GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK PETROL KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:112
Tarih:29.05.2013

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, petrol ruhsatları konusu, özellikle ruhsat alanların belirlenmesi dikkate alındığı zaman Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nde, özellikle Güneydoğu Bölgesi Şırnak, Mardin, Batman gibi bir alanda yoğun olduğu görülür ve yine burada raporun haritasına iyi bakarsanız petrolün yoğun olduğu iller en başta Şırnak, benim ilim ama TKİ kömürü azdır diye kendi tesisini kapatmıştır bundan yıllar önce, MTA yirmi senedir bölgede inceleme yapma gereği duymamıştır. Yine, İdil -benim ilçemin sınırları Nusaybin bitişiği, Mardin'i de kapsıyor- hudut hattında Dinçer ve Çamurluk bölgesinde hâlen şu an doğal gaz ve petrol çıkıyor. Cudi Dağı'nın tepesinde de 2 bin metreden sonra yani katı kömürün alt tabakalarında petrol çıkıyor.

Şimdi bu gerçekliği söyledikten sonra, ruhsatlar konusunda maalesef maden sektöründe daha önce verilen düzensiz ruhsatlandırma olayının petrol ve doğal gaz alanında da yapılmış olduğunu üzülerek ifade etmek istiyorum. Yani, 5.147 adet ruhsattan yüzde 63'ü, işte, 375'i yerli yabancı ortaklaşa şirkete ait. Burada, tabii, bu rakamlar raporda yazılanlar olduğu için ifade ediyorum ve karada petrol 2.000, 2.500-3.000 metre arasında çıkarken maliyeti daha az oluyor. İşte, bir kuyunun maliyeti 3-5 milyon, denizde daha fazla. Biliyorsunuz, haritada Karadeniz sahil bandı petrol bandı olarak gözüküyor, bir de Kıbrıs'ın kuzeyi petrol bandı olarak gözüküyor.

Ben burada bir gerçekliğe dikkat çekmek istiyorum. Siz buradaki petrolleri yirmi yıllığına, on yıllığına yabancı şirketlere bir kanunla vererek bu olayı düzenleyeceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çok açık ifade ediyorum, barış ve çözüm sürecinin selameti, bölgede enerji ve güvenlik denkleminin de selametidir, çok açık ifade ediyorum. Yani, siz, Erbil'le istediğiniz sözleşmeyi yapın, Irak Kürdistan bölgesel yönetimiyle Suriye Kürtleriyle denkleminizi, barış ve bütünleşmenizi sağlamadığınız zaman? Çünkü Dinçer-Çamurluk sıfır noktasında, sınır hattında her taraf petrol ve doğal gaz. 1.500 metrede doğal gaz çıkıyor, 2 bin metrede petrol çıkıyor, 2 binden sonra da karbondioksit ve şu an nereye kuyu açarsanız bu ürün çıkıyor. Şimdi, siz, bunu ruhsatlandırsanız da, yabancı şirketlere verseniz de ne oraya boru hattı döşeyebilir ne oraya gidebilir. Hatta şu an yapılan uygulamada boru hattının 300 metre eni İdil-Midyat arasında koruculara verilmiş ve bütün orman kesilmiş durumda güvenlik gerekçesiyle, bu bile bunu ifade eder.

Şimdi, burada devlet payına sekizde 1 bir devlet payı öngörünüz var.

Arkadaşlar, bir topraktan kaynak çıkıyorsa maden olsun, petrol olsun eğer o kaynağı devlet oraya bir miktarını ayırıp harcamazsa sorunlar bitmez. Çevre duyarlılığı vatandaşın, işte yabancı şirketlerin gelip orada kâr edip orayı kirletmesi veya alıp götürmesi sürekli bir adalet duygusunu zedeler bir tartışma yaratır ama en büyük tartışmanın moment noktası -çok açık Hükûmete söylüyorum- bu sene sonuna kadar, seçimlere kadar yeni bir anayasa ve yol temizliği yasalarıyla barış ortamı tesis edilmeden alınacak bu kanunların hepsi kâğıt üzerinde kalacaktır. Ve burada kanunla bu iş düzenlenmez arkadaşlar. Bu, ciddi bir strateji, çok ciddi bir politika, çok ciddi bir güvenlik denklemidir. Bundan sağlıklı çıkabilmek için de Hükûmetin kasım ayı sonuna kadar performansı önemlidir. Çözüm sürecinde samimiyet ve kararlılık bu yasaların ötesinde çözümler getirir yoksa bu yasa da kâğıt üzerinde kalır. Benden Şırnak Milletvekili olarak bunun sadece uyarılması kalıyor.

Hepinize saygılar.

Bu şekliyle bir işe yaramaz diyoruz, kaldırılsın diyoruz. (BDP sıralarından alkışlar)