| Konu: | TERÖRİZMİN FİNANSMANININ ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 06.02.2013 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, yasaya bakarken yasa tasarısının 2 boyutu var:
1) Avrupa Birliği ve Amerika'nın talepleri nedir?
2) Siyasal iktidarın talepleri nedir?
Şimdi, tabii Sayın Bakan ve siyasal iktidara mensup milletvekili arkadaşlarımız böyle bir yasaya ihtiyaç olduğunu söylediler ama gerçekten böyle bir yasaya ihtiyaç var mı, yok mu; hem kamuoyunun bilmesi açısından hem de değerli milletvekillerinin bilmesi açısından Profesör Doktor İzzet Özgenç'in suç örgütleriyle ilgili elimdeki kitabının son baskısının 159'uncu sayfasından size aynen okuyorum: "Öncelikle belirtelim ki söz konusu Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı Türkiye Cumhuriyeti devletinin terörle mücadele bağlamında duyulan ihtiyaca binaen hazırlanmış değildir. Söz konusu tasarı Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'ye dayattığı bir metindir. Söz konusu tasarı kişiler hakkında herhangi bir suç nedeniyle soruşturma ve kovuşturma başlatılmaksızın, suçla irtibatı olup olmadığının önemi olmaksızın idari kararla bütün mal varlığının süresiz olarak dondurulmasını sağlayan hükümler içermektedir. Bu tasarıya göre Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşlarının ya da Türkiye Cumhuriyeti devleti kanunlarına göre kurulmuş olan bir şirketin, vakfın veya derneğin bütün mal varlığına, hâkim kararına ihtiyaç duyulmaksızın, bir suç nedeniyle soruşturma açılmasına gerek olmaksızın süresiz olarak el konulabilecektir yani bunun adı genel bir müsaderedir."
Şimdi, buradan yola çıktığımız zaman, genellikle, bu tasarının yurt dışında faaliyet gösteren derneklerin, vakıfların ve Türk şirketlerinin gerek Amerika'da gerek diğer emperyalist güçler tarafından gerçekten rekabeti karşısında eğer mücadele edemiyorsa, o şirketi bitirebilmek için bu yasadan yararlanarak bu bitirilebilir. Amerika cephesinde ve diğer dış ülkeler açısından cephesi bu.
Gelelim Türk hukuku açısındaki cephesine: Hukuk devletinin bulunduğu ülkelerde genellikle vatandaşın yönetim karşısında daha güçlü olması lazım. Yönetimin yani siyasal iktidarın, yürütme organının, yürütme erkinin hukukla sınırlandırılması lazım. E, peki, bu kanuna baktığımız zaman hukukla sınırlandırma var mı? Gerçekten bu tasarıya baktığımız zaman, Hükûmetin veya siyasal erkin hiçbir sınırlandırılması yok hatta alabildiğince bir keyfîlik söz konusu. Peki, bu tasarı bize hukuk güvenliğini sağlıyor mu? Bu tasarı, korku yaratıyor, baskı yaratıyor, toplumda bir sindirtme yaratıyor. Yani, hukuk güvenliği açısından da bu yasa bir hukuk güvenliğini de sağlamıyor. Peki, orantılılık ilkesi açısından baktığımız zaman, verilecek olan cezayla yani tedbir kararı bizi amaca ulaştırabilecek mi? Bu tasarı, orantılılık ilkesini de ihlal etmiş durumda.
Peki, siyasal iktidar gerçekten terörle mücadele etmek istiyorsa, elinde bugüne kadar hukuksal açıdan yeteri kadar argüman yok muydu? Hukuksal açıdan yeteri kadar argüman vardı. Nedir? Terörle Mücadele Kanunu'nun 8'inci maddesi, terörün finansmanı. Peki, ey siyasal iktidar, elinizde bu kadar argüman vardı, siz terörün finansmanıyla ilgili 8'inci maddeyi, Türk Ceza Kanunu'nun 54, 55'inci maddesini, Türk Ceza Kanunu'nun 220'nci maddesini, 283'üncü maddesini, 281'inci maddesini, bunları niye tatbik etmediniz?
Yani toparlayacak olursak imzalamış olduğumuz uluslararası sözleşmeler uyarınca, Anayasa'mızın 90'ıncı maddesi uyarınca iç hukuk hükmünde olması nedeniyle bizim bugüne kadar imzalamadığımız hiçbir uluslararası sözleşme yok.
İki: İç hukuk açısından eksik olan mevzuat var mı? Yok. Peki, ihtiyaç niye duyuluyor? Dışarıdan Amerika'ya muhalif olanları susturmak, içeride siyasal iktidara muhalif olanları susturmak için getirilen bir yasa tasarıdır. Bu, otoriter bir yasa tasarısıdır, korku yaratan bir yasa tasarısıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Devamla) - Bu nedenden dolayı, özellikle hukukçu milletvekillerinin, vicdanlarının seslerini dinlemelerini istirham ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tanal.