| Konu: | CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUBU ADINA GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE?NİN; CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMALARINDA TOPLANTI, GÖSTERİ VE SEYAHAT ÖZGÜRLÜKLERİNİN KULLANILMASINI ENGELLEDİĞİ, HALKA ŞİDDET UYGULAYAN KAMU GÖREVLİLERİNİ HİMAYE ETTİĞİ VE KAMU GÜCÜNÜ KULLANARAK VATANDAŞLAR ÜZERİNDE BASKI UYGULADIĞI İDDİASIYLA İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN HAKKINDA GENSORU AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGENİN ÖN GÖRÜŞMELERİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 20.11.2012 |
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Ordu) - Sayın Başkan, çok saygıdeğer milletvekillerimiz; Cumhuriyet Halk Partisi adına Muharrem İnce ve arkadaşları tarafından hakkımda verilen, 29 Ekim 2012 tarihinde Ankara Ulus merkezinde gerçekleştirilmek istenen yasa dışı toplantı ve gösteri yürüyüşü ile ilgili olarak?
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Yasa dışı değil Sayın Başkan.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - ?gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağını görüşmekteyiz şu anda. Biraz önce önerge sahibi ve siyasi parti gruplarımız görüşlerini dile getirdiler. Yapıcı eleştiri ve öneriler için konuşmacılarımıza çok teşekkür ediyorum. Ben de görüşlerimi zamanın elverdiği ölçüde sizlerle paylaşmak ve bazı konularda sizleri ve aziz milletimizi aydınlatmak istiyorum. Bu vesileyle yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; sözlerimin başında önemli gördüğüm birkaç hususu sizlerle paylaşmak isterim. Öncelikle, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gensoru gibi önemli bir denetim mekanizmasını kullanıyor olmasından hiçbir rahatsızlık duymadığımı belirtmek isterim çünkü konuşmanın, tartışmanın, bilgilendirme yapmanın yararına inanmaktayım. Ayrıca, her tartışma ortamı bize yaptıklarımızın ve bazı gerçeklerin anlaşılması için yeni fırsatlar vermektedir. Daha önceleri hakkımda BDP gensoru önergesi verir, alır, tekrar verirdi. Son zamanlarda sanırım karargâhtan emir gelmediği için bu boşluğu Cumhuriyet Halk Partisi doldurmak, rolü kaldığı yerden devam ettirmek tercihinde bulundu. Bu önergeyi de bu kapsamda değerlendiriyor, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında neler yaşandığı hususunda saygıdeğer milletvekillerimizi aydınlatmak için bu gensoruyu bir vesile olarak görüyorum.
Gensoru önergesinin gerekçesinde kolluk birimlerinin aşırı güç kullandığı, yapılan etkinliğin 2911 sayılı Kanun kapsamında olmadığı, seyahat özgürlüğünün engellendiği gibi bir dizi iddiaya yer verildiği görülüyor. Bu tür iddialarda bulunulmasını doğal karşılıyor ve bunun olaylara farklı bir bakış açısını yansıttığını değerlendiriyorum ancak Parlamentonun anayasal denetim yollarından biri olan ve fevkalade önemli konularda kullanılması gereken gensoru müessesesinin, halkın gözü önünde cereyan eden bir olayda ve ortada ciddi gerekçeler olmadığı hâlde, birtakım kurgular üzerine bina edilip verilmesini büyük bir talihsizlik olarak görüyorum.
Diğer taraftan, gensoru metninde var olan bir cümleyi, bu gensoru önergesini verenlerin zihniyetini yansıtma adına sizlerin dikkatine sunmak istiyorum. Metinden cümleyi aynen okuyorum: "Cumhuriyetin temel ilkelerini benimseyen yurttaşlar üzerinde kamu gücünü kullanarak baskı oluşturacak girişimlerde bulunarak görevini kötüye kullanan?" diye devam ediyor bu cümle. Bizim vatandaşlarımızı cumhuriyeti benimseyen ya da benimsemeyen şeklinde ikiye ayıran bu anlayışı ve ayrımcı zihniyeti kabul etmemiz asla mümkün değildir ve bunu kınıyorum, telin ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Vatandaşı ayırmıyoruz Sayın Bakan.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partisi her zaman yaptığı gibi yapay sorun üreten, o soruna çözümler karşısında itiraz eden, çözümden şikâyet eden, âdeta oluşan kargaşadan -hatta bir adım ileri- anarşiden medet uman bir parti olma konumundan bir türlü kurtulamamıştır.
