GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TAPU KANUNU VE KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:101
Tarih:02.05.2012

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 228 sıra sayılı Tapu Kanunu ve Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı'nın çerçeve 1'inci maddesi hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.

Sayın milletvekilleri, üzerinde söz aldığım değişiklik tasarısının çerçeve 1'inci maddesi ile 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 35'inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Söz konusu değişiklik tasarısı ile bir yandan yabancı gerçek kişilerin Türkiye'de taşınmaz edinebilmelerinin şartları yeniden düzenlenmekte, diğer yandan da yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin öngördükleri projeleri gerçekleştirmek kaydıyla yapısız taşınmaz edinmelerinin önü açılmaktadır. Gerçekten de getirilen bu değişiklik ile yabancı bir gerçek kişinin Türkiye'de taşınmaz edinebilmesi, meri kanunda öngörülen karşılıklılık ilkesinin aksine kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, uluslararası ikili ilişkiler yönünden ve ülke menfaatlerinin gerektirdiği hâllerde hangi devlet vatandaşlarına sağlanacağı Bakanlar Kurulunun yetkisine bırakılmaktadır.

Her ne kadar meri maddede yer alan karşılıklılık ilkesi yeni düzenlemede aranmamakta ise de bu konuda ortaya çıkan tereddüt ve endişeler tasarıya derc edilen diğer mekanizmalarla giderilmektedir. Nitekim, Bakanlar Kurulu, uluslararası ikili ilişkiler ve ülke menfaatlerini nazara alarak hangi devlet vatandaşlarına mülk satılamayacağını belirleyebilecek ve yine askerî yasak bölgeler, askerî güvenlik bölgeleri, stratejik bölgeler içerisinde yer alan taşınmazlar hakkında Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü taşınmazların stratejik durumunu tespit edecek, tapuda işlem bu değerlendirmeler ışığında sağlanacaktır. Bu nedenle, muhalefetin sırf karşılıklılık ilkesine yaslanarak Bakanlar Kurulunun ülke menfaatleriyle ilgili kararlarında daha az güvenilir olduğuna ilişkin yaklaşımı, ön yargılı ve sorunlu bir yaklaşımdır. Bakanlar Kurulu yürütme organıdır, yasama ve de yargı erkine göre daha az güvenilir değildir. Kaldı ki, tasarıdaki model, Türkiye'ye karşılıklılık ilkesinden daha güçlü ve stratejik bir fırsat sunmaktadır. Hâl böyle olunca, tasarı, bu hâliyle daha fazla ülke yararınadır.

Öte yandan, yürürlükteki Anayasa'mızda karşılıklılık ilkesini benimseyen somut bir temel norm bulunmamaktadır. Bu durumda ne yasama organı ne de Anayasa Mahkemesi yorum yoluyla bir referans norm üretemezler. Yine Anayasa'mızın "Mülkiyet hakkı" başlıklı 35'inci maddesinde herkesin mülkiyet ve miras hakkına sahip olduğu ve bu hakların ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği hükme bağlanmış, yabancılar açısından ayrıca bir karşılıklılık koşulunun aranması gerektiğine yer verilmemiştir.

Hâlbuki, Anayasa koyucu karşılıklılık ilkesinin uygulanmasını öngördüğü durumlarda bu hususu ilgili Anayasa hükmüne açıkça dercetmiştir. Örneğin, Anayasa koyucu dilekçe hakkının hükme bağlandığı 74'üncü maddesinde "Karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla" ibaresine yer vermek suretiyle bu konudaki iradesini açıkça kullanmıştır.

Bu durumda, Anayasa koyucu yabancıların mülk edinmesinde karşılıklılık esasının uygulanmasını isteseydi aynen 74'üncü maddede olduğu gibi Anayasa'mızın "Mülkiyet hakkı" başlıklı 35'inci maddesinde de açıkça bu ibareye yer vermesi gerekirdi.

Bu nedenle, tüm bu açıklamalarımızdan da anlaşılacağı üzere yabancıların mülk edinmesini düzenleyen kanunda karşılıklılık prensibine yer verilmesi anayasal bir zorunluluk değildir, zaten buna da gerek yoktur, Bakanlar Kurulu kanuni sınırlamalara uymak kaydıyla uluslararası konjonktüre, ikili ilişkilere, karşılıklı menfaatlere ve ülkenin millî menfaatlerine uygun olarak hangi devletlerin vatandaşlarına mülk satılmayacağını tayin edebilecektir.

Sayın milletvekilleri, bu değişiklik tasarısının temelinde yatan neden ülkemizin gelişmişlik seviyesini artırmak, milletimizin refah seviyesini yükseltmektir. Milletin derdiyle dertlenen partimiz ülkemizi zenginleştirmek, milletimizin hak ettiği yaşam standardını onlara sağlamak niyetindedir.

Hâl böyle olmakla birlikte birileri çıkıp bu yasa nedeniyle yine "Vatan topraklarının satıldığını", "Ülkemiz topraklarının yabancılara peşkeş çekildiğini" iddia edecekler ve etmektedirler.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Yalan mı, yalan mı? Doğrusu o, doğrusu o!

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Artık bu kabil yaklaşımların milletimiz nezdinde hiçbir karşılığı yoktur.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Ülkenin taşını toprağını satıyorsunuz yabancılara.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Nitekim, iktidarımıza yönelik bu tür yaklaşımlar?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - ? önceden de dillendirilmiş ancak milletimiz bu yaklaşımlara itibar etmeyerek sandıkta bu tür isnatlarda bulunanları cezalandırmıştır.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sandığa giderken "satacağız" dediniz mi?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Bu vesileyle tasarının hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çavuşoğlu.