| Konu: | TÜRK PETROL KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 29.05.2013 |
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 450 sıra sayılı Petrol Yasa Tasarısı'nın 9'uncu maddesindeki önergemiz üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, altmış yıl aradan sonra yeni bir petrol kanunu yapıyoruz. Tartıştığımız bu yasa gelecek on yılların da uygulamalarını belirleyecek. Petrol zengini bir ülke değilseniz petrol politikalarını ulusal güvenlik, stratejik iş birliği noktasından hareketle bu kaynaklardan en iyi şekilde yararlanmayı sağlayacak şekilde, gelirlerin de hakça paylaşılması üzerine kurmalısınız.
Değerli milletvekilleri, bakınız, gerek petrol üreticileri gerekse bu kaynağa bağımlı ülkeler günün değişen koşulları çerçevesinde farklı politikalar izlemektedirler. Şimdi, bizim 9'uncu maddenin birinci fıkrasında, bu yasamızda devlet hissesi olarak 1/8 saptanmıştır. Bu daha önceki yasada da aynı şekilde geçerlidir ancak 1954 yılında çıkan yasa dönemindeki teknolojiler, o dönemki petrol fiyatlarından dolayı o döneme ilişkin olarak böyle bir oran kabul edilebilir bir oran olabilir ancak bugün geldiğimiz noktada hem petrol fiyatlarının yer yer 150 dolarlara çıktığı ve arama, üretme teknolojilerinin çok geliştiği günümüzde daha farklı değerlendirmeler yapılmaktadır bu devlet hisseleri konusunda. Söz gelimi Mozambik'te, Hindistan'da, Kolombiya'da, Cezayir'de, Azerbaycan'da -bu yüzde 12,5 olarak ifade edilen değerin- petrol kaynağının zenginliğine göre devlet hissesi alınmaktadır. Mesela, çok ilginç, bu konuyla ilgili araştırma yapmaya başladığımızda şunu gördüm: Petrol zengini Libya'nın -zengin kaynakları var ama- petrol sahalarının hepsinin farklı zenginlikleri var ve Libya'daki petrol şirketi ihaleye çıktığında her ayrı alanla ilgili olarak devlet hissesi farklı tespit edilmiş durumda. İşte söz gelimi, oradaki farklı uygulama, sadece petrol arayan, üreten şirketler -Libya'da evet zengin kaynaklar var- Akdeniz baseninde yüzde 8 alıyorlar yani yüzde 92'sini devlet alıyor. Bir başka basende yüzde 28,5 veriyor petrol şirketi yani yüzde 72,5 alıyor oradaki devlet. Yani bunun gibi farklı jeolojik yapılarda, farklı pozisyonlardaki sahalarda, farklı zenginliklere sahip sahalarda farklı oranlar geçerli olmakta. Yani biz de bu 1/8 olarak belirlediğimiz oranı? Tutalım ki yarın Akdeniz'de zengin petrol kaynakları bulduk, zengin doğal gaz yatakları bulduk, yani oradan bizim ülke insanımız niye daha fazla pay alarak faydalanmasın? Yani oradaki zengin kaynaklara rastlayan bir şirket, üretimine göre oradan bize yüzde 20, yüzde 25 verebilsin yani bu esnekliği sağlayabilmeliyiz. Bunun, gerçekten gelecek dönem için önemli olduğunu düşünmekteyiz.
Dünya geneline bakıldığında da bu oranların vergiyle birlikte yüzde 80'lere kadar çıktığını görmekteyiz. Evet, yani bizim petrolümüzün zenginliği konusunda yeterince arama yapılmadığı için daha çok arama yapılsın diye birtakım teşvikler getiriyoruz ama burada da temel olan önergemizin de onaylanmasıyla, R faktörünün uygulanmasıyla kaynaklarımızdan en iyi şekilde yararlanmak ve olası zengin yataklardan elde edilecek petrol gelirlerinin de hakça paylaşılmasını sağlayacak doğru bir zemini oluşturmuş olacağız.
Ben, önergemizin, Sayın Hükûmet yetkilileri ve Genel Kurul tarafından değerlendirileceğini umuyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.