GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HAYVANCILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:66
Tarih:14.02.2013

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, hayvancılığın sorunlarıyla ilgili söz aldım. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (Hatip kürsüsüne Hatip tarafından paketler konuldu)

Bu paketler AK PARTİ Hükûmetine Sevgiler Günü'nde köylünün göndermiş olduğu, altın değerinde ve altın rengindeki bir üretimidir. Bunu biraz sonra Hükûmetin masasına sunacağım. Protesto etmek için bunu sunuyorum ama köylü bunu gönderdiği için ben de aracı olarak bunu vereceğim.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İçinde ne var?

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Arkadaşlar, bunun içindeki altın rengindedir, çok pahalı bir şeydir. Bunun bilmecesini siz çözersiniz hocam. Evet, altın renginde çok da pahalı bir şeydir, şu anda da çiftçinin en çok ihtiyacı olan bir maddedir.

Değerli arkadaşlar, hayvancılığın sorunları? Hakikaten, şimdi, çok teşekkür ederim Sayın Orhan Atalay'a, Ardahan'ın kurtuluşu nedeniyle bir konuşma yaptı. Ardahan kırk üç yıl Rus işgali altında kaldı ama bu kadar bir zulüm görmedi kardeşim, ben böyle bir zulüm görmedim. (CHP sıralarından alkışlar)

Niye zulüm görmedim? Şimdi, ya, biz kırk üç yıl Rus işgali altında kaldık, boyun eğmedik. Tarımımız da vardı, hayvancılığımız da vardı, geçiniyorduk da, göç de yoktu, insanlar da mutluydu, alışveriş de yapıyordu, mal da satıyordu, şu anda ithal et gelmesi, ithal hayvan gelmesi nedeniyle sıfıra vurmuş hayvancılık. Şu anda, sap mı saman mı belli değil, dışarıdan getirmişler, Macaristan'dan saman yerine sap getirmişler, insanlar hayvanlarına yediremiyor. Bizim bölgenin insanları daha iyi bilir, patoza vurmak lazım, inceltmek lazım.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bakan geldi bakan, hediyeyi almaya geldi.

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Bu anlamda?

Sayın Bakanım geldi, iyi oldu Bakanın gelmesi de buraya. Sayın Bakanım, lütfen bana da buradan cevap verin.

Şu anda, insanlar hayvanlarına yediremiyor. Bakın bir şey söyleyeyim, zamanımız kalmadığı için söylüyorum, Erzurum'un Şenkaya ilçesine gittim. Şenkaya ilçesinde Akşar beldesi var. Gittim, adam orada hayvanlarına saman bulamadığı için makarna yediriyor. Kim? Bu adamın ismini de söyleyeceğim -beni aradı ve "ismimi ver" dediği için söyleyeceğim- Bülent Aktürk diye birisi. Dün Sayın Bakan oraya, bir talimat vermiş, ekip göndermiş?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Keşke ismini vermeseydin, adamı mahvederler şimdi!

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Bir dakika?

O arkadaşa, ekip göndermiş ahırına. Demiş ki: "Kardeşim, senin samanın yok mu, var mı? Niye makarna yediriyorsun?" Adam da demiş ki: "Benim samanım yok Sayın Bakanım ama ne yapayım bulamadığım için makarna yediriyorum." "Ancak" diyor "Geldiler, dediler ki `senin başka bir şeyin var mı?' Demiş ki: "Benim samanım yok ama biraz otum var." O otunun yanında, gönderdiğiniz adamlar veya sizin ekip -kim göndermişse- otunun yanında resim çekilmişler. Yani "Vatandaşın, kardeşim, bir şeye ihtiyacı yok; burada otu, samanı var." Adam diyor ki: "Kardeşim, benim samanım yok, otum da on günlük var. On gün sonra benim hayvanlarım aç kalıyor."

Sayın Bakan, sizden rica ediyorum, yani bunu da, dışarıdan bir samanı getireceksiniz onu yapamıyorsunuz, onu beceremiyorsunuz. Yahu sapı samana karıştırdınız! Saman diye getirdiğiniz. Macaristan'dan, saman değil, sap o. Sapı, onu ancak makine, "patoz" diye bir makine var ve o patoz makinesine vurursanız onu inceltebilirsiniz o zaman hayvan yer, diğer türlü yemiyor. Bunu da bana Ziraat Odası Başkanımız Latif Şah Sural söyledi Ardahan'dan yani ben hep ispatlı konuşuyorum ki aman yalan olmasın, ben uydurmuyorum.

ALİM IŞIK (Kütahya) - İsim verme!.. İsim verme!..

ENSAR ÖGÜT (Devamla) - Latif Şah Sural diyor ki: "Kardeşim, bunlar, AKP Hükûmeti sapı samana karıştırdılar. Bize saman yerine sap gönderdiler. Şimdi kış günü, eksi 30 derecede ben nasıl bunu patoza vurayım da hayvanlarıma yedireyim?" Hayvanlarımız aç kaldı. Otumuz da azaldı, samanımız da yok. Ya, Allah aşkına şu saman işini bir çözün arkadaş ya! Bu Hükûmet, bu devlet bu kadar aciz midir? Ben sizden istirham ediyorum, bunu lütfen bir an evvel acil getirin, çözün.

Bakın arkadaşlar, zamanım kalmadı ama şu anda Et Balık Kurumunun depolarında -Sayın Bakan, gel burada açıklama yap- et dolu. Vatandaş getirmiş satmış, almışlar; şimdi sıra vermiyorlar. Ankara'yı arayın, Ankara Et Balık Kurumu diyor ki: "Ekim ayına size gün veririm hayvan kesimi için." Niye? Diyor ki: "Bizim depolarımız dolu." Erzurum'u arıyorum "Depolarımız dolu. Mayıs ayına gün veririm." diyor. Diğer illeri arıyorum, Et Balık Kurumunda şu anda etler dolu. Piyasaya niye sürmüyorsunuz? Piyasaya sürseniz vatandaş ucuz et yiyecek. Bizim amacımız bu değil mi? Ha siz niye sürmüyorsunuz? Çünkü dışarıdan ithal getiren kişiler kazansın diye, onun malı ucuzlamasın diye bunu piyasaya sürmüyorsunuz. Çok ayıp ediyorsunuz. Böyle bir Bakanlık olabilir mi? Düşünebiliyor musunuz, bizim amacımız kaliteli et yedirmek değil mi, ucuz et yedirmek değil mi? Şu anda kilosu 30 lira civarında, 25 lira civarında vatandaş et alıyor ama şu anda bizim et balık kurumlarında et dolu. Halbuki bu etleri piyasaya sürse vatandaş şu anda hayvanını satacak, elinde parası da yok, kredi alamıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Murat Askip diye bir arkadaş aradı, "Kredi alamıyoruz." dedi. Arkadaşlar, ben bu anlamda -sözüm de bitti- Sayın Bakan, rica ediyorum bir cevap verin.

Arkadaşlar, bunun içerisindekini köylü gönderdi, ben de getirdim ve burada?

AHMET ARSLAN (Kars) - Köylü şov peşinde değil.

BAŞKAN - Sayın Öğüt, teşekkürler.

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Ahmet Bey, siz önce Kars ve Ardahan'a  saman götürmeyi becerin, ondan sonra konuşun.