GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE'YE NATO TARAFINDAN PATRİOT HAVA VE FÜZE SAVUNMA SİSTEMLERİ KONUŞLANDIRILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:61
Tarih:05.02.2013

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkan, çok saygıdeğer milletvekilleri; Türkiye'ye NATO tarafından Patriot hava ve füze savunma sistemleri konuşlandırılmasıyla ilgili olarak yüce Meclisinize bilgi vermek üzere söz almış bulunmaktayım.

Bilindiği üzere, Suriye tarafından 22 Haziran 2012 tarihinde Lazkiye'nin 13 mil açığında Doğu Akdeniz'in uluslararası hava sahasında bir askerî uçağımız düşürülmüş ve 2 pilotumuz şehit olmuştur. Rejime bağlı unsurların muhalif gruplara karşı sınırımıza yakın bölgelerde yürüttüğü askerî operasyonlarda ülkemiz topraklarına top, havan mermileri isabet etmiş ve 3 Ekim 2012 tarihinde Akçakale ilçe merkezine düşen bir top mermisi nedeniyle 5 vatandaşımız da hayatını kaybetmiştir. Suriye'nin balistik füze yeteneklerine ve kimyasal silah stoklarına sahip olduğu bilinmektedir, uluslararası toplum tarafından da dile getirilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Suriye'de yaşanan bu gelişmelerle ülkemizin güvenliği bakımından doğurduğu riskler karşısında halkımızın korunması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu koruma Hükûmet olarak bizim asli sorumluluk ve görevimizdir.

Gerek Suriye nezdinde gerekse uluslararası diplomatik girişimlere rağmen Suriye'deki olayların önüne geçilememiştir. Suriye'deki krizin çözüme kavuşacağına dair kısa zamanda bir işaret de görülmediği gibi mevcut rejimin sivil halka yönelik saldırılarının artarak sürdüğüne de tanık olmaktayız. Suriye'deki rejimin sadece kendi halkı için değil bütün bölge için bir tehdit hâline geldiği de açıkça görülmektedir. Yaşanan bu olaylar üzerine Birleşmiş Milletler ve NATO nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmuş, dost ve müttefik ülkelerle üst düzey temaslar gerçekleştirilmiş, bu temaslar ve girişimler çerçevesinde uluslararası toplum ülkemizle kararlı ve güçlü bir dayanışma sergilemiştir.

BAŞKAN - Sayın Bakan, bir saniye.

Muhterem milletvekilleri, çok önemli bir konuda Sayın Bakan açıklama yapıyor, yani bana göre sol cenahta müthiş bir gürültü var. Rica ediyorum sükûneti sağlayın.

Buyurun.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Suriye'nin imkân ve kabiliyetleriyle rejimin kendi halkına saldırısı göz önüne alındığında, hiçbir vatandaşımızın burnunun kanamaması ve zarar görmemesi için, en ufak bir ihtimal de olsa, bunu göz önüne alarak NATO'nun yeteneklerinden istifade edilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda, altmış yıldan fazla bir süredir üyesi olduğumuz NATO'dan kolektif savunmaya vurgu yapan Washington Sözleşmesi'nin 4 ve 5'inci maddesi çerçevesinde, Suriye'den kaynaklanabilecek balistik füze tehdidine karşı hava savunma sistemlerimizin Patriot bataryalarıyla takviyesinin talep edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu konudaki resmî talebimiz 21 Kasım 2012 tarihinde NATO'ya iletilmiştir. Müteakiben, NATO Kuzey Atlantik Konseyi'nin dışişleri bakanları seviyesinde 4 Aralık 2012 tarihinde gerçekleştirdiği toplantısında, Türkiye'yi korumak amacıyla ulusal hava savunmamızın takviyesi kararlaştırılmıştır. NATO ittifakının sorumluluk alanı Kuzey Atlantik Anlaşması'yla belirlenmiştir. Buna göre, NATO'nun müşterek savunma taahhüdü, bir ittifak üyesi ülke olarak ülkemiz topraklarını da kapsamaktadır. NATO'nun temel ilkesi ve caydırıcılığı, bir müttefike yönelik tehdit veya saldırının tüm müttefiklere yapıldığı anlayışına dayanmaktadır. Bu kapsamda, ülkemizin güvenliğine yönelik tehditler, tüm ittifaka yönelik tehdit olarak görülmektedir.

