| Konu: | TÜRK PETROL KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 28.05.2013 |
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Kıbrıs'ta ve sismik aramalarla alakalı, özellikle Güney Kıbrıs'ın tartışmalı münhasır ekonomik sahada yaptığı arama faaliyetleriyle alakalı, gemimizi oraya gönderip göndermediğimizle alakalı konudan ve Barbaros Hayrettin Paşa, 130 milyon dolara aldığımız geminin daha ucuza mal olabileceğine dair bir konudan bahsedildi.
Ben, aslında, aynı şartlarda 90 milyon dolara gemi varsa ikinci bir gemi olarak da alabileceğimizi bu vesileyle söylüyorum. Eğer tanıdığı bir gemi olan da varsa bize bildirebilir, bununla alakalı hemen alım yapabiliriz. Bunun tabii ki kriterleri var. Dünyadaki ilk 10 gelişmiş gemiden bir tanesidir şu anda aldığımız. Bununla alakalı, dediğim gibi, böyle subjektif yorumlardan daha ziyade bize somut önerilerin getirilmesi doğru olur diye düşünüyorum.
Kuzey Irak'ta biz neler yaptık? TPAO olarak, Maliki'nin alanında neler yapıldı yani Merkezî Irak Hükûmetinde? Değerli arkadaşlar, yaklaşık son üç yıl içerisinde "servis anlaşmaları" adı altında çıkarılan bir kısım ihaleler oldu merkezî Irak Hükûmetinde. Dünyada 35'e yakın şirketle bir "short list" oluşturularak oraya girildi, belli kapasiteler oluşturuldu ve biz, 5 ayrı konsorsiyum üyesiyle 25 milyar dolarlık iş aldık. Yani farklı ülkelerle yaptığımız ortaklıklarda -içinde Rusya var, Güney Kore var, Kuveyt gibi ülkeler var- Siba gibi, Basra gibi bölgelerde yani Irak'ın güneyindeki bölgelerde hissemize 5,5 milyar dolarlık iş aldık. Şu anda gerek hissemize düşen gerekse ortaklarımızla beraber yaptığımız yatırım devam ediyor. Bununla alakalı şu ana kadar bize iletilen bir problem olmadığı gibi, tam tersi, bir kısım para harcamaları da bu şekliyle devam ediyor.
Peki, Kuzey Irak'ta neler yapılıyor? Bunun bir mantık bütünlüğüne bakmak lazım. Irak bir bütünse -ki öyle- güneyiyle, kuzeyiyle, doğusuyla, batısıyla bir ayrım gözetmemek lazım. Bütün gelirler Merkezî Irak Hükûmetinin tespit ettiği oranlar çerçevesinde yapılmaktadır yani yüzde 83'ünü Merkezî Irak'ın, yüzde 17'sini de Irak'ın kuzeyinin aldığı ve buna kendilerinin karar verdiği ama henüz hidrokarbon yasasını çıkarmamış olmalarına rağmen bu payları da dağıttıkları bir gerçek.
Peki, TPAO ne yapıyor burada? TPAO, Merkezî Irak Hükûmetindeki çalışmalarına devam ediyor. Kuzey Irak'ta TPAO'nun bu manada herhangi bir girişimi bulunmamaktadır.
Benzinin, motorinin vergiden dolayı pahalı olduğu söylendi. Biraz süremi seri kullanmak durumundayım. Evet, bu vergiyle alakalı bir husustur. Bunu, tabii, Maliye Bakanımızla enine boyuna, ÖTV'ler indirilir mi indirilmez mi, konuşmak lazım.
Ceyhan'daki yatırım konusunda, tabii ki oradaki belediyenin MHP'li oluşuyla yakından uzaktan ilgisi bulunmamaktadır. Sanayi Bakanlığımızın bünyesinde yapılan çalışmaları kendisiyle daha da hızlandırmamız lazım geldiğine ben de katılıyorum.
