| Konu: | MHP GRUBUNUN, 7/5/2013 TARİH 12518 SAYI İLE ZİRAAT FAKÜLTESİ VE VETERİNER FAKÜLTESİ MEZUNLARININ YAŞADIKLARI SORUNLARIN ARAŞTIRILARAK ALINACAK ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA VE 8/5/2013 TARİH 12631 SAYI İLE ÜLKEMİZDEKİ ZİRAAT MÜHENDİSLERİNİN SORUNLARININ VE ÇÖZÜM YOLLARININ BELİRLENMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİNİN GENEL KURULUN 5 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 116 |
| Tarih: | 05.06.2013 |
ORHAN KARASAYAR (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisi Grubumuz adına MHP grup önerisi hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmamın başında, mübarek Miraç Kandili'mizi, aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin mübarek Miraç Kandili'ni kutluyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına, açıktan atama suretiyle, son on yıl içerisinde 10.269 mühendis ve 6.572 veteriner hekim olmak üzere, toplam 16.841 personel alımı gerçekleştirilmiştir. Bununla beraber, gıda denetçisi olarak özel sektörde çalışmak üzere de 4.060 gıda mühendisimize istihdam alanı oluşturulmuştur. Ayrıca, her yıl merkezî yönetim bütçe kanunu ile tahsis edilen açıktan atama kontenjanı dâhilinde, KPSS sonuçlarına göre, kadro ve hizmet ihtiyaçları doğrultusunda, personel açığı olan kadrolarda personel alımı gerçekleştirilebilmektedir. Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığınca vize edilmesi hâlinde, 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel alımı yapılabilecektir. Personel alımında norm kadro planlaması ve hizmet ihtiyaçları çerçevesinde hareket edilmektedir. 8.038 mühendis ve veteriner hekimin de özel sektörde sertifikalı tarım danışmanı olarak istihdamına imkân sağlanmış, ayrıca gıda işletmelerinde ziraat mühendisi, veteriner hekim ve gıda mühendislerinin gıda denetçisi olarak istihdam sorumluluğunun yanında tarımsal birlikler, kooperatifler ve işletmelerde de ziraat mühendisi ve veteriner hekim istihdamında ciddi imkânlar getirilmiştir.
TAR-GEL Projesi kırsal alandaki çiftçilerimize yönelik yayın faaliyetinin daha etkin yürütülmesi amacıyla uygulamaya konulan bir çalışma olup personelinin görev alanları itibarıyla istihdamlarından dolayı bulundukları çevredeki tarımsal üretimin çeşitliliğinde ve kalitesinde ciddi artışlar sağlamışlardır.
TAR-GEL personelinden hâlen memur statüsünde çalışmakta olanların köyde ikametgâh zorunluluğu bulunmaktadır. Köylü vatandaşlarımızın tarımla ilgili sorunlarına çözüm üretebilmek için, daha kaliteli üretim yapabilmeleri için; bölgelerdeki tarım üretimini, çiftçiliği dededen, babadan görme usullerle değil de teknolojinin en fazla kullanıldığı en ileri seviyede yapabilmeleri için, bu arkadaşlarımız gerekli araştırmaları yapıyorlar, gerekli incelemeleri yapıyorlar. Çiftçilerimizle beraber köylerimizde el ele vererek hem ürettiğimiz ürünlerin, meyvenin, sebzenin kalitesini artırarak ülkemizdeki vatandaşlarımızın kaliteli meyve, sebze, tarıma dayalı gıda ürünleri tüketmesini sağlıyorlar hem de ihracatımızın kalitesini artırarak Türkiye'mizde son on yılda tarım ihracatımızın 4 kat artmasında en önemli etken olmuşlardır.
Değerli arkadaşlar, tabii ki ziraat fakültelerinin sayılarının fazlalığıyla ve ziraat fakültesinde olan, alınan öğrencilerin fazlalığıyla ilgili de arkadaşlarımızın burada konuşmaları oldu. Tabii ki değerli arkadaşlar, biz tarım ülkesiyiz. Dünyada tarım yapılmasına en elverişli ve tarımla ilgili yapılması gereken çalışmaların en etkin ve başarılı bir şekilde uygulanabileceği bir coğrafyadayız. Bununla ilgili yıllarca gerekli tedbirler alınmamış, yeniliklerle ilgili çiftçimizin önünün açılması noktasında tarıma gerek teknolojik gerek bilimsel yeterli destekler verilmemiş. Bizler iktidara geldiğimiz günden bugüne kadar, bu süreç içerisinde bu konularla ilgili birçok çalışmalar yapılmış ve bu çalışmalar neticesinde de bugün, ülke tarımımız, çiftçilerimizin üretmiş olduğu ürün kalitesi, vatandaşımızın tüketmiş olduğu gıdaların kalitesi çok ciddi oranda yükseltilmiştir. Tabii ki bundan sonraki süreçte de bu doğrultuda çalışmalarımız devam edecektir.
Değerli arkadaşlar, siz de takdir edersiniz ki dünyanın hiçbir yerinde fakültelerinden mezun olan -sadece ziraat fakültelerinden değil, diğer birimlerden de, diğer bölümlerden de mezun olan- öğrencilerinin tamamına iş imkânı sağlayabilen hiçbir ülke yoktur. Fakat, biliyorsunuz, son yıllarda dünyanın en önemli stratejik maddeleri, birimleri gıda ve enerjidir. Ben şuna inanıyorum: Gıda, enerjinin daha önünde. Bizler de ülkemizde ziraat mühendislerine sadece devlet kapılarında değil de özel sektörde de? Demin sayın milletvekilimizin de bahsettiği gibi, hazine arazileri bu arkadaşlarımızın kullanımına açılarak, bunlara uygun krediler verilerek üretime destek olmaları? Çünkü, dünyada şu anda ciddi bir gıda ve insanlığın geleceğini ilgilendiren tarıma dayalı ürünlerin sıkıntısının yaşanacağını hep beraber biliyoruz.