Suriye'de yaşanan çatışmalar insani bir krize de neden olmuştur. Sınırlarımız dâhilinde kurulan ve mağdur Suriye vatandaşlarının barındığı kamplarda 170 binin üzerinde kişiye ev sahipliği yapmaktayız. Bu çerçevede bugüne kadar tarafımızdan da yaklaşık 500 milyon TL civarında bir meblağ Suriyeliler için harcanmış bulunmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerek bizim talebimiz gerekse NATO'nun aldığı destek kararı, sadece Suriye'den kaynaklanabilecek olası hava ve füze tehditlerine karşı savunma amaçlı bir tedbir olup, saldırıları engellemeye yöneliktir, uçuşa yasak bölge uygulaması veya taarruz amaçlı bir harekât için bu sistemin kullanılabilmesi mümkün değildir. Alınacak önlemler geçici bir süre için ülkemizin hava savunmasının takviyesinden ibarettir. Amaç, tamamıyla halkımızın korunması, ülkemizin ve ittifakın caydırıcılığının sergilenmesidir.

Patriot bataryalarının konuşlandırılmaları NATO kapsamında yapılmaktadır. Bu kapsamda, geçmişteki uygulamalarla aynı doğrultuda NATO çerçevesinde yapılacak konuşlandırmalar için ayrı bir Meclis kararı alınmasına gerek bulunmamaktadır.

Bildiğiniz gibi, Anayasa'mızın 92'nci maddesi çok açık ve net, Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası antlaşmaların gerektirdiği hâllerde yabancı silahlı kuvvetlerin gelmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisinden izin almaya gerek yoktur.

Yine Anayasa'nın 90'ıncı maddesinde, uluslararası bir antlaşmaya dayanan uygulama antlaşmaları için Türkiye Büyük Millet Meclisinin uygun bulması zorunluluğu da yoktur.

Yine, 244 sayılı Milletlerarası Andlaşmaların Yapılması, Yürürlüğü ve Yayınlanması ile Bazı Andlaşmaların Yapılması İçin Bakanlar Kuruluna Yetki Verilmesi Hakkında Kanun'un 6'ncı maddesi çok açık ve net olup, bu 6'ncı maddeye göre, 18 Şubat 1952 tarihli ve 5886 sayılı Kanun'la onaylanmış olan Kuzey Atlantik Anlaşması'nın gereği olarak, bu anlaşmaya taraf olan devletlerle ve Kuzey Atlantik Anlaşması Teşkilatıyla yapılan iki veya çok taraflı antlaşmaları onaylamaya ve katılmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Biz de NATO'ya 18 Şubat 1952 tarihinde ve 5886 sayılı Kanun'la taraf olmuşuzdur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; NATO'dan alınan karar gereğince, müttefiklerimizden Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda ve Almanya ikişer adet Patriot bataryasını ülkemize göndereceklerini açıklamışlardır. Müteakiben, Patriot bataryalarının konuşlandırılmasına yönelik mevzi keşif çalışmaları 27 Kasım-2 Aralık 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Keşif heyeti, Genelkurmay Başkanlığından bir generalimizin başkanlığında, Türk, Amerika Birleşik Devletleri, Alman, Hollandalı subay ve uzmanlar ile NATO Yazmanlığından oluşmuştur.