Biz bu ülkede yaşayan herkesin cumhuriyete ve onun ilkelerine sahip çıktığına ve bu anlayışı sergileyenlerden daha cumhuriyetçi olduğuna inanmaktayız.
Ben buradan sormak istiyorum: Ülkemizin toplumsal barışını tehlikeye sokanlar kimler? Vatandaşlarımız arasında ayrımcılık yapan, onları alternatif kutlamalar yapma adına sokağa dökenler kimler? Ben, bu ayrımcı zihniyeti kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.
Öncelikle şunu açıkça belirteyim ki, cumhuriyet ve Cumhuriyet Bayramı 75 milyon vatandaşımızın en önemli ortak millî değeridir. Bu ortak değerimiz kimsenin tekelinde olmadığı gibi, yine birilerinin de her canı istediğinde tartışmaya açacağı konu değildir ve olmamalıdır da.
Bu ülkede Cumhuriyet Bayramı kutlamaları seksen dokuz yıldır birlik, beraberlik ve millî bütünlük içerisinde kutlanmaktadır. AK PARTİ hükûmetleri olarak bizler de bu geleneği iktidara geldiğimiz günden bugüne güçlendirerek sürdürmekteyiz. Birilerinin iddia ettiği gibi, Cumhuriyet Bayramı'nın kutlanmasını engellemek gibi ne bir düşüncemiz ne de bir davranışımız olmamıştır, olması da mümkün değildir. (CHP sıralarından gürültüler)
Ancak, bize yasakçı, baskıcı iftirasını atabilenler önce kendi geçmişlerine bir baksınlar, fayda var. Bu sene alternatif bir kutlama hevesi içine giren Cumhuriyet Halk Partisi, bunu maalesef ilk kez yapmamıştır. Ne zaman yapmıştır? Cumhuriyetimizin 25'inci yılında yani 1948 yılında da benzer bir kutlama gayreti içine girmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğince il ve ilçe örgütlerine gönderilen bir yazı ile Cumhuriyet Halk Partisinin özel bir program yapacağı, 1948 yılında, Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyet Halk Partisinin kuruluş yıl dönümünün birleştirilerek kutlanacağı bildirilmiştir. 9 Eylül 1923 tarihinde kurulan Cumhuriyet Halk Partisi, 29 Ekim kutlamalarıyla partinin kuruluş yıl dönümü kutlamalarını birleştirerek bugün olduğu gibi o gün de toplumu ayrıştırma gafletine düşmüştür.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ne alakası var Sayın Bakan?
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Siz kendi hesabınızı verin, siz kendi hesabınızı verin.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Demokrat Partili vatandaşlar o tarihte bu kutlamalara katılamamışlardır. Öyle ki, Cumhuriyet Halk Partisi, Ankara'da bir gövde gösterisi yapma uğruna, bu kutlama programlarına çeşitli illerden vatandaşları Ankara'ya taşımak istemiş...
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Size ne, size ne yani?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - İyi bulmuşsunuz vallahi, tebrik ediyorum Sayın Bakan.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - ?o zaman Ankara'ya bağlı Kırıkkale'den getirilmek istenen 40 vatandaşımızın yolda geçirdikleri kaza sonucunda vefatlarına sebep olmuştur.
Bugün, Hükûmetimizce, halkın bayram kutlamasını yasakladığını iddia eden Cumhuriyet Halk Partisi, yine, 1949 yılında, halkın ve siyasi partilerin bayram kutlamalarına katılmasını yasaklamıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Bakan?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Sen o zaman daha doğmamıştın, doğmamıştın bile, bugüne gel, bugüne.
BAŞKAN - Sayın Serindağ lütfen, Sayın Ağbaba?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Bakanlar Kurulu, o yıl aldığı bir kararla, hipodromda yapılan resmigeçit törenlerine, siyasal partilerin, atlı ve yaya köylülerin, esnafın ve halkın katılmasına yasak getirmiştir.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Sayın Başkan, Sayın Bakan doğmamıştı daha o zaman.
