Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 109 |
Tarih: | 23.05.2013 |
MUHARREM IŞIK (Erzincan) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, beş dakikayı doldurmak için otururken birkaç kelime yazdım, o kelimeleri önce okumak istiyorum.
Bir tanesi "zorba", anlamı, gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan kimse, diktatör. Diğeri "hain", zarar vermekten, üzmekten veya kötülük yapmaktan hoşlanan, kötü bir niyet taşıyan kimse. Otururken yazdığım bir diğer kelime de "ikiyüzlülük", özü sözü bir olmama durumu; bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünme veya göstermeye çalışma. İkiyüzlülük de tüm zararlı ve kötü nefsaniyet ve bencillik tezahürleri kısmen teşvik eden kısmen de maskeleyen çok kötü bir silahtır. İkiyüzlülük, duyduğundan, bildiğinden, inandığından, benimsemiş bulunduğundan ve olduğundan başka türlü görünerek bencilce bir çıkarı elde etmek çabasıdır. İkiyüzlülük ya da samimiyetsizlik öyle bir hastalıktır ki zararı en başta kişinin kendisine olmakla beraber topluma yansır ve toplumu çok kötü etkiler. Bir diğer kelime "megalomani", kişinin kendisine gerçekten uyuşmayan üstün nitelikler yakıştırmasıdır; derin bir ruhsal sorunun belirtisidir; büyüklük hezeyanları, kişinin yetenekleri, nitelikleri ve yaşantısı hakkında mantıksız inançlara dayanır. Bunları tamamen zamanı doldurmak için okudum.
Şimdi, yasaya baktığımız zaman, tabii, 11'inci maddede daha çok bankacılıkla ilgili düzenlemeler yapılmış ama yasanın toplamını da en fazla ilgilendiren, gençleri korumak için çıkardığınızı söylediğiniz maddeler. Gençleri korumak istiyorsunuz, çok güzel. Buna karşı çıkan da olmaz. Nasıl ki biz barışa karşı çıkmıyorsak, alkolle ilgili de gençleri korumak için her zaman çabalarız. Gençleri korumak istediğiniz zaman, her zaman için hedefinizi de kindar gençlik koyup... Bunu söylediğimiz zaman kızıyorsunuz ama hedef olarak gösteriyorsunuz.
4+4+4'le kız çocuklarını kocaya göndermeye karar verdiniz, erkekleri fabrikaya gönderip çalıştırmaya karar verdiniz. Toplumda her şeyi karıştırıyorsunuz, toplumun tamamen yapısını bozuyorsunuz. Önce yumuşak yumuşak bize davranıyorsunuz ama buraya geldiğiniz zaman burada her şeyi dönüştürmek için her şeyi yapıyorsunuz.
İşe alımlarda korkunç ayrımlar yapıyorsunuz. Engellileri bile alırken ayrım yapıyorsunuz. Toplumun belli bir çoğunluğunu yok sayıyorsunuz. Balkon konuşmalarında "Bize oy veren de vermeyen de herkes kardeşimizdir, dostumuzdur, akrabamızdır; herkese eşit davranacağız." diye o verdiğiniz birlik, beraberlik mesajlarını ikinci gün unutuyorsunuz, tam tersi için talimatlar alıyorsunuz. "Emniyette, suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analiz yapılsın. Vatana, millete ve bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin." diyen zihniyeti şu anda tekrar görev başına getiriyorsunuz. Bu da sizin müdürünüz.
Her 4 kişiden 1 tanesi antidepresan kullanıyor Sayın Bakanım. Geçen sene satılan 38 milyon antidepresan ilaç var, yüzde 160 artış var on yıl içinde. En fazla da 15'le 25 yaş arasındaki çocuklar kullanıyor, gençler kullanıyor. Bu toplumda 75 milyonun yüzde 84,1'i yoksulluk sınırında yaşıyor, zorluk sınırında. Simit fakirin kızarmış ekmeği olmuş, et bulamıyor. Her 4 kişiden 1'i, biraz önce dediğim gibi, antidepresan kullanıyor, bunun yanında alkol kullanma yaşı 12'ye, 13'e düştü. 100 öğrenciden 15'i uyuşturucu kullanıyor, artık okul bahçelerinin içine girdiler, dışarıda değil, bahçenin içinde kullanıyorlar. On yılda fuhuş yüzde 220 artmış, kadın cinayetleri yüzde 1.400 artmış, iş kazaları yüzde 114 artmış. Kaçak sigarada patlama olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Doğu'ya, Güneydoğu'ya gidin, polis orada geziyor, orada kaçak sigara satılıyor. Siz azaldığını sanıyorsunuz, azalmadı, arttı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işi gücü bırakmış kimi müdür atayayım, kimi müdür yardımcısı yapayım diye kadrolaşma yapıyor. Hiçbir zaman için de gidip toplumun analizini yapmıyor. Yardımlaşmayı kime vereceğim diye ayrımlar yapılıyor bu toplumda. 75 milyonun şu anda ne duruma geldiğini zaten biliyoruz.
Bankalara gelince, bu yasada getirmek istediğiniz: 2002 yılında 7 milyar TL olan tüketici kredileri şu anda 250 milyar TL'ye çıkmış. 2002 yılında 1,6 milyon olan bankalara borçlu kişi sayısı şu anda 13 milyona çıkmış. Bu düzenlemeyle getirdiğiniz, o kurtaracağınız yabancı bankalara sağlayacağınız çıkarlarla şu anda 26 milyar para kazanacaklarını garanti ediyorlar. Rahmetli Erbakan ne güzel söylemiş, size söylemiş bunu, "Yahu arkadaşlar, ağacın yaprağını yıkasan ne olur, yıkamasan ne olur. Ağacın kökü çürük, bu kötü." demiş, çok doğru söylemiş. Şu anda bence tamamen toplumun kökünü çürütüyorsunuz. Kendiniz bir şeyler yapmak için, hedefinize ulaşmak için uğraşıyorsunuz ama toplumu yok etmeye çalışıyorsunuz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)