Yapılan askerî teknik keşif çalışmaları sonucunda, ülkemizin öncelikleri de dikkate alınarak, üç müttefik ülke ile NATO askerî makamlarıyla eş güdüm içerisinde, Almanya'dan gelecek bataryaların Kahramanmaraş'a, Hollanda'dan gelecek bataryaların Adana'ya, Amerika Birleşik Devletleri'nden gelecek bataryaların ise Gaziantep'e konuşlandırılması kararlaştırılmıştır. Patriot bataryalarının mevzileri mümkün olan en geniş kapsama ve koruma dikkate alınarak tespit edilmiştir. Patriot sistemlerinin ve ilgili personelin sevkiyatı 30 Ocak 2013 tarihi itibarıyla tamamlanmıştır. Almanya ve Hollanda'ya ait Patriot bataryaları hâlihazırda tam harekât yeteneğine ulaşmıştır. Amerika Birleşik Devletleri'ne ait bataryaların ise bu hafta içerisinde tam harekât yeteneğine ulaşması beklenmektedir.

Patriot bataryalarının konuşlandırılacağı mevzilerde sistemleri işletmek amacıyla müttefik ülke askerleri de bulunacaktır. Patriot sistemlerini Türkiye'ye gönderen ülkelerin iç onay süreçlerinde karar alınırken, Hollanda tarafından azami 360, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya tarafından ise azami 400 personelin bir yıl süreyle görevlendirilmesi kararlaştırılmıştır. Ülkemize gelen yabancı askerler NATO-SOFA anlaşmasına uygun olarak görev yapacaklardır.

Patriot sistemleri, Suriye'nin de sahip olduğu bilinen kısa menzilli balistik füzeleri önlemek üzere geliştirilmiştir. Söz konusu sistem, füze tehditlerini tespit ederek, hedefine ulaşmadan havada imha etme yeteneğine sahiptir; yüksek performanslı savaş uçaklarına, orta ve uzun menzilli balistik füzelere, gemilerden fırlatılan füzelere ve insansız hava araçlarına karşı etkin savunma sağlamaktadır.

Bilindiği üzere, Patriot sistemleri 1991 ve 2003 yıllarında yaşanan Irak olayları sırasında da ülkemizde konuşlandırılmıştır. Patriot sistemleri, antibalistik füzeler olup kısa ve orta menzilli balistik füzeleri önleme yeteneğine sahiptir, her türlü hava koşullarında kullanılabilmektedir, intikal ettirilebilir bir füze sistemidir; arama, izleme ve önleme fonksiyonlarını yerine getirerek hasım füzeyi hedefine varmadan havada imha etmek maksadıyla kullanılmaktadır. Çalışma sistemi kapsamında, önce, hasım füze radar tarafından algılanır ve özellikleri belirlenir. Sistem bilgisayarı, hangi bataryadaki füzelerin daha etkin sonuç sağlayacağını tespit ederek ateşleme için seçim yapar. Füze, ateşleme için dokuz saniyeden kısa bir süre içerisinde hazırlanarak "lancer"den fırlatılır; komuta kontrol sistemi tarafından yönlendirilerek hedefin imhası sağlanır.

Patriot'lar, hem uçaklara hem de balistik füzelere karşı kullanılabilmektedir. Bunların menzilleri, tiplerine göre, füzelere karşı 20 kilometre, uçaklara karşı 120 kilometredir. Bir diğer tipinin menzili ise füzelere karşı 36 kilometre, uçaklara karşı 65 kilometredir.

Bazı arkadaşlarımız "Bunların konuşlandırılmasının amacı, İran'dan atılacak füzelere karşı İsrail'in korunmasına yönelik." şeklinde gerçekle ve teknikle hiç bağdaşmayan iddialarda bulunmuştur. Hedefi 36 kilometre olan bir füzenin, İran'dan İsrail'e atılan bir füzenin, Türkiye'den, bulunduğu mevzilerde yok edilebilmesi teknik olarak mümkün değildir. Dolayısıyla da millete bilgi verirken de "insaf" diyebilmek lazım.

Yine, bir başka arkadaşımızın "Patriot füzelerine karşıyız." dedikten sonra, "Patriot füzelerinin Türkiye'ye gelmesini istemiyoruz." dedikten sonra Patriot füzelerinin kullanıldığı yerler konusunda tartışma açması da, o da ayrı bir düşündürücü olaydır.

