| Konu: | TÜRKİYE'YE NATO TARAFINDAN PATRİOT HAVA VE FÜZE SAVUNMA SİSTEMLERİ KONUŞLANDIRILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 05.02.2013 |
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkanım, çok saygıdeğer milletvekilleri; sadece bir iki hususta ilave açıklama yapmak istiyorum. Sayın hatipler "Şu konuda da Sayın Bakan bilgi verse iyi olur." diye söylediği için.
Bir tanesi şu, denildi ki: "Suriye'nin bir kimyasal silahı yok çünkü bu Irak için söz konusu, söylendi, bir hikâye, bir masal." Ancak Suriye'nin Dışişleri Bakan Sözcüsü "Kimyasal silahları sivillere karşı kullanmamız söz konusu değildir. Eğer bir dış müdahale olursa kimyasal silah kullanırız." diye 23 Temmuz 2012 tarihinde söylüyor. Bu da Cumhuriyet gazetesinde, ola ki bir başka gazetede yer alsa, bu fikri savunan kimse "Ya, o gazeteye de itibar edilmez." diyebilirdi ama kendisinin de kısmen itibar edeceği gazetede haber var. "Dış müdahale olursa kimyasal silah kullanırız."
Yine bir hatip dedi ki: "Bu, Irak Savaşı'nda bakın, Scud füzelerini Suudi Arabistan'a gönderdi." Niye gönderdi? İsrail'e gönderdi. İsrail ve Suudi Arabistan o ülkeyle savaş hâlinde miydi? Değildi. Ancak savaş durumunda olanlar, zor durumda olanlar, diktatörler bazen kontrolden çıkıyor, ne yaptığını bilemiyor, istiyor ki ateşi yaysın. Dolayısıyla da bu ülkenin kimyasal silahı olduğu kendi yetkilileri tarafından da söylenen? Ancak Rus Dışişleri Bakanı da diyor ki: "Suriye'nin kimyasal silahları kontrol altındadır." Dolayısıyla da basiretli davranılması beklenmeyen? Kendi halkına karşı şu an füze kullanıyor mu? Kullanıyor. Kendi halkına kullanılan bir füzenin bize milyonda 1 de olsa kullanılma ihtimalini göz önüne alarak böyle bir tedbir geliştirmek bizim, bu ülkenin vatandaşlarına sorumluluğumuzdur.
Bir başka sayın hatip dedi ki, Sayın Başbakanımızın bir sözüne? Sayın Başbakanımızın sözünü aynen okuyorum. Muhterem Başkanım, herhâlde yarım dakikayı bulmaz. "Bu füzeyi alma noktasındaki karar verici makam biziz. Böyle bir şeyden haberim yok. Benim, böyle bir alım yapılacaksa bunun için Savunma Sanayii İcra Komitesi var. Bu Konseyin Başkanı benim, orada iki üyemiz var, biri Savunma Bakanı, diğeri Genelkurmay Başkanım. Bizim üçlü olarak bundan haberimizin olması lazım, böyle bir şeyden haberimiz yok. Biz, şu anda para ödemek suretiyle Patriot alma durumunda, düşüncesinde değiliz." Sayın Başbakanımız bunu söylüyor, "NATO'dan Patriot talep etmeyiz." demiyor. "Biz para vererek bir Patriot silahı alma durumunda değiliz çünkü Savunma Sanayii İcra Komitesinde böyle bir karar almadık." diyor. Dolayısıyla, Sayın Başkanım, hiçbir tepki, bir karşılık yoktur.
Son cümle olarak da şunu söylemek istiyorum, biraz önce de söyledim. 244 sayılı Milletlerarası Andlaşmaların Yapılması, Yürürlüğü, Yayınlanması ve Bazı Andlaşmaların Yapılması İçin Bakanlar Kuruluna Yetki Verilmesi Hakkında Kanun'un 6'ncı maddesi çok net. 18 Şubat 1952 tarihli ve 5886 sayılı Kanun'la onaylanmış bulunan Kuzey Atlantik Anlaşması'nın gereği olarak bu anlaşmaya taraf olan devletlerle -Kiminle? Amerika'yla- iki veya çok taraflı anlaşmaları onaylamaya, katılmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir, Meclise gerek yok. Biz diyoruz ki: "Amerika'yla yapılan sözleşme bu çerçevede yapılmıştır." Hükûmet olarak yorumumuz böyle ama bir başkası iktidara gelir bu yasayı farklı türlü yorumlarsa o zaman?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)