| Konu: | İNSAN HAKLARI VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BAĞLAMINDA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 91 |
| Tarih: | 11.04.2013 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Arkadaşlar, dışarıda bahar var. Dışarıda çözümün, barışın umudu dalga dalga halkımızın ve Türkiye'nin dört bir tarafına yayılıyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Mübarek olsun hepinize!
HASİP KAPLAN (Devamla) - Her tarafta yeni bir anayasa, 21'inci yüzyılda Türkiye'nin hukukunu çizmenin, çözmenin heyecanı yaşanıyor. Biz, bir asır geriye bakmadan, bir asır önümüze bakarak 76 milyonun eşitlik hukukunu bu Mecliste yaratmanın da heyecanını yaşıyoruz. Ama bazen bu Meclisin içinde baktığım zaman, değil bahar, kara kışın en fırtınalı günlerinin soğukluğunu hissediyorum. Sanki 1920'lerdeyiz, sanki birileri tek başına bu ülkeyi kurtarmış, sanki birileri bu ülkenin tek başına tapusunun sahibi, sanki birileri bu ülkenin tek başına efendisi, diğerleri de ikinci sınıf vatandaş, diğerleri de tebaa.
Arkadaşlar, ayrımcılıkları gidereceğiz. Bu ülkede Roman dâhil, Kürt, Çerkez kimseyi ayırmadan, vatandaş olan herkes devletin her kademesinde görev yapacak onuru tadacaktır, bu eşitliği getireceğiz. Bu bir heyecan dalgasıdır. Sevr'le, geçmişle, şununla bununla, 1929'la 1930'la, faşizmin, Mussolini'nin zamanlarıyla? Onları bir geride bıraktık, 21'inci yüzyılda önümüze bakıyoruz. Gelin hukuku konuşalım, gelin Anayasa'yı konuşalım, gelin eşitliği konuşalım, gelin özgürlüğü konuşalım, gelin adaleti konuşalım, gelin birlikte Türkiye'yi inşa edelim, yaratalım. Ne ben senin Türklüğüne, ne de sen benim Kürtlüğüme göz dikme. Kimse kimsenin aslını inkâr etmesin, herkes herkesi olduğu gibi kabul etsin. Beni Müslüman olarak kabul edin, Erol Dora'yı da Süryani olarak, Hıristiyan olarak kabul edin; bu ülkeye, bu Meclise bu yakışır. Ama yok, herkesi tek tip yapacağız, tornadan geçireceğiz, tek tip bakacaklar. Böyle bir dünya yok.
Büyük bir ülke Türkiye, 76 milyon nüfusu arkadaşlar. Bu 76 milyon nüfusun geleceğini inşa ederken kaygıyla, korkuyla, birilerini korkutarak, ortak değerler üzerinden burada propaganda ederek, kaygılar yaratarak, insanların kafasını karıştırarak bu barış, çözüm sürecinin önünü tıkamanın kime yararı var? Silahlar bırakılırsa CHP ne kaybedecek, MHP ne kaybedecek? Demokratik siyasete geçilirse muhalifler, başkaları ne kaybedecek? Hepimiz kazanmayacak mıyız? Gelin, demokratik siyaseti yapalım, bu ülkenin özlediği olayı 21'inci yüzyılda hayata geçirelim. Fikrine güvenen, halkına güvenen dobra dobra seçime girer, kendini dener. Önümüzde 3 tane seçim var, halka gideceğiz, halka, halka? Halk sandıkta belirleyecek. Birbirimize afra tafra yapmanın hiç gereği yok. Birbirimize hâlâ soğuk harp döneminin kavramlarıyla yüklenmeye, ötekileştirmeye, ayrıştırmaya, ayrımcılık yapmaya, aşağılamaya, onursuzlaştırmaya, emir eri gibi bakmaya hiç gerek yok. Geleceğin Türkiyesi'nin her insanı, her ferdi onurlu bir yurttaş olmanın mutluluğuna erişecektir. Bu büyük ideali kalbinizde taşıyorsanız beraber yürürüz, yürüyenlerle beraber yürürüz. Hangi kardeşim benimle yürümek istiyorsa büyük ideali ve demokrasisi için Türkiye'nin, yeni Anayasası'nda, partisine bakmadan, menşeine bakmadan, aslına bakmadan, mezhebine bakmadan, bir yurttaş olarak bu ülkenin teneffüs ettiği havasının altında, bu kubbenin altında?
İkide bir bize 16 tane Türk devleti olup olmadığı tartışması da yapılıyor, daha fazla devlet olduğu söyleniyor, öyle değil mi? MHP'liler daha iyi bilir. 16 avizeye bakarsanız Türkiye'nin tarihini, Türklerin kendi tarihini bile bilemezsiniz, kendi tarihinizle çelişirsiniz. Bakmayın yani Orta Doğu'da 45 milyon Kürt yaşıyor. Niye stratejik bin yıllık beraberliği bin yıl daha beraber götürmeyesiniz?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Bravo!
HASİP KAPLAN (Devamla) - Ne zorunuz var kardeşim? Bin yıl beraber yaşamış Türkmen'i, Kürt'ü Orta Doğu'da.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Devamla) - E bunu yaşatalım, sürdürelim. Bütün mesele bu.
Hepinize saygılar sunuyorum. (BDP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.