BAŞKAN - Tamam canım.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Sadece askerî birlikler, askerî okullar ve izcilerin törene katılmasına karar verilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisinin 1949 yılındaki bu yasakçı kararı, ülkenin çeşitli yerinde 10 binlerce vatandaş tarafından da ayrıca protesto edilmiştir.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Yahu Allah'tan kork, seksen sene önsesinden bahsediyorsun Sayın Bakan.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Bu tipik bir Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetidir. Olayları işine geldiği gibi çarpıtmak ana muhalefet partisinin zaman zaman en iyi yaptığı iştir. (CHP sıralarından gürültüler)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gensoru önergesinde iddia edilen hususlar tamamen gerçek dışı ve mesnetsizdir.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ha, ona gel.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - 1936 yılından bu yana, Cumhuriyet Bayramı törenleri, Ankara'da Hipodrom'da yapılmaktadır.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - "Sokaklarda kutlayalım." diyen siz değil misiniz?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Yetmiş altı yıldır kutlandığı gibi bu yıl da aynı şekilde törenler başkentte, Hipodrom'da gerçekleştirilmiştir. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi, tek parti iktidarından kalma alışkanlıklarının bir devamı olarak, tıpkı Barış ve Demokrasi Partisinin alternatif cuma girişiminde olduğu gibi, birtakım legal ve illegal örgütlerin de peşine takılarak?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - İllegal örgütle görüşmeleri yapan sensin.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - ?alternatif Cumhuriyet Bayramı kutlaması yapma girişiminde bulunmuş, millî birlik ve beraberlik ve bütünlüğümüzün timsali olan böylesi önemli bir günde insanlarımızı ayrıştırma gafleti içine düşmüştür. (CHP sıralarından gürültüler)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Sayın Bakan, illegal örgütler hangisi onu söyle. İçişleri Bakanısınız?
BAŞKAN - Sayın Acar, Sayın Özgündüz, Sayın Ağbaba?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ama Sayın Başkan, gerçeğe aykırı şeyler söylüyor.
BAŞKAN - Ne yapalım canım, kendisini savunuyor, ne yapalım?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, Cumhuriyet Halk Partisinin sonradan sahiplendiği ve siyasi rant amacıyla destek verdiği bir gösteri yürüyüşü için çeşitli sivil toplum örgütlerince Ankara Valiliğine başvuru yapılmıştır. Bu başvurular üzerine Valilik tarafından yapılan incelemede, isteğin 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında olduğu değerlendirilmiş?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Buna siz de inanmıyorsunuz!
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - ?ve toplantı, gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller 2911 sayılı Kanun'un ilgili maddelerinde de açıkça belirlenmiştir. Kanun gereğince, Ankara'da toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılacak yerler ve güzergâhlar daha önceden belirlenmiştir.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Millî bayramları kutlamak ne zamandan beri suç oldu?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Söz konusu yerler usulüne uygun olarak kamuoyuna ilan edilmiş olup?
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Millî bayramları kaldırmaya çalışıyorsunuz Sayın Bakan, unutturmaya çalışıyorsunuz.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - ?bu yerler içerisinde, talebe konu olan Ulus ve Anıtkabir çevresi bulunmamaktadır. Aynı Kanun'un 22'nci maddesinde, "Genel yollar ile parklarda, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde?"
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Bayramın kutlanma yeri olmaz Sayın Bakan, bayramın kutlanma yeri olmaz!
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - "?ve bunların eklentilerinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisine 1 kilometre uzaklıktaki alan içinde toplantı yapılamaz?"
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Sayın Bakan, Melih Gökçek Kızılay'da her gün tören yapıyor. İzin alıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - "?şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez." hükmü yer almaktadır, kanun budur.
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Kızılay bu listeye dâhil mi Sayın Bakan?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Ama Cumhuriyet Halk Partisinin kanunu herhâlde bir başka kitapta yazmaktadır.
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Arabesk sanatçılar çıkarken izin var da cumhuriyet yürüyüşüne niye yok?
BAŞKAN - Sayın Dinçer?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Bu çerçevede, genel hayatın, kamu düzeninin, yaya ve araç trafiğinin olumsuz etkilenecek olması nedeniyle? (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN- Sayın Acar?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - ...belirtilen yerler ve güzergâhta söz konusu eylemin gerçekleştirilmesine hukuken ve fiilen imkân olmadığı değerlendirilmiştir.
