| Konu: | TÜRK PETROL KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 29.05.2013 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu kanun tasarısında, satılan petrolün, üretilen petrolün, bulunan petrolün tamamı yurt dışına gönderilebilir, götürülebilir, herhangi bir kısıtlama bu açıdan yok ve yurt dışına gönderilen petrolün veya doğal gazın dolar olarak Türkiye'ye getirilebileceğine ilişkin kesin, yasaklayıcı bir yaptırımı da yok. Tasarıya baktığımız zaman, bu konuda bir serbestlik ilkesi getirilmiş durumda.
Şimdi, içinizde milletvekili olmadan önce yurt dışına ürün ihraç eden arkadaşlarımız vardır. İçinizde, ürün ihraç edip o dövizini Türkiye'ye geri getirmediği için yargılananların avukatlığını yapan arkadaşlarımız da vardır.
Anayasa'nın eşitlik ilkesi uyarınca, ülkemizden yurt dışına ihraç edilen, gönderilen, satılan gerek hizmetin gerek ürünün bedelinin, ülkemize belli bir süre içerisinde döviz cinsinden geri gelmesi gerekiyor ancak bu yasa tasarısına baktığımız zaman, Türkiye'de bulunan yer altı zenginliklerinin yurt dışına olduğu gibi gönderilmesi hâlinde para Türkiye'ye getirilmese de hiçbir mahzuru olmaz, hiçbir cezası yok, hiçbir yaptırımı yok. Bunun adı nedir? Bunun hukuk literatüründe, bildiğimiz kadarıyla, kapitülasyonlardan bir farkı yoktur.
Bu Petrol Yasası uyarınca, doğal gaz ve petrol Türkiye'de aranıp bulunmuş, yurt dışına gönderilmiş. Peki, döviz de Türkiye'ye gelmiyor, petrol de Türkiye'ye gelmiyor, o zaman bu yasa tasarısının, bu kanunun kime faydası var? Bu kanunun Türk vatandaşına faydasının olabilmesi için, en azından, ülkemizden yurt dışına gönderilen bu petrolün karşılığı olan dövizin Türkiye'ye geri gelmesi lazım.
Sayın Elitaş bir esnaftı milletvekili olmadan önce. Yurt dışına ihraç etmiş olduğunuz bir malın, bir ürünün bedelinin belli bir süre sonra Türkiye'ye döviz cinsinden getirilmesi gerekmiyor muydu Sayın Elitaş? O dönemde eğer siz getirmemiş olsaydınız, gayet rahat ağır ceza mahkemesinde yargılanmış olacaktınız.
Peki, sizin eğer bu şekilde ihracatınız olmuşsa, size göndermiş olduğunuz bu ürünün karşılığındaki dövizi Türkiye'ye getirme zorunluluğu getiriliyor da bu şirketlere niye getirilmiyor? Bu ayrıcalık, bu imtiyaz neden kaynaklanıyor? Burada, gerçekten, esnaf açısından bir eşitsizlik söz konusu.
Burada bu yasa kimin çıkarına olur? Düşünüyorum, taşınıyorum, olabilecek olan tek bir şey var; ancak yabancı şirketlerin menfaatine, Türk vatandaşının çıkarı yok, devletin çıkarı yok. Gönderilen ürünün karşılığında döviz Türkiye'ye gelmiyor, artı, daha ötesi, burada üretilen, bulunan, aranan doğal gazın veya petrolün -ihtiyacımız olanın- ne kadarının Türkiye'de kalacağına ilişkin herhangi bir yaptırım yok.
Bu açılardan baktığımız zaman, gerçekten burada büyük bir sıkıntı var. Arama ruhsatının verilmesiyle ilgili evet, denizlerde yüzde 1 teminat arıyorsunuz, karada yüzde 2 teminat arıyorsunuz. Peki, sadece bu kriter yetiyor mu? En azından, bununla ilgili deneyimin de aranması gerekmez mi, teknik bilginin de aranması gerekmez mi? Bu ruhsatın verilmesinin koşullarının arasında teknik bilgi ve deneyim ilkesinin de, kriterlerinin de olması gerekir. Bu anlamda da gerçekten, tasarıda büyük bir eksiklik var. Hâlen zaman geçmiş değil. Tabii, biz bu tasarıyı, bu kadar söylerken, eleştirileri söylerken halkımızın çıkarı için söylüyoruz. Yani, burada doğruları söylüyoruz, kötü olan tarafını söyledik, iyi olan tarafını da söyledim, o bürokrasi açısından, sürelerin kısaltılması açısından. Ne olur, yani hakikaten doğru olan şeye de biraz destek vermenizi arz ediyorum.
Hepinize tekrar iyi geceler diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)