| Konu: | TAPU KANUNU VE KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 03.05.2012 |
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Değerli milletvekilleri, şimdi bu kanun üzerinde söylenmedik laf kalmadı aslında, herkes geldi burada tarihini anlattı, coğrafyasını anlattı, metrekaresini anlattı, fikirlerini anlattı. Bütün bu konuşmalardan çıkardığım özeti şöyle ifade etmek isterim: Bu kanun aslında bu Hükûmetin ekonomik politikalarının iflas etmesinin ikrarından ibarettir.
Değerli arkadaşlar, aynı zamanda bu, Standard and Poor's'tan daha önce ilan edilmiş bir ikrar, yani kendi kredi notunuzu kendiniz düşürdünüz aslında, onu söyleyeyim size. Bu aynı zamanda -keyfinizi çıkarın değerli arkadaşlar, bu ekonomik krizi hiç temenni etmiyoruz ama- sizin iktidarınızın sonudur ve bu iktidar süreçlerini keyifle yaşamanızı, bu süreci yaşamanızı temenni ediyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, ben başka bir şey daha söylemek istiyorum. İki gündür Türkiye bir skandalla çalkalanıyor ve bu skandal çocuklarımıza içirilen sütle ortaya çıkarıldı. Okul Sütü Programı âdeta "okul çocuklarını zehirleme programına" dönüştü. Doğrusu, sabahtan beri bütün İnternet sitelerine, bütün televizyon kanallarına baktım, bugün -Çernobil skandalında olduğu gibi, merhum Cahit Aral'ın yaptığı gibi- acaba süt içen bir bakan fotoğrafı görecek miyim diye ama hiç kimse, bu bakanların hiçbirisi -ne Sağlık Bakanı ne de Tarım Bakanı- Cahit Aral kadar cesur çıkmadı, süt içen bakana rastlamadık. Bir ara, Sayın Mehmet Sağlam alelacele çıkınca acaba sabah süt içerek mi geldi diye de bir kuşku yaşadım doğrusu.
Şimdi, arkadaşlar, şaka bir yana, fıkra gibi bir durumla karşı karşıyayız. Bu kadar ciddi bir olay, 3-4 bin çocuk hastanelerde, şu anda benim aldığım haberlere göre hâlâ başka il ve ilçelerde problemler var ve buna karşılık, hadi Tarım Bakanını anlıyoruz, bilmediği bir konuda konuşmuş, bu işin zehirlenme olamayacağını, psikolojik olduğunu falan söylemiş ama bir sağlık bakanının çıkıp "Bu hazımsızlık şikâyetinden ortaya çıktı, diğerleri de bunu gördü, psikolojik olarak bozuldu, hepsi hastaneye gitti çocukların." demesi anlaşılır gibi değil. Neymiş, bu laktoz intoleransıymış. Ne demek laktoz intoleransı? Yani çocuklarda bir enzim yok, bu enzim olmadığı için süt dokunuyor. Peki, bu hastalığın görülme oranı kaçta kaç? Bin kişide 5 kişi. Demek ki AKP İktidarı, nasıl başarmışsa, bütün laktoz intoleranslı çocukları aynı okula göndermiş!
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Zehirlenme diyemezsiniz ama buna.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Beyler, bunun savunulacak bir tarafı yok. Hani bu, problemleri örtbas etme işini çok iyi bilirsiniz, buna saygım var.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Niçin örtbas edelim bunu?
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - 2005'te Ankara'da Temmuz ayında yaşanan kolera salgınını da iyi örtbas etmiştiniz ama şimdi buna izin vermeyeceğiz. Bu işe hep birlikte -çocuklarımızın meselesidir- partiler üstü bakıp bir ciddiyet içerisinde ele almak gerekir değerli arkadaşlar.
Bakın, şu ana kadar hiçbir laboratuvar sonucu Türk toplumuna açıklanmış değil. Bu gayri ciddi ve bu tür enfeksiyonları, yine bütün hekimler bilir ki, çoğu zaman "stafilokok" denilen bir mikrop yapar. Onun için, bu işin arkasından iyi gitmek lazım. Acaba sizin savunmanız gereken? Şu kararı vereceksiniz: Siz çocukları mı savunmalısınız yoksa bu işe girmiş, ihaleyi almış müteahhitleri mi savunmalısınız? Yani listeye baktım, her yerde olduğu gibi orada da bir tane "ak" var. Bu işlerin sonucu, işte böyle yanlış işler Allah tarafından ters çevrilir.
Değerli arkadaşlar, bu işin derhâl, bir an önce, tatmin edici şekilde, bilimsel bir açıklamayla Türk kamuoyuna açıklanmasını bir hekim olarak bekliyorum, istiyorum ve rica ediyorum. Bu konuda derhâl tedbir alınmasını da bu Hükûmetin Sağlık Bakanından bekliyoruz.
Bundan sonra, bu inşallah Hükûmete bir ders olur, Hükûmet hiç olmazsa sağlık konularında bu yandaş insanları zengin etmek uğruna olur olmaz müteahhitlik firmalarına süt dağıtım işlerini vermez. Benim söyleyeceğim bundan ibaret.
Bu kanun konusunda, dediğim gibi? Arkadaşlar konuşurken AKP Grubunu da zaman zaman izledim, ne dinlediler ne de yüzlerinde en ufak bir mimik değişikliği oldu. Daha kanun buraya gelmeden belli ki olumlu oy vermeye hazırlanmışsınız. Onun için, tarih bu kanuna olumlu oy verenleri yargılayacaktır, bunu göreceğiz. Hem de uzak tarihe kalmayacak, pek yakın tarihte hep birlikte bunu göreceğiz ama emin olun, çocuklarınıza bu konuda hesap vermekte günü geldiğinde zorluk çekeceksiniz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çıray.