| Konu: | (2/1413) ESAS NUMARALI MİLLETVEKİLİ SEÇİMİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 28.05.2013 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milletvekili Seçimi Yasası'nın 33'üncü maddesindeki yüzde 10 seçim barajının yüzde 3'e indirilmesi noktasındaki teklifimi İç Tüzük'ün 37'nci maddesi uyarınca gündeme aldırmış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu yasa tasarısı hepinizin bildiği gibi 12 Eylül faşist askerî darbesinin ürünüdür. 1983'te yürürlüğe giren Milletvekili Seçimi Kanunu'yla getirilmiştir ve yaklaşık otuz yıldır yürürlüktedir. Ben bu konuyla ilgili olarak ayrıntılı bir değerlendirme yapmayı doğru bulmuyorum. Zira çok kolay biçimde ulaşabileceğiniz araştırma merkezinin Nisan 2011 tarihli seçim barajına ilişkin çok önemli bir raporu var. Bu raporda seçim barajının Türkiye bakımından, dünya örnekleri bakımından örnekleri çok iyi sıralanmış, iyi bir araştırma bu, bunu okuyabilirsiniz.
İkinci olarak yine, Nisan 2010 tarihli İDE araştırma merkezinin, Venedik Komisyonunun Türkiye'ye ilişkin ve seçim barajlarına ilişkin raporu var, buradan okuyabilirsiniz. Şunu söyleyeyim seçim barajıyla ilgili son olarak: Avrupa Konseyi Parlamenterler Komisyonunun seçim barajı bakımından yerleşik demokrasilere önerdiği oran yüzde 3'tür. "Yerleşik demokrasilere" kullandığı tabir de budur. Şimdi, bizdeki oran yüzde 10'dur. Eğer Türkiye'nin demokrasisinin yerleşik bir demokrasi olmadığı iddiasında iseniz bir sorun yok ama biz demokrasimizi yerleşik bir demokrasiye evrilme noktasında bir iradeye sahipsek bugün burada bunu gündeme alırız, tartışırız. Biz yüzde 3 önerdik, hiç olmayabilir veya gerçekten de hem yönetimde istikrar hem temsilde adalet bakımından sorunu olduğunu düşünüyorsanız yüzde 3 olmaz, 4 olur, 5 olur ama bugün burada bunu konuşuruz. Eğer konuşursanız o zaman biz de inanırız ki sizlerin, milletvekillerinin kendi partilerinden bağımsız olarak demokrasi konusunda, adalet konusunda, barış konusunda bir inancınız var.
Değerli arkadaşlar, niye bunları söylüyoruz? Biz yürüyen bu süreçle ilgili olarak Başbakana güvenmek zorunda değiliz. Başbakana güvenmiyoruz, açık söyleyelim, güvenmiyoruz Başbakana.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Senin güvenine ihtiyacı var sanki Başbakanın.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Başbakana güvenmiyoruz. Biz 2009'da da güvenmedik, Oslo'da da güvenmedik.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Hiç güvenmediniz siz, hiç güvenmediniz.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, siz yine Kürtler üzerinden ve Türkiye'de barış edebiyatı üzerinden ve Başbakana güven üzerinden bir siyaseti yürütmeye çalışıyorsunuz.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Halk güveniyor, halk. Halk güvendiği için bu partiye oy vermiş, sen güven güvenme? Güvenini kendine sakla.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Biz ise barışı ancak demokrasiyle güvence altına alabiliriz. O nedenle, bakın, burada yazılı 19 tane maddeyi açıkladık, 19 maddeyi.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Sezgin Bey, inanıyor musunuz siz ona?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Birincisi de yüzde 10 seçim barajı, bakın, birincisi de yüzde 10 seçim barajı. O nedenle, bugün bunu gündeme getirdik. Eğer gerçekten Türkiye'de gerçek bir barışı inşa etmek istiyorsanız yer burasıdır, Meclistir, bu kürsüdür ve bu Genel Kuruldur. Gelirsiniz, burada her şeyi konuşuruz, her şeyi yaparız. Yüzde 10 seçim barajıyla ne işiniz var?
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Sen onu da geri çekersin.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - 1995'te, 1999'da, 2003'te Türkiye'nin çoğulcu rüyası buraya yansıdı mı? Yansımadı.
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Sözünün arkasında duramazsın, onu da geri çekersin.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Eğer gerçek barıştan yanaysanız?
İHSAN ŞENER (Ordu) - Şüphen olmasın, şüphen olmasın.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - ?gelirsiniz, Cumhuriyet Halk Partisinin gerçek demokrasi, gerçek adalet ve gerçek özgürlük için önerilerine destek verirsiniz ve biraz sonra burada oylanacak seçim barajı konusundaki tutumunuzu ortaya koyarsınız.
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Sözünün arkasında duramazsın.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Burada böyle laf atmakla olmaz, laf atmakla olmaz. Sizi ben demokrasiye davet ediyorum. Biraz sonra burada sınav olacak ve Diyarbakır'da, Hakkâri'de, Van'da, Edirne'de, Trabzon'da, her yerde, biraz sonra kalkacak "hayır" ellerinizi göstereceğiz. O nedenle, vicdanınıza, demokrasiye ve özgürlüğe hizmet etmek istiyorsanız biraz sonra bunu gündeme aldırırsınız ve hep beraber geliriz burada konuşuruz, burada konuşuruz. İlki bu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim sayın Tanrıkulu.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Biz gerçek vicdandan yanayız.
ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Hangi vicdan, hangi demokrasi?
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Hangi vicdan? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Ya, bakın, hangi vicdan, hangi vicdan? Sezgin Tanrıkulu vicdanı.
Ben Diyarbakır'ın sokaklarından, Hakkâri'nin sokaklarından geliyorum, tamam mı? Sen İstanbul'da dolaşırken ben oralardaydım.
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Geçeceksin onu.
BAŞKAN - Sayın Tanrıkulu, çok teşekkür ederim.
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Sözünün arkasında duramazsın sen.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Dersim demokrasisi, Dersim!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Tüm yurttaşlarımızı da cumartesi saat 16.00'da Kadıköy Meydanı'na özgürlük ve demokrasi için bekliyoruz.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)