| Konu: | MHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 21.05.2013 |
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; geçici köy korucularıyla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygılarımla selamlarım.
Değerli arkadaşlar, 1924 yılında 442 sayılı Yasa ile belirlenen köy korucuları, daha sonra 1985 yılında "geçici köy korucuları" statüsüne dönüştürülerek bugünkü hâlini almıştır ancak sayıları 65.830'u bulan köy korucusu arkadaşlarımızın hiçbir sosyal güvenceleri olmadığı gibi, doğru dürüst bir ekonomik geliri ve çoluğunu çocuğunu geçindirecek bir maaşı da yoktur.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak şunu diyoruz: Sosyal devletsek ve bu vatandaşların hepsi bizimse, bunlar yıllarca dağda, taşta Türkiye'nin güvenliğiyle ilgili çalışmalar da yapmışlarsa bu insanların hem sosyal hem ekonomik haklarının verilmesi lazım. Biz diyoruz ki: Şimdi Türkiye bir barış süreci içerisine girdi, barış olacak inşallah. Bu barışa da biz canı gönülden inanıyor ve katkı sunuyoruz. Tabii ki Hükûmetin barış anlayışı ile bizimki farklıdır. Biz, daha kalıcı bir şekilde, anlayarak, bilerek adımlarımızı atarak bir barış istiyoruz. Bu barış nedeniyle köy korucularının tamamının kalkması gerekiyor ve köy korucularının tamamının kalkmasıyla 55 yaş ve üstü olanların emekli edilmesini, bunlara belli bir -bin lira civarında- emekli maaşı bağlanmasını istiyoruz; 55 yaş altı olanların da devletin kurumlarında devlet memuru olarak istihdam edilmesi gerekiyor diye düşünüyoruz çünkü bu vatandaşlar bizim. Sayıları çok büyük de değil yani 100 bin bile değil. Bunun için, 55 yaşın üstündekilerin emekli edileceği, 55 yaşın altındakilerin de devletin kadrolarına alınacağı, bu insanların çoluğunun çocuğunun garantisi olacak bir çalışma yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Burada, Sayın Başbakan da Sayın İçişleri Bakanı da devamlı, köy korucularıyla ilgili iyileştirmeler yapacaklarını söylüyorlar. İşte önerge; bunu lütfen kabul edin ve bununla beraber çalışmalarımızı yapalım ve bu kanunu çıkartalım, burada da bu sorun bitmiş olsun.
Değerli arkadaşlar, mağdur edilen köy korucuları var, beni bugün aradılar; Ardahan'dan aradılar, başka yerlerden de aradılar arkadaşlarımız. Hakikaten, 300 lira, 370 lira maaş alan insanlar var, hiçbir güvencesi yok. Yani, bu insana silah veriyorsunuz, bilmem ne veriyorsunuz, 300 lira da maaş veriyorsunuz. Yani, böyle bir şey çok tezat bir şey. Onun için, derhâl bunun düzeltilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu arada, eğer bu köy korucularının kalkmasıyla beraber Doğu Anadolu'ya ve Türkiye'ye yani ülkemize düşünce ve ifade özgürlüğü gelmezse, özel yetkili mahkemeler ülkemizde kalkmazsa, baraj yüzde 10'un altına inmezse, insan hakları evrensel boyutta olmazsa Türkiye'de demokrasi oturmazsa barış olmaz ve bu köy korucularının kalkması çok doğru değil.
Değerli arkadaşlar, bu arada -ben mesaj geçtim- Büyük Millet Meclisinde konuşacağımı söyleyince beni çok sayıda köy muhtarı aradı. Hatta birisi "Benim ismimi ver." Dedi, vereceğim burada. Ardahan Merkez Atatürk Mahallesi'nin muhtarı aradı, şunu söyledi: "AKP seçim döneminde bize geldi dedi ki: '300 TL hayvan başına para vereceğiz. Merak etmeyin, hayvancılığı da geliştireceğiz, ithalatı da durduracağız.' İthalat durmadı, 300 TL de vermediler, 170 TL verdiler." Şikâyetini yapıyorum. Burada vatandaş söyledi, ben de rehberiyim.
Burada, bir de şu anda Doğu Anadolu'da arkadaşlar korkunç bir şap hastalığı var, korkunç bir şap hastalığı var, hayvanlar dizi dizi ölüyor. Yani, Doğu Anadolu milletvekilleri kalksın, gelsin, buradan söylesinler. Şimdi, Bakanlık o kadar âciz ki şap iğnesi gönderemiyor. Şimdi, aynı muhtar, Atatürk Mahallesi'nin muhtarı "Biz İl Tarımdan alsak 40 kuruşa alacağız. İl Tarımda iğne olmadığı için, devlet oraya iğne göndermediği için 4 liraya alıyoruz dışarıdan ve bu iğnelerden çoğu da bozuk çıkıyor." diyor. Çok kötü durumda. Şimdi, niye bu sene şap hastalığından çok sayıda hayvan ölüyor? Göle'den de, Damal'dan da, Hanak'tan da, Posof'tan da, Çıldır'dan da her taraftan aradılar beni. Bakın, niye biliyor musunuz? Çünkü, samana muhtaç edildi bu ülke. Samana muhtaç edildiği gibi, saman dışarıdan geldi değerli arkadaşlar. Saman dışarıdan gelince, küflü saman -bir de saman değil, sap- bizim hayvanlar yemedi. Küflü samandan yiyen hayvanın bünyesi zayıf kaldı veya samanı azsa az verdi. Hayvanın bünyesi zayıf kaldığı için, bahara zayıf çıktı. Tabii ki, bünye zayıflayınca da hastalık oldu. Şu anda Göle'nin eski ismi Hımısker, yeni ismi Durançam köyünde tam 150 tane inek öldü; bakın, 150 tane diyorum, belki daha fazlası var. Bugün bana söylediler. Yani, böyle bir şey olmaz! Bir köyde 150 tane hayvan şap hastalığından dolayı ölüyorsa Tarım Bakanının derhâl istifa etmesi lazım arkadaşlar.
