| Konu: | GÜMRÜK KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:437) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 28.03.2013 |
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI HAYATİ YAZICI (Rize) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Acar, tabii, sorusunu yineledi. Şimdi, değerli arkadaşlar, ben tekrarlayacağım. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yapısı içerisinde tasfiye hizmetlerini yürüten TASİŞ Genel Müdürlüğü kadrolarında 150 adet, işçi statüsünde, yani İş Kanunu'na tabi olarak çalışmaktadır. Bu kişiler gümrüklerdeki faaliyet yürüten ticaret erbabının işini değil, TASİŞ'in işini yapan işçilerdir. Yani tasfiye ambarlarında yer alan ürünlerin sevkiyle alakalı hizmet gerçekleştiren kişilerdir. Diğer gümrük alanlarında gümrük faaliyetleri kapsamında ve gerçekten mesai saatleri dışındaki çalışmalarda ticaret erbabının işçi anlamındaki, işçilik anlamındaki hizmetlerini, o mekânları işletenler var; diyelim ki bir liman, limanın bir işletmecisi var, o işçi hizmetlerini onlardan alıyor. Dolayısıyla, bizim TASİŞ'teki işçilerimiz gece gelip orada bir hizmet sunmuyor, vermiyor.
Bu bakımdan uygulamada bir yanlışlık yok, bir haksızlık yok. Herhâlde bu detayına ilişkin sizin bilgi eksikliğiniz olabilir, arkadaşlarım şimdi not alsın, sizi daha fazla bilgilendirsinler.
Sizin dünkü bir sorunuz vardı, Antalya'da bu berberlerle ilgili. Siz sormuştunuz, notum da o.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Evet efendim.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI HAYATİ YAZICI (Rize) - Şimdi, bunu ben araştırdım -notu getirdiler- doğru, bu yeni uygulama. Bazı yerlerde bu uygulama gerçekleştirilmiş, isimleri falan var burada.
MÜYAP tarafından bir çalışma başlatılmış. Ben dün ifade etmiştim, fikrî haklar kanunu kapsamında belli ürünleri, belli nitelikte olan mekânlarda ürün bedeli veyahut da fikir bedeli ödenmeden onların dinletilmesine ilişkin bir yasaklama var. Dolayısıyla MÜYAP, üyelerini koruma bağlamında, bu bedeli ödemeksizin bu ürünleri kullanan kişilere yönelik böyle bir baskı uyguluyor. Biz konuyu, esnaf şûrasına alıyoruz, orada da tartışacağız, diğer boyutuyla da takip ediyoruz; bunu da bu vesileyle sizlerle paylaşmış oldum.
Sayın Susam'ın, belediyelerin pazar yeri işletmesiyle alakalı yüzde 51'i aşan ortaklıklara da yetki verilmesine ilişkin eleştirileri yaptıktan sonra, bu konunun düzelmesine ilişkin Bakanlığımızın kullanacağı yetki kapsamında meslek örgütlerinin de katkılarının alınmasına ilişkin bir temennisi oldu.
Şunu ifade edeyim: Biz, bütün çalışmalarımızda olduğu gibi, bu kanuni düzenlemenin verdiği yetki çerçevesinde icra edeceğimiz düzenlemelerde ve onlara bağlı çalışmalarda mutlaka hedef kitlemizin çıkarlarını düşünürüz ve onların örgütleriyle bir paylaşımcı anlayış içerisinde onları sürdürürüz. Bunu bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapacağız.
Sayın Akçay'ın sorusuna gelince? Doğrudur, bakanlıkların yeniden yapılandırılması çerçevesinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ticaret il müdürlüklerinin oluşturulmasına ilişkin yasada öngörülen süre 31/12/2012 tarihiydi. Ondan önce bir paylaşım yapmamız gerekiyordu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı arasında. Bu paylaşımı yaptık ve bu paylaşım çerçevesinde biz il müdürlüklerimizi oluşturduk. İl müdürlüklerimizi, hemen, o süre dolmaksızın, yasal boşluğa düşmeyelim düşüncesiyle 31/12/2012'den önce Türkiye'de 81 il müdürlüğümüzü oluşturduk. Bunların atamalarını vekâleten yaptık. Hatta bu işlemleri biz ekim ayının 12'sinde icra ettik. Şimdi, bunlarla ilgili personel eksiği olan var, az personel olan yer var, mekân sorunu olan yer var, bunların da tespitleri yapıldı. Önümüzdeki günlerde, bunların kararnamelerini peyderpey sevk edeceğiz, atamaları gerçekleştirilmiş olacak.
