GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL İŞ BİRLİĞİ MODELİ İLE TESİS YAPTIRILMASI, YENİLENMESİ VE HİZMET ALINMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:67
Tarih:19.02.2013

HÜLYA GÜVEN (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 417 sıra sayılı Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması Hakkında Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi olarak verdiğimiz önerge üzerinde konuşmak üzere söz almış bulunuyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, bu kanun tasarısı AKP Hükûmetinin sağlığı tamamen özelleştirmesinin son adımı olarak karşımıza çıkmaktadır. Binlerce sağlık emekçisini, milyonlarca yurttaşımızı ilgilendiren bir kanun tasarısı daha Meclise acele olarak onaylanmak üzere getirilmiştir. Gerekçe ne gösteriliyor:  Bugüne kadar yetersiz hastane hizmeti verildiği, yetersiz hastane olanaklarının olduğu, yetersiz hasta odalarının olduğu belirtiliyor, hatta örnek olarak Ankara Numune Hastanesi de veriliyor. Peki, on bir yılda AKP Hükûmeti hastaneleri düzeltemedi mi? Düzeltemediyse sebep nedir? Düzeltmek için mutlaka 2 bin-3 bin yataklı, AVM'si olan, ticari alanları olan hastane yapıları mı olmalıdır? Çözüm hastaneleri özelleştirmek midir? Üstelik Sağlık Bakanlığı bugüne kadar hastaneleri ile yatak kapasitesiyle ve yatak kaliteleriyle övünüyordu. Kimse hastaneleri düzeltmeyin, yatakları iyileştirmeyin demiyor. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak daha iyi hizmet verecek düzenlemelerin yapılmasını da istiyoruz.

Üstelik, bu kanun tasarısı kanun maddeleri arasına gizli amaçlar yerleştirilmiş olarak da şeffaflıktan uzak bir şekilde sunuluyor. Örneğin, Hükûmet bu kanun tasarısıyla Kamu İhale Kanunu'ndan kaçmaya çalışmaktadır. Bugün, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler Kamu İhale Kanunu gerekçe gösterilerek suçlanırken bu kanun tasarısının yasalaşması hâlinde, ihaleler Kamu İhale Kanunu'ndan muaf tutulacaklardır yani hastanenin yapımı ihalesinde şeffaflık ortadan kalkmıştır.

Hükûmet, hastaneyi yapan ve işleten firmaya hastanede kullanılan tesis ve ekipmanların kullanıma hazır tutulması için gerekli olan onarım ve bakım hizmetlerinin bedelini de ödeyecektir. Yani hastane için ameliyathane kullanım hizmeti alıyorsunuz, tabii, bu hizmetin içinde doktor, hemşire, anestezi teknisyeni, anestezisti de bulunuyor ancak cihazların çalışır durumda tutulması için de bakım, onarım bedeli ödeyeceksiniz.

Denetim nasıl yapılacak? Ameliyathane hizmetini kim verecek; başka bir şirket mi, yoksa hastaneyi yapan şirket mi? Tasarı açık ve net değil. Bugünkü koşullarda bile hemşire hizmetleri, laboratuvar hizmetleri, ameliyathane hizmetleri, fizik tedavi hizmetleri zaten taşeron firma tarafından verilmekte ve bu hizmetleri bugün idare denetlemektedir. Hastane şirketlere geçtiğinde acaba kim denetleyecek? Tabii ki, şirket her kalemden kâr etmek hedefinde olacaktır. Yurttaşlarımız bugün aylıklarının yarısını tedavi olmak için bırakıyorlarsa gelecekte aylıklarının tamamını yatırsalar bile yetmeyecektir. Kısaca, parası olmayan tedavi hizmeti alamayacaktır.

Kaliteli sağlık hizmeti vermek için özelleştirme gerekmediğini hepimiz biliyoruz. Bugün "Hekim, hemşire yetmiyor." diye şikâyet eden Hükûmet, aslında sebebin kendisi olduğunun farkında mı? Özel hastanelerin sayılarının artması, buna karşılık kamuda çalışan doktorların sorunlarının artması birincil neden. Eskiden olmayan sağlık emekçisine şiddet bu dönemde artmıştır. Hekimlerimiz öldürülmekte, intihara sürüklenmektedir. Vatandaş yeterli sağlık hizmeti alamamakta, eskiden yani seçim öncesi "bedava" denilen ama şimdi paralı olan özel hastanelere de gidememektedir. Sağlık bedava verilmesi gereken bir hizmettir ve bu konuda AKP Hükümetinin çaba göstermesi gerekmektedir.

Teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.