GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:108
Tarih:22.05.2013

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri; özel güvenlik personelinin sorunlarının araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılması için Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Güvenlik, bir devletin egemenlik sınırları içinde yaşayan vatandaşlarına sunabileceği en önemli hizmettir. Güvenlik, huzurun, esenliğin, toplumda kardeşlik hukuku içinde yaşamanın ve o toplumun bireyi olarak kalma niyetinin en önemli vesilesidir. Bu çerçevede, güvenlik olmadan, güvenliği sağlayamayan bir devletten bahsetmek söz konusu bile değildir. Anayasa'mızın "Devletin temel amaç ve görevleri" başlıklı 5'inci maddesinde devletin temel amaçları arasında "kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak" olduğu ifade edilmektedir.

Özellikle emniyet ve jandarma teşkilatlarından müteşekkil genel kolluk güçleri, suç işlenmesini önlemek ve suçla mücadele etmek noktasında İçişleri Bakanlığı bünyesinde diğer yardımcı kolluk güçleriyle beraber hizmet etmektedirler. Bu şekilde hizmet veren genel kolluğun kamu güvenliği ve düzenini sağlama hizmetine, tamamlayıcı nitelikte özel güvenlik hizmet birimleri de katkıda bulunmaktadırlar. Genel kolluk güçlerinin yetersiz olduğu zamanlarda ya da güvenlik hizmetlerine duyulan ihtiyacın her geçen gün artıyor olmasından dolayı özel güvenlik şirketlerinin tamamlayıcı nitelikteki güvenlik hizmeti faaliyetlerine izin verilmiştir. Özel güvenlik hizmetlerinin toplum içinde daha fazla güvenlik duygusu içinde yaşamamıza, hayatımızı kolaylaştırmasına sağladığı katkı herkesçe kabul edilmektedir.

Hâlen 5188 sayılı Kanun kapsamında valiliklerde teşkil edilen özel güvenlik komisyonu kararı ile hangi birimlerde özel güvenlik hizmetine izin verileceği, korumanın silahlı mı, silahsız mı yapılacağı, özel güvenlik personelinin eğitimine ilişkin esaslar ve diğer hususlar düzenlenmiştir. Kanun kapsamında otel, havalimanı, okul, fabrika, stadyum, hastane gibi 16 farklı alanda özel güvenlik hizmeti verilebilmektedir.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; son yıllarda özel güvenlik alanında istihdam giderek artmaktadır. 5188 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 2004'ten bu yana 864 bin kişi özel güvenlik temel eğitim sertifikası almaya hak kazanmıştır. İl valiliklerinin bünyesindeki özel güvenlik komisyonlarının verdiği izne istinaden hâlen yaklaşık 66 bin özel güvenlik izni ile 470 bin özel güvenlik kadrosunda şu anda 262.766 özel güvenlik çalışanı görev yapmaktadır.

Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkanlığı verilerine göre, hâlen 1.430 faaliyet izni verilen özel güvenlik şirketi ile özel güvenlik görevlisi yetiştiren 737 özel eğitim kurumu bulunmaktadır. Ancak 5188 sayılı Yasa'ya ilişkin eksiklik, aksaklık ve hatalı düzenlemeler olduğu da değerlendirilmektedir. En önemli olumsuz eleştiri mevcut yasanın özel güvenlik personelinden çok işveren lehinde hükümler içeriyor olmasınadır. Yasada özel güvenlik personelinin çalışma prensiplerinin açık ve net tespit edilmemiş olması, ücretleri hususunda net bir düzenlemenin yapılmamış olması bu hususu teyit etmektedir.

Diğer taraftan, özel güvenlik eğitim kurumlarının eğitim faaliyetleri ve denetlenmesi hususundaki yasal düzenleme eksiklikleri meslek kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Özel güvenlik çalışanlarının sosyal haklarının yeniden belirlenmesi, eğitim kalitesinin yükseltilmesi, eğitim saatlerinin artırılması ve özellikle de personelinin çalışma prensiplerinin kanunla hüküm altına alınması tamamlayıcı nitelikteki özel güvenlik hizmetlerinin kalitesini artıracak ve istenilen hedefe ulaşılmasını sağlayacaktır.

Özel güvelik personelinin ücretlendirilmesi hususunda işverenin ağırlıklı olarak tercihi asgari ücrettir. Genel kolluk güçlerine benzer nitelikte, hatta kanunun ifadesiyle "tamamlayıcı özelliği olan" özel güvenlik personelinin asgari ücrete tabi olarak çalışması çok ciddi bir adaletsizliktir. Hele hele çalışma saatlerinin 4857 sayılı İş Kanunu ve ILO sözleşmelerine aykırı olarak on iki saat ve üzerinde olması, bu personelin ne kadar zor şartlarda çalıştığının diğer bir işaretidir.

Sosyal güvenlik primleri açısından da primlerin asgari ücret üzerinden yatırılması, özel güvenlik personelinin emekli olmaları hâlinde neredeyse en alt seviyeden emekli aylığı ile muhatap olmalarına sebep olmaktadır. Özel güvenlik personelinin "sosyal haklar" dediğimiz yol ücretleri, yemek ücretleri gibi ödemeleri de yapılmamaktadır.

Aslında "Şartları iyi olan özel güvenlik görevlisi yok." diyemeyiz fakat bunlar sadece kamuda olanlar -ki hâlen tasfiye edilmektedirler- ve biraz da kurumsal anlamda iyi bilinen özel iş yerlerinde çalışanlardır. Bunların da toplam çalışanlar içerisindeki oranı ancak yüzde 5'e karşılık gelmektedir.

