| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 63 |
| Tarih: | 07.02.2013 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, kadın milletvekillerimizin ittifakını burada gururla izledik. Daha sonra bu ittifak AKP'nin oylarıyla reddedildi?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ortak yapalım diye?
AYTUĞ ATICI (Devamla) - ?ve bunu, bu kürsüden kınamak istiyorum. Her ne kadar, bir önceki önergede konuşan arkadaşlarımı bütün Meclisteki arkadaşlarım, hep beraber alkışladılarsa da, benim yapacağım konuşmayı özellikle AKP Grubunun alkışlamayacağını biliyorum. Az önce Mecliste esen güzel havayı bozmak zorunda olduğum için de sizlerden özür diliyorum çünkü konuşacağım konu gerçekten canınızı sıkacak, gerçekten içinde birazcık vicdan kırıntısı olan insanları "Allah Allah, böyle şey olur mu?" dedirtecek kadar önemli bir konudur.
Değerli arkadaşlar, konumuz Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti arasında geçiyor. Yıl 13 Aralık 1993, dönemin hükûmeti bir protokol imzalıyor Kazakistan'la. Yıl 1993 diyorum çünkü 1991 yılında Kazakistan bağımsızlığına kavuşuyor, Kazakistan'la bizim çok iyi ilişkilerimiz var, bir tarih bağımız var, kültür bağımız var ve Kazakistan'la ilişkilerimizi o tarihte de, şimdi de hep geliştirmeye çalışıyoruz. Bu yüzden, o dönemde bir protokol imzalanıyor ve Kazakistan'a deniyor ki: "Gel, Antalya'nın Kemer ilçesinin Beldibi köyünde sana yaklaşık 45 dönümlük bir arazi verelim, sen de buraya bir devlet konukevi yap. İşte, Kazak ricali, devlet ricali geldiğinde burada dinlensinler, senin de dünyada prestijin artsın, biz de kardeş ülke olarak sana böyle güzel bir jest yapalım." ve bu araziyi kırk dokuz yıllığına Kazakistan Cumhuriyeti'ne veriyorlar. Kazakistan Cumhuriyeti'ne verilen bu arazi, o dönemde kırk dokuz yıllığına tahsis edilen bu arazi Sayın Hikmet Çetin imzasıyla yürürlüğe giriyor, Meclise de gönderiliyor ve kabul ediliyor. O tasarıda kırk dokuz yılın sonunda, verilen arazi ve üzerine kurulan her türlü bina ile tekrar Türkiye Cumhuriyeti devletine iade edilmesi de hükme bağlanıyor.
Daha sonra, zaman içerisinde bir de bakıyoruz ki buradaki 45 dönümlük araziye bir otel yapılıyor. Bu otel, verilen araziye amaç dışı olarak yapılıyor ve bir şirkete ait olan bir otel, Kazakistan'la da uzaktan yakından bir ilgisi yok. Peki, böyle bir otel yapıldı. Bizim bedelsiz olarak tahsis ettiğimiz arazi üzerinden birileri rant elde etmeye çalıştı. Peki, ne yapmak lazım? Buraya bir müdahale etmek lazım, gidip sorumluları bulmak lazım, gerekeni yapmak lazım, idari işlemler ve yasal işlemler başlatmak lazım. Peki, AKP Hükûmeti ne yapıyor? AKP Hükûmeti de diyor ki: "Ya, buraya bir otel yapılmış. Ne yapalım? Ortada bir cenaze var, gelin, bunu hep beraber kaldıralım." Çağırıyor Kazak kardeşlerimizi "Ya biz size bir yer vermiştik, buraya bir otel yapılmış, gelin biz bunu yeni bir anlaşmayla yasal bir kılıfa uyduralım." diyor ve yeni bir protokol hazırlanıyor. Bakın, kulaklarınıza inanmayacaksınız. Kazakistan'la yapılan yeni protokole göre -ki bu yeni yapılan bir protokoldür AKP Hükûmeti döneminde- daha önce tahsis edilen 45 dönüm arazi 67 dönüme çıkarılıyor, deniyor ki "Sana 45 vermiştik otel yapıldı, eline sağlık, al 67 dönüme çıkarıyorum." der gibi, buraya yeni bir tahsis yapılıyor.
Bu da yetmiyor. Orada yapılan bir otel var, bu oteli nasıl yasal hâle getirecekler? Deniyor ki: "Bu oteli de Kazakistan ticari, turizm amaçlı olarak işletilmek üzere üçüncü şahıslara devredebilir." Yani Kazakistan'a verdiğimiz, çocuklarımızın malı olan bu oteli dönüp üçüncü şahıslara tahsis edebilir.
Bu da yetmiyor. Yeni tasarıyla, üzerine otel inşa edilen arazi, 31 Aralık 2010 tarihine kadar bedelsiz olarak bu otelin kullanımına veriliyor.
