| Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ VE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ HÜKÜMETİ ARASINDA BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI İLE ANLAŞMAYA İLİŞKİN MEKTUPLARIN VE ANLAŞMADA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR NOTALARIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN (S.S.: 348) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 19.03.2013 |
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sorulan soruların önemli bir kısmı son dönemlerdeki çözüm süreciyle ilgili. Bizim çözüm sürecindeki tavrımız çok açık ve nettir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Nedir?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Ülkemizin temel değerlerinden, temel politikalarından hiçbir şekilde taviz vermeden, terör sorununu, otuz yıldır ülkemize ayak bağı olmuş olan, gerek kalkınmamıza, ekonomik gelişmemize gerekse uluslararası alandaki gücümüze negatif yönde etkide bulunan bu sorunu çözmek ve ülkemizin ayak bağı olan bu meseleyi geride bırakmaktır.
CELAL ADAN (İstanbul) - Ayak bağı oldu.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bunu yaparken elbette ki tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan ilkelerinden hiçbir şekilde geri adım atmadan, bu çerçeve içinde, birlik, beraberlik çerçevesi içinde terör sorununu çözmeye çalışıyoruz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Özerklik vererek mi?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bunu çözmek sadece iktidarın görevi değildir değerli arkadaşlar, bu bir sorumluluk meselesidir. 21'inci yüzyılda ülkemizi uluslararası alanda çok daha üst noktalara taşıyacaksak bu sorunla devam edemeyiz.
CELAL ADAN (İstanbul) - Ya, bunu Apo'yla mı taşıyacaksın kardeşim?
OKTAY VURAL (İzmir) - Teröristbaşının yol haritasıyla sizi ikna etmeyeceklerdi yani!
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Burada bütün partilere, bütün siyasi aktörlere görev düşmektedir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Siz niye Hükûmettesiniz?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Meclis içinde olsun, Meclis dışında olsun, her konu siyasi değildir, her konu parti politikasıyla yaklaşılacak konu değildir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Ama milliyetçiliği ayaklar altına alıyorsunuz.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bizim bu konulara bakarken parti politikasının ötesine geçmemiz lazım, ülkemizin uzun vadeli geleceğini düşünmemiz lazım?
OKTAY VURAL (İzmir) - Ülkenin geleceği teröristbaşına teslim edilmez Sayın Bakan.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - ?ve bu meseleleri gerimizde bırakmamız lazım. Bu konuda benim tek yapacağım, bütün partilere destek olmaları için çağrıda bulunmaktır.
MUHARREM VARLI (Adana) - Asla, asla, asla?
OKTAY VURAL (İzmir) - Sizin muhatabınız PKK olmuştur, PKK?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Ülkemizin temel ilkelerine, temel değerlerine halel getirmeden, milletimizin geleceği için?
OKTAY VURAL (İzmir) - PKK'dan medet umuyorsunuz.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - ?ülkemizin daha da güçlenmesi için bu sürece destek verilmesi gerekir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Türkiye'nin anayasal düzenini PKK'yla müzakere ediyorsunuz.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bu yaşanan sorunlardan Türkiye içinde yaşayan hiçbir kimsenin menfaati yok.
OKTAY VURAL (İzmir) - Bu, çözüm değildir, barış süreci değildir; PKK'ya teslim olmaktır, bölücülere teslim olmaktır.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bunlar, Türkiye'nin dışında olan, Türkiye'nin güçlenmesini, gelişmesini istemeyenlerin menfaatine olan hususlardır.
OKTAY VURAL (İzmir) - Siz ancak bölücülüğü baş üstüne, milliyetçiliği ayaklar altına alıyorsunuz.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bizim, ülke içinde, kavga gürültü yapmadan, birbirimizle temel hedeflerde birleşerek, ülkemizin geleceği için hep birlikte gayret göstermemiz lazım.
OKTAY VURAL (İzmir) - Terör ve bölücülükte biz Türk milletinin yanındayız, bölücülerin ve terörün yanında değiliz.
BAŞKAN - Sayın Vural, lütfen? Sayın Bakan cevap veriyor.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Burada, tabii, hiçbirimiz terörün yanında olamayız.
OKTAY VURAL (İzmir) - Müzakere ediyorsunuz ya!
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Tam aksine, terörsüz bir ülke, şiddetsiz bir ülke olması için el birliği ile gayret etmeliyiz. Bütün partilerin de bu sürece destek vermesi gerektiğine ben yürekten inanıyorum, tabii ki temel değerlerimizi de hep birlikte gözeterek.
