| Konu: | YERALTI SULARI HAKKINDA KANUN İLE KAMULAŞTIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 14.02.2013 |
MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, 2'nci maddedeki önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Sayın Bakanım, samimi olarak bir şey soruyorum: 1'inci, 2'nci, 4'üncü, 5'inci maddeler 3'üncü maddeye kamuflaj mı değil mi? Değilse sizinle ne ilgisi var? Niçin bu 3'üncü maddeyi bunun içerisine soktunuz? Bu, çok ciddi bir sıkıntı. Maalesef, Adalet ve Kalkınma Partisi, Meclisi bir kanun çıkartma fabrikası gibi görüyor, ben getireyim ve bu kanunları çıkartayım istiyor. Bu kadar çok kanun çıkan bir Meclis daha görülmemiştir. Yanlış çıkartıyoruz, tekrar düzenliyoruz; tekrar yapıyoruz, tekrar tekrar bu kanunları düzenlemeye çalışıyoruz. Oysa gelişmiş demokrasilerde yasa yapımı Mecliste başlamaz değerli milletvekilleri ve Mecliste de belirlenmez. Sivil toplum örgütleriyle görüşülür, bununla ilgili üniversitelerle görüşülür, konuyla ilgili bütün kuruluşların görüşleri alınır ve bu kanun ham şekilde Meclise gelir, komisyonlarda tartışılır ve sonuç olarak da buradan sağlıklı bir kanun çıkar ama bunların yapılmadığını görüyoruz. Çıkar gruplarıyla bürokrasi arasındaki etkileşimin tescil makamı Meclis değildir değerli milletvekilleri.
Sayın Bakan, sizi çok iyi anlıyorum. Evet, yer altı sularını koruyalım, gelecek nesillere sağlıklı su bırakalım çünkü dünyada tatlı su çok az, tatlı suyu bir sonraki nesle aktarmamız lazım. Bununla ilgili hiçbir sorun yok ama bu nasıl yapılır? Bu, ülkenin ekonomik beklentilerine uygun bir toprak ve tarım reformu yapılarak yapılır. Yaklaşık on yıldır iktidardasınız, 11'inci yıl Değerli Bakanım. Ülkenin ekonomik beklentisine uygun bir toprak ve tarım reformu maalesef gerçekleştirilememiştir. Tarım açısından Türkiye'nin ekonomik ve hukuk altyapısı da maalesef yetersizdir.
Değerli Bakanım, bu kanunla beraber bizim önerimizde? Özellikle bölgemizden örnek vereceğim size. Çiftçi çok sıkıntılı durumda; çiftçi, elektrik parasını ödeyemiyor; çiftçi, tohumu dünyada en pahalı kullanan çiftçi; yine, bizim çiftçimiz mazotu en pahalı alan çiftçi. Bunların, bu borçların içerisinde boğuşurken, bankadan aldığı kredileri ödeyemezken, bu faiz sarmalına bulaşmışken bir de sizler teşvikleri minimuma indirdiniz ve şu anda da insanların ekmeğinden sonra sularına da göz diktiniz.
Yer altı suları mutlaka ki bir ülkenin olmazsa olmazı, çok önemli. Gelecek nesle aktaracağımız yer altı sularını korumamız lazım. Özellikle dünyada suyun büyük bir kısmının tuzlu su olduğunu hesaba katarsak, yer altı sularını korumak, gelecek nesle temiz su imkânı sağlamak, onları suyla buluşturmak ve bunun devamını sağlamak mutlaka ki anlaşılması gereken bir şey.
Sayın Bakanım, sanayiciye teşvik veriyoruz, sanayicinin elektriğine, sigorta primine, hepsine teşvik veriyoruz ama çiftçinin suyuna destek çıkmıyoruz. Ne yapacağız? Damlama suyu artıramazsak ve salma suyla devam edersek mutlaka yer altı sularına zarar vereceğiz. Bunun için teşvikler geliştirmek lazım, bunun için çiftçiyi bu yönde yönlendirmek lazım. Eğer bunları yapamazsak sadece sayaç koyarak ve çiftçinin parasını alarak hiçbir yere varma şansımız yok. Yine, yer altı sularının denetiminde büyük bir sıkıntı çekeceğiz. Şu anda kayıtlı olanlara gideceksiniz, kaydı olmayanlara gidemeyeceksiniz, kaydı olmayanlarla ilgili bir işlem yapamayacaksınız ama iyi niyetle kuyusunun kaydı olan, tescili olan insanlara gideceksiniz, bunların suyunu denetleyeceksiniz. Büyük fabrikalar? Büyükşehir Yasası geçti, Büyükşehir Yasası'nda yine ciddi sıkıntılar var, orada da Devlet Su İşleri bu işleri denetleyemeyecek, orada da ayrı bir sıkıntı var. 27 tane ilde Büyükşehir Yasası'yla bu kuyuları sizler denetleyemeyeceksiniz.
Sayın Bakanım, bu yanlıştan bir an önce vazgeçmeniz lazım. Çiftçi gerçekten çok sıkıntılı ve şunu söylüyor: "Ekmeğimize göz diktiniz, suyumuza da göz dikmeyin."
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Şeker.