| Konu: | 342 SIRA SAYILI KANUN TASARISI?NIN AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ VE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KİŞİSEL VE SİYASİ HAKLARA İLİŞKİN SÖZLEŞME?YE AYKIRI OLDUĞU GEREKÇESİYLE GÖRÜŞÜLÜP GÖRÜŞÜLEMEYECEĞİ HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 29.11.2012 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; adalet ve adil yargı bu ülkenin kanayan yarasıdır. Adalet herkese lazım. Başbakan da bir şiirden dolayı devlet güvenlik mahkemesinde mahkûm oldu. Onun dışında aydınlar, yazarlar, çizerler, düşünenler, ressamlar, hukukçular, gazeteciler; hepsi de olağanüstü mahkemelerde yargılanıyor. İstiklal mahkemelerden bahsetmiyorum, 12 Eylülden sonra sıkıyönetim mahkemelerinden bahsediyorum, geçtik, devlet güvenlik mahkemelerinden bahsediyorum. Sendikaları kapattılar, dernekleri kapattılar, düşüncesine bakmadan insanları fişlediler, 2 milyon kişiyi içeri attılar ve bu mahkemelerde adil bir yargılanma yapılamadı. Onun acısını yaşarken özel yetkili mahkemeler kuruldu. Özel yetkili mahkemeler, bugün, Türkiye'de muhalefet olan herkesi yargılıyor. Milletvekilleri, bu Meclisin hâlen 8 milletvekili bu özel yetkili olağanüstü mahkemelerin kararları nedeniyle tutuklu.
Burada, Türkiye, bir taraftan Avrupa Birliğinin müzakere sürecini yaşıyor. Anayasa'nın 90'ıncı maddesi çok açık olarak uluslararası sözleşmelerin iç hukukta kanunların üzerinde olduğunu söylüyor. Ulusal üstü hukuk, evrensel hukuk, uluslararası sözleşmeler iç hukukun üstündedir, yani Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi özel yetkili mahkemelerin üstündedir yani Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 12 Eylül darbe Anayasası'nın üstündedir, yani evrensel hukuk ulusal hukukun üstündedir.
Şimdi, bu ülkede bu Meclisin vicdanı ve insanca düşünerek vereceği bir karar var. Birileri işkence yapacak kollukta. O işkencecilere avukat tutuluyor. Bu ülkede avukatın parasını, o işkencecilerin, devlet ödüyor. O işkenceciler Türkiye'yi mahkûm ediyor Avrupa mahkemesinde. Avrupa mahkemesinin tazminatını vatandaş vergisiyle hazine ödüyor, hazineden bu işkencecilerin parası ödeniyor. Aynı şeyi hâkimler yapıyor, özel yetkili mahkemelerin hâkimleri yapıyor; aynı şeyi savcılar yapıyor, aynı şeyi özel yetkili polisler? Özel soruşturmalarla özel yetkili mahkemelerin muhalefeti sindirerek yaptığı bir uygulama var.
Şimdi, siz kalkmışsınız? Türkiye, on yıllık AKP iktidarında -dünyada değil Avrupa Konseyinden bahsediyoruz- 47 ülkede 1'inci. Adil yargılama hakkından, tarafsız olmayan mahkemelerden, bağımsız olmayan mahkemelerden, makul sürede bitmeyen davalardan muzdarip, başvurmuş, bireysel başvurularda bulunmuş 10 binin üstünde insan, Avrupa mahkemesinde adalet bekliyor. Buradaki adaleti gidip Avrupa mahkemesinin iş yükü çoktur diye, Avrupa mahkemesinin iş yükünü hafifletmek için, burada bir tazmin komisyonu kurmaya çalışıyorsunuz. Bu tazmin komisyonunu kamulaştırmada anlayabiliriz, mülkiyet hakkı anlamında anlayabiliriz ama insan özgürlüğü, insanın yargılanması, insanın adil bir şekilde yargılanması söz konusu olduğunda bir yol var doğru olarak yapacağınız: Özel yetkili mahkemeleri kapatacaksınız, olağanüstü yargıya son vereceksiniz. Bu ülkeye adalet istiyorsanız bunu yapacaksınız. Doğru olan budur. Yoksa tazmin komisyonları kurup vatandaşın cebinden hazineye yatırdığı parayı? Vatandaşı mağdur edeceksiniz ama o uzun tutukluluğu yapan, ama o uzun yargılamayı yapan, o yargı işkencesini yapan hâkim, savcıya rücu etmeyeceksiniz; o polisin yakasına yapışmayacaksınız, o kolluktan hesap sormayacaksınız.
Üstelik Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'ni imzalayacaksınız, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'ndeki adil yargılanmanın gereklerini yerine getirmeyeceksiniz; sonra geleceksiniz, Mecliste, burada, bu yasama organı yargının alanını düzenleyecek. O kadar ki sadece Türkiye mahkemelerinin alanını değil, maşallah, Avrupa Konseyinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargı alanını düzenleyecek bir tasarıyı hükûmet getirecek. Buna hiçbir hukukçu, hiçbir insan, hiçbir siyasetçi "evet" diyemez. Yanlıştır bu. Böyle bir yasa çıkmaz, çıkarsa da kadüktür. Kadük olan bu yasa uygulanamaz. Bu yasaya karşı burada Meclisin onurlu bir duruş göstererek geri göndermesinin tavrını koyması gerektiğini düşünüyorum. Adalet bu ülkede bu kadar ucuz olmamalı. Adalet için ne gerekiyorsa onu yapalım ama böyle?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Devamla) - ?muvazaa, böyle şeylerle uğraşmayalım diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Kaplan.