| Konu: | HÜKÛMETE VERİLEN SORU ÖNERGELERİNİN CEVAPLANDIRILMASI KONUSUNA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 28 |
| Tarih: | 22.11.2012 |
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekilleri, makamlar ve sıfatlar kişilere mesuliyet yükler. Hele o makamlar ve sıfatlar imza yetkisine sahip olunca, imza atılınca daha önemli bir mesuliyet yükler. Demokrasilerde denetim elbette ki çok önemlidir. Bizler burada kamu adına, millet adına görev yapan bireyleriz. Dolayısıyla Parlamento sadece yasama görevi yapmıyor.
Tabii, kürsüden konuşulduğu gibi, yerlerinde oturan arkadaşlarımız da çok konuşurlar, bazen yüksek sesle konuşurlar. O yüksek sesle konuştukları, halkın meselesi olmayabilir. Kürsüde halkın meselesi konuşulurken şahsi meseleleri, muhabbeti bir yana bırakabilmek gerekir. Parlamentonun bu olgunlukta olması gerektiğine de inanıyorum.
Değerli arkadaşlar, Sayın Spor Bakanına ve çeşitli bakanlara verdiğimiz soru önergelerinde denetim mantığından ve demokrasi anlayışından uzak, ciddiyetten uzak, altında bakan imzası olduğuna inanamayacağımız ciddiyetsizlikte cevaplar gelmeye başlamıştır. Burada iki açıdan bu konuyu değerlendireceğim. Bunlardan birincisi: Bu ciddiyetsizlik. Bu ciddiyetsizlik Hükûmette almış başını gitmiştir. Değerli arkadaşlar, iktidar mensubu milletvekilleri olabilirsiniz ama milletvekilliği fonksiyonu mutlaka ve mutlaka, iktidar milletvekili olsanız da iktidarı denetlemeyi gerektirir, yürütmeyi denetlemeyi gerektirir. Her şeyden önce bu ciddiyet içerisinde sayın bakanları sizlerin de denetlemesi gerektiği kanaatini taşıyorum.
Bakın, 2012 Londra Olimpiyatları'yla ilgili birçok soruyu Sayın Bakana tevdi ettim. Bunlardan "2012 Londra Olimpiyatları'na katılan sporcuların her birine Londra'ya gitmeden önce birtakım ödüller verilmiştir. Bu ödüllerin verilmesinde, karşılandıysa bu ödüllerin tutarı nedir?" diye verdiğim soru önergesine "belirlenen esaslar çerçevesinde" diye Sayın Bakan cevap veriyor ve o belirlenen esasların ne olduğu yok. 2012 Londra Olimpiyatları'na katılan antrenörlerin her birine, sporcuların her birine hangi esaslarla ve ne kadar ödemeler yapıldığını sorduk, karşılandıysa tutarlarının ne olduğunu sorduk. "Belirlenen esaslar çerçevesinde ödeme yapılmıştır." diyor, miktar belirtilmiyor. Ve aynı şekilde, İngiltere'de Başbakan ve Bakan heyetinde olanlara nelerin karşılandığını, miktarların ne olduğunu sorduk, karşılandıysa tutarların ne olduğunu sorduğumuzda, gene "belirtilen esaslar ölçüsünde" diyor ve miktardan hiçbir şey bahsedilmiyor.
Değerli arkadaşlar, biz, acaba Türkçe konuşmuyor muyuz, yazmıyor muyuz? Sayın Bakan Türkçe anlamıyor mu, Türkçeyi işitmiyor mu?
Bakın, değerli arkadaşlar, "2012 Olimpiyatları'nda, olimpiyatlara katılan sporcu sayısını aldığımız madalya sayısına kıyasladığımızda yıllar itibarıyla başarı oranı nedir?" diye soruyoruz. Sadece oran verilmiyor; kazanılan ödüller, kazanılan başarılar sıralanıyor ve bu başarılara baktığımızda, 2000, 2004, 2008, 2012 olimpiyatlarını kıyasladığımızda, 10 branşta, 12 branşta ve son olarak 16 branşta 114 sporcuyla, geçmiş branşlardaki sporcu sayısının 2 katıyla katılındığı hâlde, sadece 2 altın, 2 gümüş, 1 bronz ve diğer sporcu sayılarından ve branşlardan çok sporcu ve branşta katılındığı hâlde, başarı yarı yarıya düşmüştür. Bunlar hiç değerlendirilmemektedir. Bunların değerlendirilmemesi, mutlaka ki ödül ve başarının ödüllendirilmesiyle doğru orantılıdır gelişme için ama bilmeden, kıyaslamadan, hangi rekabeti esas alarak ödülün verildiği Sayın Bakan tarafından bir mantığa oturtulmamıştır.
Değerli arkadaşlar, AKP on yıldır iktidardadır ve on yıldır, Spor Bakanlığı da dâhil, ülke sizler tarafından yönetilmektedir ve dolayısıyla, daha hâlen birbirini tekzip eden politikalarla sporun desteklenmesi mümkün değildir. Ödül kişiye mi verilmektedir, başarıya mı verilmektedir veya başarılı kişiye mi verilmektedir? Sosyal yardımla taraftar kazanma hedef ve mantığı ile dağıtılan ödüllerle sporun gelişmesi mümkün değildir.
2012 Londra Olimpiyatları'na baktığımızda, evet, sosyal yardım mantığında taraftar kazanmayla verilen bir ödül sistemi göz önünde bulundurulmaktadır. 100 küsur, 116 küsur, 136 küsur sporcuyla katılınmıştır ama başarı elde edilememiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Burada bir şeyi gündeme getirmek istiyorum. İşitme engelliler, bedensel engelliler de spor faaliyetlerine katılmaktadırlar ama işitme engellerin de? Başarıya ödül verilecekse bakın, Dünya Futbol Şampiyonası 2012 Aralık Ankara'da birincilik kazandırıyor. Dünya Güreş Şampiyonası Eylül 12'de Bulgaristan'da birincilik kazanıyor. Atletizm Şampiyonası'nda 2011'de Kanada'da üçüncülük kazanmış, Dünya Judo Şampiyonası'nda 2012'de Venezuela'da birincilik kazanmış ama bunlar işitme engelli sporcularımız. Sayın Bakan da herhâlde işitme ve görme engelli olmadan bu başarıları görerek ödüllendirmeli; yönetmelikleri ve talimatnameleri değiştirmelidir. Burada Anayasa'yı değiştirebilecek güçler gerekirse kanunları da değiştirmelidir. Bu sporcuların problemlerine çözüm bulunmalıdır, doğru desteklemeler yapılmalıdır.
Hepinize teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.