GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: IRAK TÜRKLERİNİN SORUNLARI, BEKLENTİLERİ VE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLERE İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:113
Tarih:30.05.2013

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Irak Türklerinin sorunları ve alınması gereken önlemler adı altında söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Irak Türkleri, son yıllarda çok ağır saldırılar, planlı yok etmelerle karşı karşıya bulunmaktadır. Kerkük'ün bin yıllık Türk şehri olduğu unutularak Türklere ait ne varsa saldırılar artarak devam etmektedir. Daha önce Erbil ve Kerkük'te yapılan Kürtleştirme politikaları, şimdi de Irak'ın her tarafında yoğun bir şekilde uygulanmaktadır. Ülkenin her tarafında okumuş ve iş adamları olan Türkmenlerin ekonomik açıdan zayıflatılması için baskılar sürmektedir. Peşmerge bölgeleri ve insanları zenginleştirilmekte, Türkmenler, tam tersi, yok edilmeye çalışılmaktadır. Hileli nüfus sayımları, hileli seçimler, Kerkük'e peşmerge yerleştirme faaliyetleri yoğun bir şekilde devam etmektedir.

Ağır saldırılar her geçen gün artarak devam ediyor. Türkmen liderler bir bir yok ediliyor. Her geçen gün bir Türkmen öldürülmesin, yaralanmasın. Bunlar yapılırken Barzani ABD'ye güveniyor. Haince saldırıyorlar.

Pekâlâ, Türkler kime güvenecek? Herhâlde herkes "Türkiye" diyecektir. Ancak AKP Hükûmeti Türklere maalesef hiç sahip çıkmıyor.  Türkiye sadece nasihat ediyor.

Bugün Irak'ta peşmergeler ve merkezî Irak güçleri silahlı durumdadır. Ellerinde her türlü silah varken Türkler ise tamamen silahsızdır, hatta evlerindeki ekmek bıçakları bile peşmergeler tarafından toplanmıştır. İşte, bu durumlar göz önüne alınınca, doğu ve güneydoğu başta olmak üzere Anadolu'da emniyetli bir şekilde yaşamın olması için Musul, Kerkük, Tuzhurmatu, Telafer'de Türklerin güvenli, huzur içinde yaşamaları gereklidir. Irak Türkleri güçlü olmazsa ülkemizin doğu ve güneydoğusunda emniyet olmayacaktır. Türkiye'nin güvenliğinin Musul'dan, Kerkük'ten, Kıbrıs'tan geçtiği unutulmamalıdır.

Filistin'de bir Müslüman'ın burnunun kanaması tabii ki hepimizi üzer. Somali, Arakan, Mali'deki işgal, saldırı, insan ölümleri hepimizin yüreğini yakar. Ancak hem Müslüman hem de Türk olan Irak'taki Türkler için Hükûmetçe ne yapılıyor? Filistin'e gösterilen ilginin onda 1'i buralara gösterilse Irak Türk'ü yüreklenir, canlanır, bundan da yüce milletimiz ve devletimiz kazançlı çıkar. Ancak, maalesef, Irak Türkleri sahipsiz; sahipsiz bırakılıyor, kaderine terk ediliyor.

Yapılması gerekenleri şöyle sıralamak istiyorum:

Irak'ta Türkler için mutlaka her kesimi kapsayacak bir istişare meclisi, bir danışma meclisi, bir Türkmen meclisi kurulmalıdır.

Ayrıca, Türkmeneli strateji merkezi oluşturulmalıdır. Türkmen halkı söylem birliği yapmalı, siyasi güçlerini mutlaka birleştirmelidir.

Irak'taki Türklerin her türlü çalışmaları yakından desteklenmeli, takip edilmeli, onlar yüreklendirilmelidir.

Ayrıca, söz konusu "Türkmen halkı" olduğunda, kendileri tek yumruk, tek ses ve tek yürek olmalıdır. Aralarında fikir ayrılığı olabilir ancak konu Türkmenler ise ayrılıklar bir kenara bırakılmalıdır, birlik ve beraberlik her şeyin önüne geçmelidir.

Türkmenler toprağından vazgeçmemelidir. Nüfus korunmalı, göç mutlaka durdurulmalıdır. Toprak, nüfus kaybedilirse dava da kaybedilir; bu, akıldan çıkarılmamalıdır.

Irak devletinin bütünlüğü içerisinde Türklerin statüsü mutlaka doğru şekilde ortaya konulmalıdır. Irak Türkleri 1925 yılındaki gibi devletin kurucu unsurları arasında mutlaka olmalıdır, buna her türlü destek verilmelidir. Çünkü Irak'ta bugün 3 milyonun üzerinde Türk yaşamaktadır.

Türkiye olarak da Irak Türklerinin kaderi PKK'nın desteklediği, beraber hareket ettiği Barzani'ye bırakılmamalıdır. Merkezî Hükûmetle de ilişki kurulmalıdır. Ayrıca, Türkiye ile Irak arasındaki ilişkiler de Türkmenler üzerinden yapılmalıdır.

Buradan sesleniyorum: AKP Hükûmetinin ve Dışişleri Bakanlığının yanlış politikaları yüzünden Türkmen davası kaybediliyor. Türkiye'den kayıp İran'ın kontrolüne geçiyor. Irak Türkleri de, Suriye Türkleri de Hükûmetin yanlış politikalarıyla çok şeylerini kaybediyorlar. Tarih de, yüce Türk milleti de yapılanların hiçbirini unutmaz, bir gün mutlaka hesabını sormuştur.

Bin yıllık Türk yurdu olup dört yüz yıl Osmanlı idaresinde kalan bu bölge insanları kardeşçe, huzur içinde yaşamalı, Türkiye'nin ilgi alanında kalmalıdır. Irak Türküne de, Suriye Türküne de sahip çıkmak bizim tarihe olan borcumuzdur diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)