GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:61
Tarih:05.02.2013

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi, saygıyla selamlıyorum.

Devletler içeride ve dışarıda güvenliği sağlamakla yükümlü. Ancak ülkemiz, tabii, sınır güvenliğini sağlamak için Suriye ile ilgili? Suriye sınırımızda mayınlı araziler var idi ancak bu mayınlı arazileri  Hükûmet o dönemde kime verelim, ihaleyle vesaireyle? Suriye ile aramızda hiçbir sıkıntı yoktur, güvenlikle ilgili hiçbir problem yoktur. O dönem Sayın Başbakan ve -"Sayın Esad" diyordu Sayın Başbakan, Esad'a "kardeşim Esad" diyordu- Sayın Başbakanın kardeşi Esad'la birlikte Bodrum'da ailece bir tatil yaptılar ve Sayın Başbakanın kardeşi Esad'la birlikte o dönemde müşterek Bakanlar Kurulu toplantısı yapıldı. O dönem Sayın Başbakan kardeşi Esed'le birlikte -sonra isim değiştirdi, "Esad" dedi, "Esed" dedi, zaman ve mekâna göre Sayın Başbakan ve sayın iktidarınız sürekli isim değiştiriyor idi- ne yaptılar? Bir de Gaziantep'te maç yaptılar. Ticaret akıyor, gayet rahat. Vatandaşa soruyorlar: "Memnun musunuz?" Herkes memnun. Bir gecede nereden bir vahiy geldiyse Sayın Başbakanın kardeşi Esad'ın adı "Esed" oldu, Sayın Başbakanın kardeşiyle ilişkileri bozuldu ve ne oldu? Mayın temizleniyordu o bölgede, efendim, vizeler kaldırılmıştı bölgede, ticaret iyi gidiyordu, bir gecede bu ticaretin hepsi bitti. Hasmane bir duygu içerisine girerek Sayın Başbakan "Suriye'deki rejimin değişmesi lazım." dedi ama tabii ki, bu kararı nereden aldı, kiminle aldı, Bakanlar Kurulunda -sayın bakanlarımız burada- böyle bir tartışma mı oldu yani bunun sebebi kimdir, kimler bu telkinde bulundu, onu da kavramış değiliz. En azından, böyle 360 derece bir siyasi dönüşüm nereden kaynaklandı?

Bunlar olup biterken, mayınların temizlenmesi gündeme gelirken bunun yerine şimdi Patriot'lar geldi. Şimdi, Patriot'lar gelirken -Sayın Bakanımız da konuyla tam, birebir alakalı, ilgili- bunlar çok önemli. Şimdi, bu gelen Patriotlar'la ilgili, bildiğimiz kadarıyla bu Patriotlar'ın -eğer yanlış bir bilgi değilse, basında okuduğum kadarıyla- menzili 80 kilometre imiş. Patriotlar nerelere kuruldu Sayın Bakan? Adana'ya kuruldu, Malatya'ya kuruldu ve Kahramanmaraş'a kuruldu. Peki, Patriotlar'ın Türkiye'ye geliş amacı neydi? Türk vatandaşımızın can güvenliğini sağlamak idi. Peki, can güvenliği sağlamak ise? Bu Patriot'lar ne yapar? Karadan havaya doğru 80 kilometre bir menzil varsa 80 kilometre bir menzilin eğer biz çapını çizdiğimiz zaman nereleri kapsıyor, nerelerin güvenliğini sağlıyor?

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - New York ile Washington'un.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Adana İncirlik Üssü'nün güvenliğini sağlıyor bildiğim kadarıyla, Sayın Bakan. Orada, İncirlik Üssü'nde kim var? Takdirini sayın Meclise ve televizyonları başında bizi dinleyen halkımıza bırakıyorum.

80 kilometrelik yine o çemberin içerisinde -kim var- eğer Kahramanmaraş'ı pergel olarak alırsak kim kalıyor? Hem İncirlik hem Malatya'daki Amerika füze kalkanının bulunduğu yer kalıyor. Peki, Malatya'daki nereyi koruyor? Yine Malatya'ya konulan Patriot da Amerika'nın o Malatya'daki füzesinin konulduğu Kürecik'i koruyor.

Peki, şunu sormak gerekmez mi? Halka, o zaman -bu Patriotların menzili ne kadardır- doğru, açıklayıcı bilgiyi vermenizi istirham ediyorum. Hatta, sizde bildiğim kadarıyla askeriyede bir tuğgeneral arkadaşımız var, önde oturuyor. Evet, burada zafer işaretini de veriyor, güzel. Meslektaşları şu anda cezaevinde bulunurken o dönemde o arkadaşlarımıza o zafer işaretini vermiyordun. Onları gönderirken keşke o zafer işaretini o dönem verseydin, onları kurtarmaya yönelik verseydin. Yani onu da istiyorum ben sizden özellikle.

İki, iki, şimdi...

MUHARREM İNCE (Yalova) - Rütbeden sataşma yaptı.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Rütbeden sataşma yaptıysam onu düzeltir değerli arkadaşım.

ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Tuğgeneral değil, tümgeneral.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Hatta, o iddianamenin içerisinde sayın milletvekilimizin adı da geçiyor.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Öyle mi?

MAHMUT TANAL (Devamla) - Yani bu arkadaşımız o iddianamede niye düzenlenmedi? Acaba AKP milletvekili olmamış olsaydı bugün ön sıralarda bizi dinler miydi, dinlemez miydi, bilemiyorum.

Şimdi, bu anlamda gerçekten bu Patriot'lar çok önemli. Yani Şanlıurfa'daki Atatürk Barajı, Mardin'de bulunan vatandaşlarımız, Urfa'da bulunan vatandaşlarımız, Gaziantep'te, Kilis'te, Hatay'da, Adana'da yani bunların canı can değil de Amerika üslerinin canını korumak bize? Öncelikle vatandaşımızı mı korumamız gerekiyor, Sayın Bakan, Patriot'larla, yoksa Amerika üslerini mi korumamız gerekiyor? Bu anlamda çok önemli olan bu bilgi eksikliğini Sayın Bakanlığın Meclise vermesini istirham ediyorum. Gelelim?

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Süren bitti Mahmut Bey. Hay Allah!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Yanlışlık var.

BAŞKAN - Buyurun.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Efendim, AKP sesimizi kesemez çünkü çok bağımsız, demokrat bir Meclis Başkan Vekilimiz var, onun için kendisini kutluyoruz.

Türkiye'nin dış politikası, siyasal iktidar, mezhep üzerine devam etmekte yani bunu, mezhep üzerine, özellikle söylüyorum. Yine basında ve? Gerçekten baktığımız kadarıyla Suriye'de 24 tane bakanlık var. Bu 24 bakanlığın 3'ü mezhepsel anlamda Alevi, 2 bakan Hristiyan, 19 bakan da Sünni. Onun için Sayın Hükûmetin Bakanlar Kurulunun yani Suriye'deki bu Bakanlar Kurulunun bu şekildeki listesine bakması hâlinde dahi dış politikadaki mezhepsel bakış tarzının ne kadar yanlış olduğu, ne kadar doğru bir karar olmadığını açıkça gösterecektir.

Şimdi, bu sınır güvenliğiyle ilgili Şanlıurfa ilinin gerek Akçakale ilçesine gerek Ceylânpınar ilçesine seken hem mermiler hem bombalar nedeniyle okullar uzun süre tatil edildi, iş yerlerinin çoğu kapatıldı. Akçakale ilçemizde 5 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ve o dönemde bizim Muğla milletvekilimizin Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde güvenliği olmayan vatandaşlarımızın en azından güvenliklerinin sağlanması için kaymakamla yaptığı görüşmeler neticesinde o güvenlik sağlanmadı, o kaza meydana geldi.

Netice itibarıyla gelinen bu aşamada hem ekonomik açıdan hem güvenlik açısından hem insan hakları açısından Urfa halkımız mağdur durumda, Akçakale halkımız mağdur durumda, Ceylanpınar halkımız mağdur durumda. Yapılması gereken husus, o sınırda sınır güvenliğini siyasal iktidar sağlayamadığı için, sınırda oturan vatandaşlarımızın geçimini sağlayabilecek makul bir düzeyde bir maaşın, bir paranın verilmesi gerekir. Sayın Akçakale Kaymakamı, tabii Hükûmetin teklifleri sonucu, halka şöyle bir teklifte bulunmuştu, aylık 400 TL para verelim, efendim burayı terk edin denilmiş idi. Ancak bu 400 TL para Akçakale halkımızı mağdur eder.

Akçakale halkımız, Ceylânpınar halkımız şunu sizden istiyor: Siz mültecilere hangi hakları veriyorsanız, hangi özgürlükleri veriyorsanız, aynı eşit koşullardan yararlanmak istiyor.

Baktığımız manzara, Hükûmet bu konuda, sınır güvenliğini sağlayamıyor. Peki, bu sınır güvenliğini sağlayamıyorsanız, kendi iç sorunumuzu, iç güvenliğimizi de sağlayamıyorsunuz, sizin Suriye'nin iç sorununda ne işiniz var?

Şimdi, konuya hem Anayasa açısından baktığımız zaman, bir ülkenin iç sorununa karışmak, hasmane duygular içerisinde olmak hem bir savaş nedenidir, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu'nun 306'ncı maddesi uyarınca da ağır bir suçtur.

Bu anlamda, sayın siyasal iktidarın ve lideri konumunda bulunan Başbakanın "Sıfır sorun." dediği aşamada hiç bize komşu bırakmadı. Komşu komşunun külüne muhtaçtır, komşu komşuya her aşamada muhtaçtır ve cumhuriyetin kurulduğu dönemden beri komşularımızla en kötü olduğumuz süreç, en kötü olduğumuz dönem AKP'nin iktidarda bulunduğu on bir yıllık bu iktidar döneminde olmuştur.

Siyasal iktidarın, lütfen, bu sağduyulu eleştirilerimizi nazara alarak, bu hasmane tutumlardan vazgeçmesini arz eder, hepinizi saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tanal.