şey denemez, alınmasa da bir şey denemez. Gizlidir, o gizliliğin ifşa edilmemesi gereklidir diye düşünüyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) - Yani bu alındığına yönelik bir şey midir? Yoksa yoktur.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Hayır hayır, ben ne alındığına ne alınmadığına? Hiçbir şey söylemiyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) - Millî Güvenlik Kurulunu bebek katilinin muhatabı hâline dönüştürmeyin, yoksa yoktur.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Hayır, yok. Biz öyle demiyoruz, siz öyle?
İki, bir başka? Sayın İrbeç'in?
OKTAY VURAL (İzmir) - İfadeniz çok yanlış Sayın Bakan.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Efendim, bakın, biz "MGK kararları gizlidir." diyoruz. Dolayısıyla da bu konuda size hiçbir bilgi açıklama yapmak durumunda değiliz diyoruz. Bunun üzerine siz istediğinizi yapın.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Başka kurumu var mı devletin, devlet sadece MİT mi?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın İrbeç, Yemen'e gerçekten, Türkiye'den böyle çok amaçlı kullanılabilen silahların gittiğinin ve gümrüklerde el konulduğunun, bunun da sıkıntıya yol açtığının farkındayız ancak bunlar buradan çıkarken? Bunlar "çift amaçlı" deyince yani kurusıkı olarak da kullanılabilen şeyler ancak gümrükten çıkarken bunlar gıda maddeleri olarak çıkıyor. Dolayısıyla, burada bir kaçakçılık var ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın da bu konuda soruşturmaları devam ediyor ancak şu çok net: Hem Dışişleri Bakanlığımızın yetkilileri Yemenli yetkililerle çok? Yemen'in Türkiye'ye güveni tamdır. Bizim de Yemen'de barıştan başka hiçbir şey istemediğimiz herkesin tartışmasız kabulüdür ancak böyle bir kaçakçılık veya Türkiye'den çıkarken gıda olarak gümrüğe bildirilip de Yemen'e böyle çift amaçlı kullanılan -ihracat diyelim artık- konteyner yükleri olmuştur, bunlar hakkındaki incelemeler devam ediyordur.
AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Önüne gelen silah gönderebiliyor mu bu ülkeden dışarıya?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Gıda olarak gönderebiliyor.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Gıda olarak bahsediliyor. Şimdi, dediği gibi, bu kadar, 150 milyar dolarlık bir ihracat yapıyorsunuz, konteynerlere yükleniyor. E, konteynerlerin denetimi de ihbara mı bağlıdır yoksa her birisini tek tek mi kontrol ediyor? Hem dünyadaki uygulamalarına bakın. Eski bir Denizcilik Müsteşarı olarak diyorum ki: Dünyadaki konteynerlerin hepsinin yüzde 3'ü geçmez kontrolü. Siz her konteyneri açarsanız hiçbir 150 milyarlık ihracata ulaşamazsınız, ticaretiniz aksar. Dolayısıyla da "random" derler, rastgele bir kontrol ve ihbara dayalı bir kontrol yapılabilir diye düşünüyorum ancak soruşturma neticelensin, onun üzerine gerekenler yapılır.
Bir başkası? Hep aynı şeyi söyledik ama yani Türk yargısına güvenmek lazım. Biraz önce, işte kalktı arkadaşınız söyledi "Yargı böyle karar verdi." E, peki, dediği gibi düşüncenizdeki fikre uygun yargı karar verince? Bakın, yargı karar verdi, işte "Yürütmenin yaptığı bir kısım işlemler yanlıştır." deme hakkını görüyorsunuz ama bir başka da, işte diyelim ki o Yüksek Askerî Şûra kararları olmadan üçlü kararnameyle Silahlı Kuvvetlerden ilişiği kesilenler yargı denetimine tabi oldu ama?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - ?bu sefer de "Bu yargı kararı değil, dolayısıyla bunu da dikkate almayın." demek? Esas, yargının bir kararını kabul edip diğerini kabul etmemek ayrı bir konudur.
BAŞKAN - Süreniz doldu Sayın Bakan.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ederim.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Bakan, yine korucuları unuttunuz. Özellikle mi pas geçiyorsunuz onları, dövizli askerliği?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Doğrudur da onlar hakkında daha yazılı bilgi vermek için geçiyorum. Birkaç tane talebiniz var dediğim gibi, onları gözden kaçırdığımızdan değil, yazılı, daha dört başı mamur cevap vermek için?
OKTAY VURAL (İzmir) - Sadece durumu düzeltmek için bir çalışma var mı, yok mu? Ben bir özel bilgi istemedim yani.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Çalışma yapılması lazım.