Füze sistemi radarının tehdidi tespit mesafesi azami 150 kilometredir. Patriot sistemi 80 kilometreden itibaren hedefe kilitlenmekte, radar 100 kadar potansiyel hedefi ve 9 ateşlenmiş Patriot füzesini de takip edebilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Patriot'lar -daha önce de söyledik, bir kez daha, altını çizerek söylüyoruz- bir taarruz silahı değildir. Münhasıran savunma sistemleri olduğu göz önüne alınarak, ateşleme yetkisinin, meşru müdafaayı en etkin şekilde yapabilecek mevkide olması gerekmektedir. Bu bakımdan, ülkemizde konuşlandırılan Patriotların komutası Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığında olacaktır.

Söz konusu sistemler, ülkemizin de yer aldığı NATO Konseyinde konsensüs ile onaylanan usul, esas, kural ve kısıtlamalar kapsamında tarafımızdan onaylanan angajman kuralları doğrultusunda sevk ve idare edilecektir. Hâlihazırda, mevcut yapı içerisinde sistemin işleyişine tarafımızdan nezaret edilmektedir.

Patriot bataryalarının Türkiye'ye intikali ve işletimine ilişkin masraflar, gönderen ülkelere aittir. Söz konusu maliyet NATO fonlarından karşılanmadığı gibi, Türkiye'ye de rücu edilmeyecektir. Gönderen ülkeler, mali külfeti, NATO dayanışması ve ittifak güvenliğinin bölünmezliği ilkesi temelinde gönüllü olarak üstlenmektedir. Bu kapsamda, anılan ülkeler, limana kadar olan intikal masraflarını, iaşe dâhil olmak üzere, her türlü personel giderlerini karşılamaktadırlar. Buna karşılık, ev sahibi ülke olarak, Türkiye tarafından ittifak dayanışması ve müttefiklik ilişkileri kapsamında bir ev sahibi ülke desteği sağlanacaktır.

Ev sahibi ülke desteğinin NATO içinde tüm üyeler için geçerli, belirli bir standardı bulunmaktadır. Anılan destek, durum bazında değişiklik gösterebilmekle birlikte, genel hatlarıyla, Türkiye topraklarına giriş yaptıktan sonraki liman masrafları, limandan birliğe kadar taşıma giderleri, konuk edilen müttefik askerlerin ibatelerinin sağlanacağı binaların bakım, onarım ve tefrişi, binaların yetersiz kaldığı yerde prefabrik binaların inşası ve donatılması, silah sistemlerinin konuşlanacağı platformların zemin ıslah ve tesviyesi ile acil tıbbi durumlarda müdahale etmek gibi konuları içermektedir.

Kalemler hâlinde saymak gerekirse, ev sahibi ülke statüsünde Türkiye'nin üstleneceği masraflar, konuş bölgelerinde yol yapım ve geliştirme ile zemin iyileştirme, aydınlatma ve güvenlikle ilgili diğer altyapı ihtiyaçları, yangın söndürme hizmetleri, barınma ile ilgili sair giderler, ofis ve dinlenme alanları, nakliye ve ulaştırma, indirme limanında geçici depolama ve emniyet, müttefik ülkelerin araç ve konteynerlerinin limandan konuş bölgelerine intikali, konvoy güvenliği, konuş bölgelerinde konteynerlerden indirilmesi, depolama alanına sevki, acil yardım hizmeti, resmî iletişim ihtiyaçları, konuş bölgelerinde İngilizce bilen irtibat subayı tefriki, müttefik ülkelerin ödeme sorumluluğunda olan yiyecek -kendi- gelen ülkelere aittir. Fakat bunların yiyecek, içecek ve çamaşır gibi hizmetler için de alt yüklenici firmaların bulunması da ev sahibi ülke olarak Türkiye'nin sorumluluğundadır.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; ittifak içinde her alanda güçlü bir şekilde yer alan Türkiye sadece Patriotlar kapsamında değil, genel olarak füze savunması konusuna özel bir önem atfetmektedir. Bu çerçevede, NATO füze savunması kapsamındaki faaliyetleri yönetmekten sorumlu NATO Hava Komutanlığı Kurmay Başkanı Plan Yardımcılığı kadrosu alınarak Hava Kuvvetleri Komutanlığından bir tuğgeneralimiz atanmış bulunmaktadır ve Kasım 2012 tarihi itibarıyla da bu generalimiz görevine başlamıştır. NATO'da füze savunması alanındaki tüm faaliyetler yakından takip edilmektedir.