Bakın, sizden istirham ediyorum. Ben, politika yapmak istemiyorum, yapmıyorum da. Gidin Kars'ın köylerine, hangi köye giderseniz gidin... Bugün beni arıyor "Biz bu kadar ölüm görmüştük ama böyle bir ölüm görmemiştik, hayvanlar dizi dizi ölüyor. Gelin, cesetlerinin resimlerini çekin." diyor. Gideceğim hafta sonu.
Bakın, burası Büyük Millet Meclisi. Biz, halkın derdine çare bulan bir kurumuz. Yüce Mecliste sizden istirham ediyorum Sayın Tarım Bakanı, niye il tarım müdürlüklerini ve ilçe tarım müdürlüklerine şap hastalığı için iğne göndermiyorsun kardeşim? Gönderdiğin iğneler niye bozuk?
Bakın, arkadaşlar, niye bozuk biliyor musunuz? Şap hastalıklarına iyi gelen iğnelerin -Veteriner Profesör Doktor arkadaşımız Yunus Bey var burada, o daha da iyi bilir- soğuk zincirle gitmesi lazım. İğne bozulduğu zaman, iğneyi hayvana ne kadar vurursanız vurun kâr etmiyor. Bir hayvan 5 milyardır arkadaşlar yani adamın ocağı sönüyor. Şimdi, zaten, 5 tane ineği varsa diyelim, o ineklerin sütüyle yağını, peynirini yapıp ondan geçiniyorsa 5 tane ineğin de 3'ü, 4'ü öldüğü zaman bu insanlar ne olacak?
Bakın, bölgemiz korkunç bir göç veriyor. Tarım ve hayvancılık şu anda köylerde sıfır, dibe vurduğu için, dışarıdan ithal hayvan geldiği için, dışarıdan ithal et geldiği için, dışarıdan ithal süt tozu geldiği için köylünün sütü de para etmiyor, eti de para etmiyor.
Bir şey daha söyleyeyim. Ben, Kars hayvan pazarına gittim, arkadaşlarımız biliyor, Kars hayvan pazarında canlı ineğin kilosu 5 TL beyler, canlı ineğin kilosu 5 TL'ye satılıyor. Aynı et kasapta 20 lira, 25 lira. Köylü de kazanamıyor, hani köylü kazansa... Köylü 5 liraya zor satıyor, satamıyor, samimi söylüyorum, zor satıyor, satamıyor ama kasaptaki et pahalı. Ben daha önce söylemiştim, hâlen daha var, Et ve Balık Kurumu, şu anda... Gündeme getirdik, biliyorsunuz, mecbur kaldım, çok konuştum, konuştum, baktım ki olmuyor, Et ve Balık Kurumunun depolarını boşaltamıyoruz, eti Meclise getirince Tarım Bakanı anladı -herhâlde Sayın Başbakanın talimatıyla tahmin ediyorum- Et ve Balık Kurumunun etleri, Erzurum başta olmak üzere, vatandaşlara dağıtıldı.
Sayın Başkanım, Erzurum'da Yakutiye Belediye Başkanı aldı etleri, vatandaşlara bedava dağıttı, depo boşaldı. Şu anda altı, yedi gün beklemiyor vatandaş, bir hafta içerisinde hayvanını kestiriyor ve Et ve Balık Kurumu çiftçinin, hayvancının sigortası.
Şu andaki acil durum -Orhan Atalay Bey de biliyor, bugün kendisiyle de sohbet ettik- Göle'de ve bütün ilçelerimizde hayvan ölümleri almış başını gidiyor. Sizden istirham ediyorum -bugün Sayın Atalay da söyledi, Tarım Bakanıyla konuşmuş iğne gitmesi için- şap hastalığı için mutlak surette acil, illerimize iğneler gitsin, soğuk zincirli, sağlıklı yani günü geçmemiş iğneler gitsin ve veteriner hekimler bu bölgeye yani batıdan doğuya gönderilsin, bir seferberlikle oradaki insanların hayvanlarının ölmemesi için iğneleri vurulsun, tedavileri yapılsın ve vatandaşlarımız bu işten kurtulsun diyorum.
Bu önergenin de kabulü için oy vereceğiz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)