| Konu: | İNSAN HAKLARI VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BAĞLAMINDA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 91 |
| Tarih: | 11.04.2013 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün iktidar partisi bir önerge verdi, 11'inci maddede bir düzenleme yaptı; bugün de bir önerge daha verip 11'inci maddede yaptığı düzenlemeyi geri alıyor. 6'ncı maddeyi "Uygulanmaz" diye dün önerge veren sizdiniz, kabul edildi.
Şimdi, bunu getiriyorsunuz -bugün, birazdan okunacak önergenizde- diyorsunuz ki "silahlı örgütler." Arkadaşlar, silahlı örgütler TCK 226'da tarif edilmiyor, 314'üncü maddede tarif ediliyor. O zaman 314'te tarif ediliyorsa dün 226'yla ilgili verdiğiniz önergeyi niye bugün kaldırıyorsunuz? Buradan -bağışlayın- düşünce özgürlüğü çıkmaz, KCK'nin hiçbir tutuklusu da bundan yararlanmaz. Ben diğer örgütlerle ilgili de benzer bir teşmil etmek istemiyorum kim yararlanır, kim yararlanmaz konusunda ama bunun bir tek yolu var, bizim önergemizdeki gibi 6'ncı, 7'nci maddeleri kaldıracaksın, 8'inci madde zaten -bana yargıda bir tane karar örneği gösterebilir misiniz uygulandığına dair- uygulanmıyor, 6'ncı, 7'nci maddeler uygulanıyor. O zaman burada bir şaşkınlık var. Şimdi, bu şaşkınlığı Hükûmet niye yaşar, anlamıyoruz.
Bakın Diyarbakır Barosunun raporunda diyor ki: "Eğer "meşru gösterme", "övme" gibi kavramları koyarsanız özel yetkili mahkemelerin hâkimleri, bu kafayla, bu zihniyetle herkesin aleyhinde bunu kullanırlar." Cebir, şiddet yetmiyor mu? Yetiyor. O zaman niye bunları koyuyorsunuz? Eğer bunları koyarsanız, bir gün, Başbakanın şiir okuduğu için Diyarbakır DGM'de mahkûm olduğu kararın aynısını bugünkü özel yetkili mahkemelerin hâkimleri sürdürür.
Arkadaşlar, bir yerden yaparken bir yerden bozmanın bir anlamı yok. Bu, yanlış, birazdan okunacak önergenizi çekiniz, yanlış yapıyorsunuz, o önergeyi çekin. Yok, silahlı örgüt? Silahlı örgütün tanımı 220'de değil ki arkadaşlar, 314'üncü maddededir. Bunu hukuk nosyonu olan herkes bilir, bunun için hukukçu olmaya da gerek yok.
Bakın, bir şey daha söyleyeyim. Bizim getirdiğimiz öneri en doğrusudur. Şimdi, burada eğer düşünce özgürlüğünü getirmek istiyorsanız bazı maddeleri kaldıracaksınız. Bunu bütün insan hakları kuruluşları söylüyor.
Evet, 215, 125, 301, 220'nin 6 ve 7'nci maddeleri, yine 6'nın ikinci fıkrası Terörle Mücadele Kanunu, buna benzer bütün maddeleri kaldıracaksınız. Birisi için kaldırıp onun için bırakırsanız burada "Düşünce özgürlüğünü AİHM kriterine göre getiriyorum." diyemezsiniz.
Şimdi, bir de bu önergelere baktığım zaman inanın şaşıyorum. Şimdi, iktidarlar baskıcı olur, iktidarlar güvenlikçi olur, ben bunu anlarım. İktidarların karşısında da muhalefet, özgürlüğü savunur, düşünce özgürlüğünü savunur.
Şimdi, ben buraya bakıyorum, bu maddelere baktığımız zaman, iki muhalefet partisinin önergelerine baktığım zaman iktidardan daha baskıcı bir rejim, düşünce özgürlüğünü daha da ağırlaştıran bir talepte bulunuyorlar. Muhalefetin böylesi dünyada görülmemiş, bir tek örneği Türkiye'de var, bir tek örneği. İktidarlar baskı uygularken muhalefetin özgürlük istemesi karşısında, muhalefetin, daha baskıcı yasalar çıkarın, daha çok ceza verin? O zaman gidin, bir teklif verin, deyin "Arasında Kürt olarak doğana, Boşnak olarak doğana, Arnavut olarak doğana peşinen on beş sene ceza verilir." Verin böyle bir yasa siz de rahat edin, biz de rahat edelim, anlayalım ondan sonra. İktidarların karşısında özgürlük mücadelesini vermeyen muhalefetin, demokrasi mücadelesi vermeyen muhalefetin hiçbir geleceği olamaz, böyle yanlışların içinde durulmaz arkadaşlar. Bu çözüm sürecinde her şeye muhalif olacağım diye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarını konuşamıyorsanız burada yanlış içindesiniz. Burada Rıza Türmen var, Avrupa Mahkemesinin yargıcıydı, ben de avukatıydım. O yargıç gelsin, burada size düşünce özgürlüğünü anlatsın. Allah aşkına yapmayın bu yanlışları.
Şimdi buradan Hükûmete söylüyorum: Bu kadar korkak, bu kadar ürkek davranarak nasıl bu fikir suçları serbest kalacak? Vallahi size de şaşıyoruz, size de Allah kolaylık versin. Böyle giderse çok şey olacağını da sanmıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.