Diğer taraftan, Ergenekon davası, mahkeme tarafından yapılan değerlendirmeler -savcılığın iddianamesini kastediyorsunuz zannediyorum, mütalaasını- o konularda bazı sorular oldu. Devam eden bir hukuki süreç söz konusu. Bir hukuki süreç değişik aşamalardan oluşur. Bir mahkemede verilen karar vardır, üst mahkemelere her zaman için herkesin itiraz etme hakları vardır. Nihai karar bütün hukuki süreç tamamlandıktan sonra ortaya çıkar ve o hukuki süreç içinde herkes elbette hukuk içinde haklarını aramak durumundadır. Hepimizin, herkesin hukuka ihtiyacı vardır. Hukuki süreçler tam olarak yaşandıktan sonra çıkan kararlara da hepimizin elbette saygılı olması lazım. Bunun ötesinde, şu kişi suçludur, bu kişi suçsuzdur gibi bir değerlendirme yapacak konumda hiçbirimiz değiliz zannediyorum. Her birimizin kendi özel kanaatleri olabilir, bireysel düşünceleri olabilir ama bir hukuk devletiyse Türkiye Cumhuriyeti, bu hukuki süreçler sonucunda çıkan sonuç neyse hepimizin de buna saygı duyması lazım.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Türkiye kanun devleti bile değil şu anda!
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Eğer hukuki kuralları beğenmiyorsak, hukukta bazı eksikler görüyorsak, orada da -sizin de bahsettiğiniz gibi- Meclis olarak bunları, daha iyi bir hukuki düzen, daha ileri bir demokratik düzen nasıl oluşur diye onu da ayrıca elbette her zaman tartışmamız lazım.
OKTAY VURAL (İzmir) - İmralı'daki suçlu değil mi?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Diğer taraftan, Sayın Çalık, SODES projeleri, Doğu Anadolu Projesi'yle ilgili birtakım düşünceler söyledi; teşekkür ediyorum.
SODES (Sosyal Destek Projesi) gerçekten bizim önem verdiğimiz bir program. Bakanlık olarak şu anda 30'dan fazla ilde bunu uyguluyoruz. Programın amacı da hiç kimsenin kendisini dışlanmış hissetmemesi. Herkesin, her bireyin, engelli olsun, kadın olsun, genç olsun, göç etmiş olsun, dar gelirli olsun, bütün vatandaşlarımızı kalkınma süreçlerine dâhil etmek proje bazlı bir şekilde, sivil toplumun da desteğini alarak. Bunu da başarılı bir şekilde gerçekten uyguluyoruz, valiliklerimizle koordinasyon içinde önümüzdeki dönem de uygulamaya devam edeceğiz.
Malatya da bunu en iyi değerlendiren illerimizden biri. Malatya'da özellikle sivil toplum kuruluşlarının çok sayıda projeyle destek aldığını biliyorum. Biz minimum yüzde 25 diyoruz. Sivil toplum kuruluşları olsun, bu projelerden faydalanan, Malatya'da bu rakam yüzde 50'lere ulaşıyor. O açıdan da Malatya'yı tebrik ediyorum.
Sayın Dinçer bu ASELSAN'da çalıştırılanlarla ilgili bir soru sordu. Onu ilgili bakanımızın cevaplaması belki daha doğru olur.
Diğer taraftan, Sayın Öğüt İstiklal Madalyası sahipleriyle ilgili hususu sordu. Onu ben de bir araştıracağım inşallah, şu anda detayına hâkim olduğum bir konu değil. Yalnız, şehit ve gazilerimiz için, biliyorsunuz, haklarını genişletici birtakım adımlar attık ama İstiklal Madalyası sahiplerinin mirasçılarıyla ilgili durum nedir, o konuda şu anda detaylı bir bilgiye sahip değilim.
Sayın Akar ekonomiyle ilgili yine bazı sorular yönlendirdi. Kredi borcundan, çeklerden bahisle "Başarılı ekonomi bu mu?" diye sordu. Şimdi, Değerli Milletvekilimize şunu çok açık, net söylemek isterim: Küresel kriz ortamında son üç dört yıldır sergilediğimiz performans, gerçekten, Avrupa'nın, dünyanın imrenerek baktığı bir performans. 2010 yılında 9,2 büyümüşüz, 2011 yılında yüzde 8,5 büyüme sağlamışız, 2012'de de büyümeye devam etmişiz. 2013'te de inşallah, Orta Vadeli Program'ımızda öngördüğümüz şekilde, en az yüzde 4 bir büyüme bekliyoruz. Önemli olan, istikrarlı bir şekilde büyümemizi bundan sonra da devam ettirmektir. İstihdam üreten bir büyüme sağlıyoruz bir taraftan. Başarılı ekonomi politikalarının en önemli ayaklarından biri istihdamdır. Bazen büyürsünüz ama yeterince istihdam üretemezsiniz. Yine, son üç dört yıldır, 4 milyonun üzerinde, Türkiye ekonomisi istihdam üretti. İstihdam dostu bir büyüme sağladık. Bu da ayrıca, gerçekten, ekonomik başarıyı gösteriyor. Borçlarımızın yurt içi hasılaya oranı yüzde 36'lar düzeyine indi. Enflasyon tek haneli rakamlarda, son otuz kırk yılın en düşük düzeyine indi geçen yıl; 6,2 civarında gerçekleşti. Faizler tek haneli rakamlara indi. Bütün bunlar ekonomik başarının çok açık ve net göstergeleridir. Bundan sonra da istikrarlı bir şekilde, güven ortamında ekonomimizi büyütmeye devam edeceğiz inşallah.
Hepinize teşekkür ediyorum.