Son iki yılda -diğer bir sorunuz- işte, Suriye sınırında kaçakçılık olayları nelerdir? Tabii, Suriye'yle ilgili ayrı bir döküm verebiliriz. Arkadaşlarımız onu hazırlasın, size göndersin. Elimde sadece Suriye kapılarına ilişkin bir şey yok. Ama biz bütün gümrük kapılarımızda kaçağa karşı önleyici tedbirleri almışız, bunu daha da güçlendiriyoruz ve eminim ki bu yasal düzenlemeyle mücadele gücümüz daha da artacak. Çünkü kayıt dışılığın en önemli sebeplerinden birisi de kaçak, haksızlık. Kayıt dışılık ne kadar fazla olursa kayıtlı olanın yükü o kadar artıyor. Bunu mümkün ölçüde aşağı çekmek, minimize etmek ve dolayısıyla kayıtlı olanların yükünü azaltmak, herkesin ürettiğine göre ödemesi gerekli vergiyi ödeyerek ekonomik hayat içerisinde aktif olarak faaliyetini sürdürmek hedefimiz.
Sayın Susam genelde konuşmalarında "AVM kanunu olarak nitelenen yani perakende sektörünün düzenlenmesine ilişkin kanun ne oldu?" diyor. Bu bizim gündemimizde ama maalesef, hep öyle söylüyoruz, cidden gündemimizde ama gündem çok yoğun. Bundan sonra yani bugün burada görüşülen kanundan sonra bizim yüce Meclise getireceğimiz bir kanun var, ondan sonra ikinci kanun AVM'dir. Getireceğimiz kanun, tüketicinin korunmasına dair kanundur. Bu da 80-90 maddelik bir kanundur. Eminim ki o kanunu sizlerle paylaşacağız. İnşallah böyle çok uzun zamana terk etmeden birlikte bir anlayış içerisinde çıkartırız. Ondan sonra getireceğimiz kanun bu perakende sektörünün düzenlenmesine ilişkin kanun ama bu vesileyle bir şeyi ifade etmek istiyorum. Ben, geçenlerde Antep'e gittim, Antep'te bir esnaf ziyaretim oldu, çarşı dolaştım. Vallahi son derece beğendim. Orada belediye başkanını yani tebrik de ediyorum. Giderseniz -gitmeyenler- gidin görün, öyle bir çarşı, öyle bir ortam göreceğimi hiç tahmin etmemiştim. 2 bin esnafın yer aldığı bir alan düzenlemesi yapılmış, dış cepheler, tabelalar bir standart dâhilinde düzenlenmiş. Ben, orada şunu söyledim: İşte esnafın istediği AVM bu. Bana göre, en büyük AVM o uygulamayla gerçekleştirilmiş. Bunların çoğalması lazım Türkiye'de, o tarz olanların. Sadece dışının değil, içinin de yapılması lazım.
Sayın Susam, özellikle size tavsiye ederim, oraya gidin ya da ben gittiğimde sizi davet ederim, tekrar beraber gideriz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanım, öyle bir kanun getirin. Her yerde, öyle bir kanun getirin...
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Onun başlangıcı CHP'li belediye başkanı zamanında oldu.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI HAYATİ YAZICI (Rize) - Her şey kanunla olmaz.
Bir soru daha burada dile getirildi.
Sayın Başkanım, zaten süremiz var.
Sayın Mehmet Şeker Bey?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Soru-cevap?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI HAYATİ YAZICI (Rize) - Soru-cevap, o da soruydu, soru sordu bana. Ben, soruya cevap veriyorum, dışına çıkmıyorum. Soru sordu bana "Cevap istiyorum." dedi.
Biliyorsunuz, bu bizim Gürbulak Kapısı'ndan çıkıp işte, Öncüpınar'dan Suriye'ye gidecek olan ve 7 Ocak 2012 tarihinde gerçekleşen İran plakalı 5 tane tır orada durduruldu, istihbari bilgiler değerlendirildi ve kontrolleri yapıldı. Yapılan kontrol sonucunda bir kısmı bomba yapımında kullanılabilecek kazan ve kimyasal maddeye el kondu. Dışışleri Bakanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığına gerekli bildirimler yapıldı ve söz konusu tırlar ve kapsamı eşyalarla birlikte mahrece iade edildi, 11/5/2012 tarihinde. Yani, bunların ticarete konu olmasına ilişkin bir yasaklama yok ama İran'la ilgili Birleşmiş Milletler'in aldığı karar çerçevesinde Türkiye üzerinden İran'a transiti önlenmiştir, bunların da dökümleri var.
Teşekkür ediyorum efendim.