| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 06.03.2013 |
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı'nın üretimle ilgili önemli bir maddesindeyiz.
Değerli arkadaşlar, yani burada hepimizin içtenlikle ülkemiz için, insanlarımız için daha iyi şartlar, daha iyi yaşama şartları oluşturma gayretinde olduğumuza inanıyorum. Bizim de gayretlerimiz, tartışmalarımız, hakikaten yanlış giden birtakım işlerin düzeltilmesiyle ilgili olarak ilgilileri, Bakanlığımızı, Hükûmetimizi uyarma görevi.
Şimdi, sizlerle bir grafiği paylaşmak istiyorum değerli arkadaşlar. Buradan yani her zaman iktidar partisi adına konuşma yapan arkadaşlarımız, sık sık, "2002'de şartlar böyleydi, 2010'da bu oldu. 2002'de ekonomimiz buydu, büyümemiz buydu; biz 2012'de buraya geldik." diyor.
Şimdi, bir de şu grafiğe bakalım değerli arkadaşlar. Bu konuyla ilgili olarak çok önemli değerlendirmeler çıkartabiliriz. Bakın, şimdi, burada, 2002'den bugüne kadar hidrolikteki kapasitemiz yüzde 60 büyümüş, güzel; linyitteki kapasitemiz yani yerli linyitteki enerji üretim kapasitemiz yüzde 25 büyümüş ama doğal gazdaki üretim kapasitemiz yüzde 110 büyümüş arkadaşlar. Bir de ithal kömürdeki kapasitemiz de -2003'e göre aldım bunu da- yüzde 167 büyümüş. Yani, öz kaynaklarımız yüzde 25 büyürken, özellikle doğal gazda yüzde 100'ün üstünde bir artış olmuş. Arkadaşlarımızın, gerek MHP'li gerek CHP'li arkadaşların burada yana yana ifade ettikleri "Doğal gaza bu kadar bağlılık bizi nereye götürür?" bir kere daha paylaşmak istiyorum sizinle. Bugün için doğal gazdan enerji üretmeye yaklaşık olarak 10 milyar dolar civarında bir harcama yapıyoruz. Ancak, gündemde olan söz konusu lisansların da hayata geçmesiyle birlikte doğal gaz santrallerimiz 70 milyar metreküp civarında bir gaz tüketecekler. Bu da gaz harcamamızı, sadece gaza yönelik harcamamızı 10 milyardan 31-32 milyar dolarlara çıkaracak arkadaşlar. Yani, bu önümüzdeki on yıl içerisinde bizi bu anlamda daha büyük bir bağlılık beklemektedir. Yani, biz bunların özenle altını çizip bu nedenle, mesela, bu yasada geride tutulan otoprodüktör gibi, kojenerasyon gibi verimliliği, üretim verimliliğini hem artıran hem de çevre kirliliği açısından, karbondioksit emisyonları açısından son derece iyi sonuçlar veren tesislerin önünü açmamız gerekirken ve bu nitelikteki tesislere 2020 yılına kadar daha bugün 7 bin megavat civarındayken, bir 10 bin megavat daha ekleme imkânımız varken, bu yasayla, maalesef bunun da önüne geçiyoruz.
Yani, bir konunun da, demin eksik kalan bir konunun da altını yeniden çizmek istiyorum: Türkiye bugün ısrarla kendisi füze yapıyorsa, kendisi insansız hava aracı yapabiliyorsa, rüzgâr santralini de pekâlâ kendi imkânlarıyla üretebilir; çevreyi kirletmeyen yakma teknolojilerini de pekâlâ üretebilir; enerji verimliliğinde de, elektrikli araç sektöründe de son derece başarılı sonuçlar alabilir. Bizim buraya odaklanmamız çok önemlidir.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)