Yine yetmiyor. Kırk dokuz yıl sonra üzerindeki müştemilatla beraber geri alınacak olan bu arazi için deniyor ki "Sürenin bitiminde, aynı süreler için yenilenecektir." Yani arazi, sonsuza kadar Kazakistan'a ve dolayısıyla turizm yatırımcısı olan bu otel şirketine verilmiş oluyor.
Şimdi, arkadaşlar, burada çok önemli bazı soruların sorulması lazım. İşte bu soruların cevaplarının bulunması için biz bir araştırma önergesi verdik. Meclis bir araştırma komisyonu kursun, bu soruların cevaplarını bulsun istiyoruz. Eğer içinizde vicdan varsa, zerre kadar kaldıysa, kim bu yolsuzlukları yapmış hep beraber araştıralım, kim yapmışsa da cezasını hep beraber verelim.
Şimdi, sorulardan bir tanesi şu: Birinci derecede turistik bölgede, Kemer'de böyle bir tesis yapılırken kim izin verdi? Öyle ya, burası Kazakistan'a tahsis edilmiş, Kazakistan'a verilmiş bir yerdi. Kim izin verdi de, gelindi, buraya otel yapıldı?
İki: Otelin imar iznini kim verdi? Bakın, bunları mutlaka buranın araştırması lazım. Hangi belediyeydi? CHP'li miydi, MHP'li miydi? O zaman var mıydı? Yoktu muhtemelen ama hangi parti olursa olsun, o dönemde bunun altında kimin imzası varsa, mutlaka, mutlaka araştırılmalı.
Peki, bu imar iznini kim verdi? Acaba Türk tarafı mı önerdi? "Buraya bir kıyak geçin. Benim yakın bir arkadaşım var, hamilikart yakınımdır, buraya bir otelcik inşa ediversin." mi dendi? Yoksa Kazak tarafı bizi kandırdı, "Ben buraya devlet konukevi yapacağım, burayı bana ver." dedi ve üzerine, geldi, otel mi yaptı?
Peki, bütün bunlar yapılırken, yedi yıl işletilen bu otel varken Hükûmet neredeydi, niçin müdahale etmedi? Hangi tarihte ve hangi mevzuata göre bu otele ruhsat verildi? Bu turistik tesis olduğuna göre, Turizm Bakanlığı yetkilileri neye göre buraya ruhsat verdiler? Daha da vahimi, acaba hem yeri beleşe alan hem de ömür boyu, sonsuza kadar tahsis hakkı alan bu şirketler, bu oteli yaparken, acaba bir de üstüne üstlük teşvik aldılar mı?
Peki, diplomatik bir anlaşma gereği tesis edilen ve hukuka aykırı olarak tesis edilen bu alana, acaba hukuken hangi müdahaleler yapıldı? Bütün bunların araştırılması lazım değerli arkadaşlar. Bütün bu hukuksuz uygulamalara kim göz yumdu? Bu göz yumanlar hakkında bir yasal işlem yapıldı mı yapılmadı mı? Bir idari işlem yapıldı mı yapılmadı mı?
Peki, Kazakistan'a verilen bu arazi yetmediğine göre, üzerine tekrar yaklaşık 22 dönümlük arazi verildiğine göre, acaba yeni bir otel inşası mı planlanıyor buraya? Öyle ya, daha önce verdik, üzerine otel inşa ettiler. Şimdi, yeni verdiğimiz araziye de yeni bir otel mi inşa edilecek?
Acaba, bu ve benzeri şekilde, başka ülkelere tahsis edilen araziler var mı? Var ise bu araziler üzerinde ne gibi tasarruflar uygulandı? Bütün bunların araştırılması lazım.
Daha da vahimi nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Bizim Kazakistan'a tahsis ettiğimiz -tam rakamını söyleyeyim, yaklaşık 45 dönüm demiştim- 44.370 metrekarelik alan yetmemiş olacak ki oteli inşa edenler çevreden da birazcık tırtıklamışlar ve önümüze gelen tasarıya göre bu da legalize edilerek yani çevredeki komşuların hakları da ihlal edilerek, tapulara tecavüz edilerek kurulan bu otelin hesabını hiç kimse sormamış.
Şimdi, değerli arkadaşlar, eğer biz ciddi bir devletsek, eğer biz yolsuzluklarla mücadele ediyor isek ve eğer içinizde zerre kadar vicdan var ise sizin bu araştırma önergesine "evet" demeniz lazım. Eğer, az önce yaptığınız gibi "Vallaha adam doğru söylüyor." deyip alkışlayacaksanız içinizden ve sonra "hayır" kullanacaksanız, bunun hesabını da millete vereceksiniz. Az önce yaptığınız gibi, aynı şekilde bunu da reddederseniz, bunun hesabını millete vereceksiniz ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunun hesabını sizden soracağız. Bunun sonu Yüce Divandır, bunun sonu başka hiçbir şey değildir. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)