Peki, TTK'nın bu arada işçi alımıyla ilgili husus nedir? Değerli arkadaşlar, orada bir sosyal proje anlamına gelen TTK'nın Zonguldak'taki işletmeleri, normalde hemen hemen her yıl zarar etmektedir. Bir kere, damar olarak ve kömür yatağı olarak, alışılagelmiş, dünyadaki kömür yataklarından farklıdır. Biz oradaki modeli tekrar konuşuyoruz, müessese müessese, bununla alakalı zarar etmeden götürebileceğimiz bir model var mıdır, bunlar üzerinde de çalışıyoruz.
Üçüncü nükleer santralin yeriyle alakalı henüz tespit edilmiş bir yer yoktur. İkinci nükleer santralin şu anda anlaşmasını imzaladığımız Japonya'yla beraber üçüncü nükleer santralin yerinin tespitiyle alakalı bir çalışma devam etmektedir, bu yaklaşık iki yıl kadar sürecektir. Bu iki yıl içerisinde eğer herhangi bir yerin zikredildiğini duyarsanız, bunun biraz subjektif ve spekülatif bir isim olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Peki, Doğu Akdeniz'deki petrol aramalarında neler yapılıyor? Şu anda Lübnan'da bir ihaleye giriyoruz, TPAO orada "short list"e girdi. Aynı zamanda münhasır ekonomik sahası tartışmalı alan olmayan yerlerde Türkiye bir hukuk devleti olarak bu işlere girmeye devam edecek. Mersin'de yine bizim çıkartacağımız alanlar var; Antalya'da, bildiğiniz gibi, Shell tarafından yapılıyor.
TPAO'nun özelleştirilmesiyle alakalı iki ayrı modelden bahsediliyor biliyorsunuz. Birincisi, aynen Türk Hava Yolları modelinde olduğu gibi, yüzde 51'inin halka açılması; diğeri de farklı şirketlerle beraber üçüncü dünyadaki yani üçüncü ülkelerdeki yapacağı operasyonlarla alakalı işlemleri yürütecek şirketlerin görüşüyor olması. Tabii ki 9 adet ruhsat, Akdeniz'de, kara suları dışında bulunmakta bu arada.
"Peki, Mavi Marmara'yla ilişkilerde bir gerginlik oldu, bir tıkanma oldu, bu nasıl bundan sonra aşılır, özürden sonra?" dendiğinde şunu söyleyebiliriz: Tabii ki enerji projeleri buradaki İsrail özrünün bir gerekçesi değildir ama sonuçlarından bir tanesi olabilir. Biz, siyasi fizibilitesi oluşmuş olmakla beraber, ekonomik fizibilitenin de arkasından geleceğine inanıyoruz. Bu konuda süreci dikkatle izliyoruz ve bu manada neler yapılabileceğini hep beraber gözlemliyoruz. Bizim, şu anda, İsrail Hükûmetine götürdüğümüz herhangi bir teklif yoktur, enerji konusunda resmî bir görüşmemiz yoktur. Dediğim gibi, bununla alakalı süreç dikkatle takip edilmektedir.
"TPAO'nun yurt dışındaki gelirleri ne kadardır ve bundan şu anda nasıl bir pay alınıyor?" denilirse değerli arkadaşlar, gelirlerinin önemli bir kısmı, Şahdeniz-1 ve uluslararası operasyonlardan oluşan gelirlerden kaynaklanmaktadır. Bir önceki yıl yaklaşık 1,8 milyar TL civarında olan gelirin hemen hemen -tam rakamlarını birazdan verebilirim- 1,2 milyar TL'lik kısmı yurt dışındaki operasyonlarımızdan kaynaklanıyor. Bizim, şu anda 48-49 bin varil civarındaki günlük üretimimize, yaklaşık olarak yurt dışında da o kadarlık bir üretim karşılık gelmektedir ve bununla alakalı çalışmalarımız da yurt dışındaki çalışmalarımız da devam etmektedir.
Sayın Başkanım teşekkür ediyorum.