Ayrıca, ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9, 10, 11'inci maddeleri ile Anayasa'mızın 14 ve ilgili maddeleri doğrultusunda belirtilen hakların kullanımına sınırlama getirilebileceği hükme bağlanmıştır.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Milletvekillerine biber gazı var mı Avrupa'da?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Buna göre, suç işlenmesinin önlenmesi, kamu güvenliğinin, kamu düzeninin, genel sağlığın?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Yani Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak suç oldu, öyle mi?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - ?veya ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla sınırlama getirilebilmektedir.
Açıklanan hususlar ve gerekçeler doğrultusunda, yapılmak istenen bu eylem için uluslararası mevzuatta, Anayasa'mızda ve kanunda öngörülen sınırlandırma ve yasaklama şartlarının oluştuğu açıkça anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, Ulus Birinci Millet Meclisi binası önünde toplanılarak yapılması planlanan söz konusu toplantı ve gösteri yürüyüşü eyleminin ilgili kanuna aykırı bir faaliyet olduğu değerlendirilmiş, Ankara Valiliğimizce bu gösteri yürüyüşüne izin verilmeyeceği 16 Ekim 2012 tarihinde başvuru sahiplerine, legal olanlarına bildirilmiştir.
Bu bildirime rağmen, gruplar yasal olmayan bu eylemi Cumhuriyet Bayramı kutlaması kılıfı altında yapmakta ısrarcı olmuşlardır. Ayrıca, güvenlik birimlerimize intikal eden istihbari bilgiler doğrultusunda bu etkinliğin perde arkasında birtakım illegal örgütlerin bulunduğu ve düzenlenmek istenen gösteri yürüyüşünün provokasyonlara açık olduğu da değerlendirilmiştir.
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Geç, onlar hikâye, hepsi hikâye!
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Halkımızın huzur ve sükûnunu bozmayı hedefleyen bahse konu provokatif grupların yapmayı planladıkları yasa dışı her türlü eylem ve etkinliğin engellenmesi amacıyla gerekli güvenlik tedbirlerini almak Bakanlık olarak bizim en temel görevimizdir.
Cehaletle ortaya konan bir tez vardır: "Orada halkın güvenliği için arama noktaları niçin oluşturulmamıştır?" Arama noktaları izinli gösteri ve toplantı yürüyüşleri için konulur, izinsizler için arama noktası konmaz.
MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Peki, onların güvenliğini kim sağlayacak?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Ordu) - Bunu biliyor olmanız temel bir bilgi olarak, kabulümüzdür ama bilmediğiniz anlaşılıyor.
Bu olayda da Ankara Valiliği vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini, kamu düzeni ve güvenliğini sağlamak adına gerekli önlemleri almıştır.
Diğer taraftan, biz meşru zeminlerdeki her türlü hak arayışının, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün sonuna kadar arkasındayız. AK PARTİ hükûmetlerimizin on yıllık iktidarı boyunca temel hak ve özgürlükler alanında yapmış olduğu reformlar bu görüşümüzün ve bu gerçeğin en somut göstergesidir. Ancak, hiç kimsenin yasal olmayan yollarla hak iddia etmeye, çeşitli kılıflar altında illegal gösteri yapmaya, güvenlik güçlerimize saldırmaya, diğer vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini gasbetmeye, yasalarımız tarafından suç sayılan davranışlarda bulunmaya hakkı da haddi de yoktur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 29 Ekim günü, meydana gelen olayları ve o gün yaşananları 1 kez daha hatırlatmak istiyorum: Saat 10.50 itibarıyla Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinden oluşan 15 kişilik heyet, Atatürk büstüne çelenk koymuştur Ulus'ta.
Saat 11.00'de Birinci Meclis önünde ülke genelinden katılımlarla birlikte aralarında 20 Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilinin de bulunduğu topluluğun 10 bin kişiye ulaştığı belirlenmiştir.
11.15'te Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanın da bulunduğu topluluğun alana geldiği, Baruthane Kavşağı'nda bulunan grubun, güvenlik görevlilerine yönelik çeşitli cisimler atmak suretiyle saldırıda bulunduğu; topluluğun güvenlik çemberini aşmaya çalışmaları üzerine, bu gruba yönelik kısa süreli müdahalenin yapıldığı, saat 12.20 sıralarında Birinci Meclis önünde bulunan grubun toplu bir şekilde güvenlik güçlerine saldırmaları sonucunda gazlı ve tazyikli suyla müdahalede bulunulduğu?
MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Polis şiddeti var, polis şiddeti var Sayın Bakan.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - ? müdahale sonrasında dağıtılmaya çalışılan grupların tekrar toparlandığı ve yaklaşık 15 bin kişinin Atatürk Bulvarı, Tandoğan Meydanı ve Güven Park civarından Anıtkabir'e doğru yürüyüşe geçtiği, saat 14.30 sıralarında tamamı Anıtkabir'e geçen söz konusu grubun, 16.20 sıralarında normal olarak dağıldığı?
MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Helikopterden mi gördünüz Sayın Bakan?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - ? olaylar esnasında 1'i emniyet müdür yardımcımız olmak üzere toplam 16 güvenlik görevlisinin yaralandığı tespit edilmiştir.
O gün toplanan gruplardan bazılarının, milletvekillerimizin arkasına saklanarak, güvenlik güçlerimize saldırmaları gerçek amacın bayram kutlamak olmadığını açıkça göstermektedir. Şu fotoğraflar, şu fotoğraflar, Cumhuriyet Halk Partililerin şeref levhalarıdır! (CHP sıralarından gürültüler) Polis memurunun boynuna sarılan -o beyaz gördüğünüz top gibi olan kasktır- polis memurunun boynuna sarılan ve saldıran Cumhuriyet Halk Partilileri görüyoruz. Burada yaralayıcı cisim atanları görüyoruz. (CHP sıralarından gürültüler)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Genel Başkanın üzerine gaz bombası attıranlar utansın.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm bu yaşananlar yüce milletimizin bütün gerçekliğiyle görebileceği şekilde gerçekleşmiş olaylardır.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Milletvekillerine gaz bombası attıranlar utansın.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Gensoru önergesi vesilesiyle birkaç önemli hususa daha değinmek istiyorum. Gensoru gerekçesinde, 29 Ekim günü polis biber gazı sıkıp yurttaşlarımıza saldırırken şahsımın helikopterden alanı denetlediği ve olayları yönlendirdiği iddia edilmektedir. O gün, toplumsal olayları havadan gözlemlemek maksadıyla helikopterle gezi yaptığım, helikoptere bindiğim ve gezdiğim doğrudur?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Biz de onu söylüyoruz.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - ?ancak bu, birilerinin ve bu gensorunun iddia ettiği gibi gerçekleşmemiştir.
MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - İnkar etmiştiniz?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Olayların çıktığı, saldırıların başlaması üzerine polisin müdahale ettiği saatlerde şahsımın Hipodrom'da yapılan Cumhuriyet Bayramı töreninde olduğu bilinmektedir. Buna rağmen, bir gazete tarafından, basın-yayın, meslek ilkeleri ve etiği hiçe sayılarak sırf şahsımı karalamak amacıyla montajlanmış bir fotoğraf kullanılarak sanki o saatlerde helikopterden polisin müdahalesini izlediğim algısı oluşturulmuştur. Hâlbuki, gazetenin kullandığı, helikopterdeki bu görüntü benim daha önce Güneydoğu'ya yapmış olduğum gezilerdeki fotoğraflardan montajlanmıştır. Gerçeklerin kısa bir süre sonra ortaya çıkması üzerine gazete fotoğrafı yayından kaldırmış ve şahsımdan özür dilemek zorunda kalmıştır ancak Cumhuriyet Halk Partisi henüz özür dileme çizgisine gelmeyi başaramamıştır.
29 Ekim günü yapılan kara propaganda sadece bununla da sınırlı kalmamıştır.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Bakan, gazı kim sıktırdı, suyu kim sıktırdı?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Yine sosyal medyada polisimizi karalayan, kaynağı belirsiz bir fotoğraf yayınlanmıştır. Bu fotoğrafta elinde Türk Bayrağı taşıyan küçük bir çocuğun?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Yanlış fotoğraf gösteriyorsunuz.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Sen yanlış görüyorsun, doğrusu burada.
?elinde copla bir çevik kuvvet polisi tarafından kovalandığı gösterilmektedir. Tıpkı sizin gibi, basında da gayretkeşlikler almış başını gitmektedir.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Gaz sıkıldı mı sıkılmadı mı? Çocukların üzerine kadınların üzerine gaz sıkıldı mı sıkılmadı mı?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Sonradan bu fotoğrafın da aynen şahsıma yapıldığı gibi tamamen hayalî şekilde ve ahlakla bağdaşmayacak şekilde montajlandığı ortaya çıkmıştır.