Vurgulamak istediğim bir diğer husus, ülkemizde yürütülen hava ve füze savunma sistemlerine ilişkin çalışmalardır. Uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemlerine yönelik tedarik çalışmaları sürdürülmektedir. Savunma Sanayi İcra Komitesinin ocak ayının ilk haftasındaki toplantısında Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesi kapsamında görüşmelere devam edilmesi kararı alınmıştır. Temin edilmesi öngörülen uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemlerine yerli katkıyı artırmaya yönelik görüşmelere devam edilmektedir. Bu suretle, füze teknolojisi kapsamında ülkemiz sanayisinin gelişimine katkıda bulunulması hedeflenmektedir. Ayrıca, savunma sanayi kuruluşlarımız kendi silah ve sistemlerimizi üretmeye yönelik faaliyetlerine de devam etmektedir.

Sayın Başkan, çok saygıdeğer milletvekilleri; Suriye'de düzen sağlandığı, çatışma ortamı sona erdiği ve ülkemize yönelik tehdit ortadan kalktığı anda, tamamen savunma amaçlı olarak ihtiyati bir tedbir niteliğinde olan Patriot sistemlerinin ülkemizde bulunma nedeni de ortadan kalkmış olacaktır. Müteakiben, sistemler ve sistemlerin işletilmesi için? Ülkemizde  yabancı ülke askerleri de ülkelerine geri dönecektir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin çok değerli üyeleri, muhterem Başkanım; sözlerime son verirken Suriye'de yaşanan olayların bir an evvel son bulmasını, ulusal birliğini ve toprak bütünlüğünü koruyarak ülkede barış ve huzur ortamının sağlanması için Suriye halkına verdiğimiz desteğin devam edeceğini belirtmek istiyorum.

Patriotları ülkemize gönderen NATO üyesi ittifak ülkelerine de huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Onlar bizim misafirlerimizdir, kendiliğinden gelmediler, bizim taleplerimiz için geldiler.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Sayın Bakan, Patriotların, Suriye'den gelen tehdide karşı kullanılmayacağını siz de biliyorsunuz.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Eğer ki böyle bir imkânın? Bakın, 1991'de Mehmet Ali Birand'ın da yazısını okudum.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Suriye'de iç savaşı desteklemeyin ki istikrar olsun.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Türkiye, Irak'tan gelecek bir tehdide, elinden ne geliyorsa, her türlü imkânı yerine getirmek durumunda. Eğer, NATO'nun da böyle bir imkânı varsa onu dahi almak durumunda. NATO'nun böyle bir imkânı da var da biz getirmesek, Akçakale'de olduğu gibi bir vatandaş hayatını kaybetseydi insanlar sormaz mıydı: "1950'den beri NATO'nun içindesin, NATO'yu bugün kullanmayacaksın da hangi gün kullanacaksın? Senden para da istemiyorlar, senden kira bedeli de istemiyorlar, çok milyar dolarlık bir tesisin Türkiye'de geçici bir süre için konuşlandırılmasını niçin talep etmesin?" diye. Esas bizim sorunumuz o zaman başlardı.

Biz isteriz ki tek bir vatandaşımızın dahi burnu kanamasın, eğer binde 1 dahi olsa, milyonda 1 dahi olsa, Türkiye'ye herhangi bir füze gönderme ihtimali yoksa bu tesislerin hiçbir zaman kullanma ihtimali de olmayacaktır diyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Tüm ülkemize, bölgemize, vatandaşımıza barış ve huzur diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yılmaz.