Tabii ki bunların yapılabilmesi için, bu alanların tarıma açılabilmesi için, buralarda kaliteli ürünler üretebilmemiz için öncelikle tarım arazilerimizi sulanabilir hâle getirmemiz gerekiyor. Siz de takdir edersiniz ki sulanamayan tarım arazilerinde bu bahsettiğimiz özellikteki tarım ürünlerini üretme şansımız yok. İşte, bu konularla ilgili de Devlet Su İşlerimiz çok ciddi çalışmalar yaptı. Türkiye'mizin birçok yerinde sulanabilir tarım arazisi yaklaşık şu anda 60 milyon dekara ulaştı ve sulamaya açılan arazilerimize hem toplulaştırma çalışmaları hem basınçlı sulamalarla ilgili Hükûmetimizin vermiş olduğu desteklerle, kredilerle de inanıyorum ki bu çalışma yapıldığında çok ciddi mesafeler alınacak.
Değerli arkadaşlar, değerli dostlarım; tabii ki zaman az, söyleyecek çok söz var. Ben ziraat mühendisiyim, tarımın her alanında ticaret yapan bir arkadaşınızım. İş kollarımdan biri de zirai ilaç bayiliğiydi. Tarım girdilerinin fazlalığıyla, artışıyla ilgili söylemler oldu. Tabii, arkadaşlarımıza hak veriyorum fakat ben, işimi yaparken 1999-2000 yıllarında veya daha önceki yıllara gittiğinizde, rafımda bulunan bir zirai ilaç veya tohumun fiyatını -çünkü bunlar sezonluk, bir ilaç bir sezon kullanılır, o sezon geçtiği zaman diğer sezona kadar bunu rafınızda bekletirsiniz- diğer sezon geldiğinde, ben ve arkadaşlarım, 10 liralık ürüne 20 lira dediğimiz zaman, tekrar o ürünü aldığınızda, firmadan geldiğinde, faturaya baktığınızda, fiyatını eksik bile söylemiş olurdunuz yani ürünlerin, tarım girdilerinin fiyatı her yıl yüzde 100 artardı, buna mazot da dâhil. Fakat, biliyorsunuz, mazot tamamen ithal ettiğimiz bir ürün ama onun dışındakiler, şu anda birçok ürün değerli arkadaşlar, size isim vererek de buradan söyleyebilirim, pamuk üretimiyle uğraşan arkadaşlarımız bilir, "Mospilan" diye bir ilaç var. 2000 yılında, bu ilacın 100 gramı, o zamanın parasıyla 35 milyondu ve biz, firmaya bunun parasını en az yirmi gün önce yatırırdık, ilaç bize bir ay sonra gelirdi. Değerli arkadaşlar, o ilacın fiyatı bugün 3,5 milyon yani ilacın fiyatı yüzde 30 oranında düşmüş. Buna benzer birçokları, tohumlar da aynı şekilde.
Yani, değerli arkadaşlar, tabii ki bunları tartışacağız, bunları değerlendireceğiz, çiftçimize daha fazla imkân sunmaya çalışacağız ama bu süreçte yapılanları da unutmamamız lazım.
Şimdi, ben, burada arkadaşlarımı dinlediğim zaman, biz de sürekli hafta sonunu bölgelerimizde geçiriyoruz, çiftçilerimizle iç içeyiz, çiftçilerimizin sorunlarını dinleyerek gerek Bakanımıza gerek ilgili birimlerimize, müsteşarlarımıza, genel müdürlerimize, il tarım müdürlüklerimize ileterek onların sorunlarını gidermeye çalışıyoruz ama şunu da inkâr etmemek lazım: Bugün çiftçilerimiz, klimalı traktörlerle çiftçilik yapıyor. Satılan traktör sayısı, çiftçinin kullandığı alet, ekipman sayısı; artı, buna benzer ziraat mühendislerimizle ilgili yine yapılan önemli bir çalışma? Tarıma dayalı sanayiyi artırmak için, tarım ürünlerinin ülkemize ve bölgemize daha fazla katma değer yaratabilmelerini sağlamak için yapılan çalışmalardan biri, biliyorsunuz, KOSGEB aracılığıyla verilen hibe krediler. Bununla ilgili, benim bölgemde 25'e yakın tesis hayata geçirildi ve bunların birçoğunda da ziraat mühendisi arkadaşlarımız çalışıyor.
Yani değerli arkadaşlar, kısacası, iktidarımız döneminde gerek ziraat mühendislerimiz için gerek çiftçilerimiz için çok ciddi çalışmalar yapıldı, çok ciddi projeler hayata geçirildi. Bunların en önemlilerinden bir tanesi de tohum ıslahı yasası. Değerli dostlarım, daha önceki süreçte, biz ülkemizde bu yasayı çıkarmadığımız takdirde ekecek tohum bulamayacak hâle gelebilirdik ama şu anda tohum ithalatı yüzde 35-40'lar oranında azalmakta. Bizim bilim adamlarımız, bizim ziraat mühendislerimiz dünya standartlarındaki bu uygulamalarla, yapılan bu çalışmalarla bir çok tohum üretir seviyeye gelmişlerdir.
Bundan sonraki süreçlerde de inşallah el birliğiyle hem ziraat mühendisi arkadaşlarımızla hem de çiftçilerimizle ülkemizin çok önemli bir tarım ülkesi olması hesabıyla üretimin kalitesini, ihracatı ve tarımın kalitesini artırma mücadelesini veririz diyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)