| Konu: | FİNANSAL KİRALAMA, FAKTORİNG VE FİNANSMAN ŞİRKETLERİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 21.11.2012 |
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun tasarısıyla ilgili olarak vermiş olduğumuz önergeye ilişkin, partimizin görüşlerini açıklamak üzere söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu kanun konuşulurken mevcut, içinde bulunduğumuz koşulları kısaca irdelemek, finans sektörünün durumunu, piyasanın finans ihtiyacını, finansa ulaşmada piyasanın hangi konularda zorlandığını ve bu anlamıyla da bu konularda içinde bulunduğumuz ekonomik şartları bir kez daha değerlendirmekte yarar olduğunu düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, faktoring ve bu kanunla ilgili diğer maddeler, çok açıktır ki piyasada bir ihtiyaca cevap verecek yasal bir düzenlemeyi içeriyor. Bu yasal düzenlemenin yapılmasında bizim parti olarak temel görüşümüz, bu kanunun Türkiye için bir ihtiyaç olduğu noktasındadır. Özellikle finans sektörünün çok zorda olduğu dönemlere bir baktığınızda bu böyledir. Burada bir kanunu tartışmıştık, Çek Kanunu'nu, çekte hapis cezasının kaldırılmasını. O zaman bu kürsüden söylediklerimi bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Piyasanın içinden gelen biri olarak çekin üzerindeki yaptırımı kaldırdığınız zaman çek, bir ödeme aracı olmaktan çıkar, bir güven aracı olmaktan çıkar ve sonuçta, piyasada finans sıkıntısı çeken işletmeler ve şahıslar çok ciddi şekilde, çek kullanarak karşıladıkları finans eksikliğini karşılama fırsatını kaybeder." demiştim. Bunun için de çeke sigorta getirilmesini önermiştim. Verdiğimiz o önerge, maalesef o gün için çok ciddiye alınmadı ve denildi ki: "Çekin üzerinden hapis cezasını kaldırırsak `ekonomik suça ekonomik ceza verilir' ilkesiyle daha adaletli bir sistem kurarız ve çek sistemi de işler." dediler ama işlemediği gözüktü.
Şimdi geldiğimiz nokta itibarıyla, herkes, başta ticaret âleminin en üst kuruluşları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği dâhil şunu söylüyorlar, diyorlar ki: "Çeke cezayı kaldırdıktan sonra piyasada çeke olan güven ortadan kalktı ve finans sektörü çok ciddi şekilde sıkıntıya düştü; reel sektör bu anlamıyla sıkıntıda."
Peki, onu söylediğimiz zaman burada bulunan tüm bakanlar ve Adalet ve Kalkınma Partili birkaç arkadaşımız dışında herkes demişti ki: "Yok kardeşim, bu iş doğrudur." O gün, teşekkür ediyorum, Kütahya Milletvekili, Adalet ve Kalkınma Partisinden arkadaşımız da bu konuda destek vermişti.
Arkadaşlar, bazı kanunları çıkartırken sadece bürokratik olarak, masa başlarında kanun çıkartmak, işin ve hayatın gerçekleriyle uzlaşmaz. Çek Kanunu'nda olduğu gibi bu Kanunda da bazı uygulamalarda piyasanın taleplerini ve piyasanın ihtiyaçlarını dikkate alarak yasal düzenleme yapmaya ihtiyaç vardır. O yasal düzenlemeleri yapmak için de piyasanın içinden gelen insanların görüş ve önerilerine siyasi yaklaşımın ötesinde gerçekten objektif bir yaklaşımla destek vermek gerekir. "Benim partim önerge verdi, bu konuda her şey doğrudur." demek doğru bir anlayış değildir. Burada -zamanım kısıtlandığı için- sözümü tamamlarken şunu söylüyorum: Bu kanunun çıkmasını Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak istiyoruz. Sayın Bakana ve gruplarla yapılan anlaşmalarda bu konuda bu kanunun hızla çıkması için her türlü desteği vereceğimizi söylemiştik.
Bugün şu andan itibaren de önergelerimizi çekip bu kanunun hızla çıkıp piyasanın ihtiyaçlarını karşılaması doğrultusunda destek sağlamayı da bir kez daha hatırlatıyor, huzurlarınızı saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Susam.