VELİ AĞBABA (Malatya) - O da mı montaj?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Bütün bu yapılanların amacı, polisimizi, Hükûmetimizi ve devletimizi yanlış anlatmaya yönelik gayretlerdir. Bu yapılanların hiçbir şekilde amacına ulaşamayacağı, polisimizin her ne pahasına olursa olsun, bundan sonra da görevini tereddütsüz yerine getireceği bilinmelidir.
Değerli milletvekilleri, Sayın Başbakanımızı ve şahsımı hedef alan bu tür yıpratma maksatlı iddialar ana muhalefet partisi tarafından sürekli gündeme getirilmektedir. Daha dün, bir gazetenin İnternet sayfasında CHP'li bir milletvekili Sayın Başbakanımızın İstanbul Belediye Başkanlığı, benim de Genel Sekreter Yardımcılığı dönemime ilişkin çirkin ve seviyesiz bir iftirada bulunmuştur. Belediye personelini Türk, Kürt, Alevi ve Sünni şeklinde fişlediğimizi iddia etmiştir. Ben şimdi bu vekilimize buradan sormak istiyorum: Elinizde somut bir bilgi ve belge olmadan böyle bir iftirada bulunmak haysiyetli ve onurlu bir insana yakışır mı, yakışıyor mu? Bunun takdirini yüce heyetinize ve saygıdeğer milletimize sunuyorum.
Şayet iddialarınıza ilişkin somut bilgi ve belgeler varsa bunları açıklayınız, açıklayamadığınız takdirde sizi buradan müfteri ilan ediyorum. (CHP sıralarından gürültüler)
Aslında Cumhuriyet Halk Partisinin geçmişine baktığımızda fişleme işini rutin hâline getirdiğini, bundan sonra da en çok hangi kesimin?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Tunceli'deki kaymakam kimin kaymakamı, hangi bakanlığa bağlı?
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - ? mağdur edildiğini hepimiz biliyoruz. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla kabul edilen ve sizin de karşı çıktığınız anayasa değişikliğiyle fişlemeyi kaldıran da biziz, AK PARTİ Grubudur, bu Gruptur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Hozat'a gel, Hozat'a.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Tunceli'de meydana gelen istisnai bir olayı genelleyerek bunun Türkiye genelinde yapıldığını ileri sürmek ve olayları çarpıtarak her fırsatta karalamada bulunmak sizin için alışkanlık hâline gelmiştir. Hâlbuki, Tunceli'deki bu olay bizim tarafımızdan ortaya çıkarılmış, ilgililer hakkında derhâl yasal işlem başlatılmıştır. Soruşturma neticesinde de gereği neyse o yapılacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Sonuç olarak, hakkımda verilen gensoru önergesinde yer alan iddiaların ve iftiraların hiçbirisi gerçekle bağdaşmamaktadır. Bu iftiralara dayanarak hakkımda gensoru verilmesini vatandaşlarımızın kafasını bulandırmaya yönelik, mantıkla ve iyi niyetle ifade edilemeyecek?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bunun adı demokrasi değil Sayın Bakan, bunun adı faşizim, faşizm.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Süre bitti Sayın Bakan, süre?
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Şahin.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Bütün bu açıklamalarımıza rağmen karalama kampanyalarına devam edenleri milletimize havale ediyorum ve ben Cumhuriyet Halk Partisi hakkında milletimize gensoru veriyorum burada. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Şahin.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Hiçbir katkı sağlamayan, yapılan her işe karşı çıkmayı ve önyargılı davranmayı alışkanlık hâline getiren bir anlayışın bu ülkeye ne yarar sağlayacağını doğrusu, merak ediyorum. (CHP sıralarından gürültüler)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Sayın Başkan?
BAŞKAN - Nasıl sizi susturamadıysam Sayın Bakanı da oturtamam.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Devamla) - Biz bütün bu zihin bulandırmalarına ve karalama kampanyalarına rağmen milletimiz ve vatandaşımıza hizmet yolunda kararlılıkla yürümeye, hizmet etmeye ve çalışmaya devam edeceğiz. En büyük desteğimiz aziz milletimizdir.
Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar; CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Şahin.