Özel güvenlik personelinin acilen çözülmesi gereken diğer problemlerini ana başlıklarıyla şu şekilde özetleyebiliriz:

Sektörde çalışma şartları çok ağırdır. Genel kolluğu tamamlayıcı nitelikte olan özel güvenlik personeli, yıpranma hakkı açısından değerlendirilmeli ve fiilî hizmet zamlarına kavuşmaları sağlanmalıdır.

Özel güvenlik personelinin düzenli ve uzun süre ile istihdam imkânlarının olmayışı, işverenlerin kıdem ve ihbar tazminatlarını ödememeleri gibi bir problemle karşılaşmalarına sebep olmaktadır. Kıdem ve ihbar tazminatları açısından özel güvenlik personelinin sorunları muhakkak giderilmelidir.

İşverenler özel güvenlik personeline tazminatlarını ödememek için istifaya zorlanmaktadırlar. Personel ile işveren arasındaki bu ilişkiyi tanzim edecek düzenlemelere ihtiyaç vardır.

En önemli sorunlardan birisi de özel güvenlik personelinde aranan yaş kriteridir. Bilhassa özel firmalar belli yaşların üzerinde personel istihdam etmekten kaçınmaktadırlar. Bu da yıllarca özel güvenlik personeli olarak hizmet etmiş kişilerin iş bulamamalarına, işsiz kalmalarına sebep olmaktadır. Bu açıdan, özel güvenlik personelinin yaşlarına göre çalışabilecekleri yerler kategorize edilmeli ve her yaşta özel güvenlik personeli istihdam etmenin yolu açılmalıdır.

Yine, özel işletmelerde görev yapan özel güvenlik personelinin ücretleri parça parça ödenmektedir. Böyle bir ödeme şekliyle bazı mali fırsatları gözeten işverenlerin fırsatçılıklarının önüne geçilmelidir.

Özel güvenlik personelinin güvenlik ve koruma hizmetinin dışında çalıştırılmaları yasaya aykırı bir durumdur. Bu açıdan da denetimler sıklaştırılmalıdır. Bayram ve resmî tatil ücretlerinin eksik ödenmesi, sendikal haklarının önünün tıkanması ve ihale yoluyla alınan güvenlik hizmetlerinin devamlılığının olmaması hususları, özel güvenlik personelinin karşılaştığı en başat sorunlardır.

İşte bugünkü araştırma önergemizde, sorunların neler olduğunun, mağduriyetlerin tespit edilmesinin ve çözüm yollarının bulunmasının temini için bir Meclis araştırması açılmasının uygun olduğunu düşünüyor ve desteklerinizi bekliyoruz.

Bu arada, özel güvenlik personeline ilişkin hususlar gündemdeyken bazı güncel konuları da hatırlatmak isterim. Geçtiğimiz günlerde gazetelere yansıyan haberlere göre, üniversiteler ve statlar artık özel güvenlik personeli tarafından değil, "koruma memurları" adı verilen, emniyet hizmetlerine dâhil edilmesi düşünülen yeni bir personel grubu tarafından yerine getirilecektir. Bu koruma memurları altı aylık eğitim aldıktan sonra karakolların da dâhil olduğu hassas binalar ve belli şahısların korunmasını üstleneceklermiş.

AKP hükûmetleri, her alanda belli bir plan ve projesi olmaksızın günü kurtarmaya yönelik politikalarla devleti yönetmektedir. Bu anlayış ise karmaşa ve kargaşadan başka bir sonuca varmamaktadır. Konu güvenlik ise Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının bugüne kadar ne işe yaradığını, hangi hizmeti yaptığını AKP'li bir Hükûmet yetkilisi gelsin izah etsin. Bu kurum tesis edilirken istihbaratta koordinasyon, terörle mücadelede iş birliği gibi hamaset dolu sözler sarf edilmişti ancak Türkiye on günü aşkın bir süredir, Reyhanlı saldırısını önceden haber verdiğini iddia eden MİT ile haber almadığını söyleyen Emniyet arasında şaşkın şaşkın devlet ve Hükûmet görevlilerinin tartışmalarını izlemektedir.

Başbakanlık bünyesinde Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğünü kuran da sizdiniz ama bugüne kadar bu kadar güvenlik teşkilatının tesis edildiği bir memlekette, MİT'in de birçok yetkiyle donatıldığı devletimizde, Emniyetin her türlü teknik donatımla teçhiz edildiği güvenlik teşkilatına rağmen, isteyen terör örgütü istediği eylemi yapabilmektedir.

Şimdi, sanki özel güvenlik personelinin sorunları giderilmiş gibi "koruma memurları" gibi yeni bir sınıf istihdam ediyorsunuz. Bu yeni sınıf da kolluk rejimi açısından bir kargaşa ve karmaşaya sebep olacaktır, bu niyetinizden vazgeçin, özel güvenliğin yukarıda saydığım sorunlarını halledelim. Sizin "Koruma memuru istihdam edeceğiz." dediğiniz andan itibaren bizim aklımıza gelen, PKK'lı teröristlerin dağdan inerek kamuda istihdam edileceğine dair iddialardır. Eğer PKK'lı teröristleri koruma memuru olarak istihdam etmeyi düşünüyorsanız, eğer PKK'yla yapmış olduğunuz mutabakattaki gibi teröristlerin öz güvenlik gücü olarak görev yapmalarını hesaplıyorsanız, bunun karşısında sonuna kadar direneceğimizi bilin.

Bu duygu ve düşüncelerle önergemizin kabulünü diler, Türk milletinin milletvekillerini saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)