Konu: | TAPU KANUNU VE KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 102 |
Tarih: | 03.05.2012 |
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 228 sıra sayılı Kanun Tasarı ve Teklifi'nin 1'inci maddesi, İç Tüzük'ün 89'uncu maddesi uyarınca Hükûmet tarafından yeniden görüşülmesi istemiyle gündeme alındı.
Yeniden tezekkür edilmesini gerekli kılan sebep, dün burada değerli muhalefet temsilcilerimizin, bugün de gündeme geldi, sanki kamu malları, dağlar, tepeler vesaire bu kanun kapsamında olacak mı? Çünkü burada bir muğlak ifade vardı ve Hükûmet de bu konudaki eleştirileri yerinde bulmuş olmalı ki, maddeyi yeniden görüşme noktasında bir talepte bulundu.
Şimdi, değerli arkadaşlar, Anayasa'mızın 43'üncü ve 45'inci maddelerinde kıyıların, tarım arazilerinin; 168'inci?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Muhalefet bu kadar muhalefet etmeseydi tekriri müzakere alır mıydınız?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Teşekkür ederiz.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Siz orada muhalefeti yok saydınız Sayın Bakan.
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) - Muhalefetin bu işe katkısını şu anda dikkate aldığını ispatlıyor bu görüşmenin yapılmış olması.
168'inci madde? 169'uncu madde ormanlarla ilgilidir ve burada şöyle bir ifade geçer: Bu yerler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Esasen bunlar tapu kütüğüne de tescil edilmezler, yani dağlar, kayalar vesaire; Medeni Kanun'da da çok nettir bu. Örneğin, yine Medeni Kanun'un 715'inci maddesinde tarıma elverişli olmayan tepeler, kayalar gibi yerler ile buradan çıkan kaynakların kimsenin mülkiyetinde olmadığı ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamayacağı da düzenlenmiştir.
Şimdi, değerli arkadaşlar, 1'inci maddenin 1'inci fıkrasıyla? Bu 35'inci maddede, meşhur 35'inci maddede yapılmak istenen değişiklikle, yabancı gerçek kişilerin ülkemizde taşınmaz edinmesine ilişkin usul, esaslarla bunun sınırları düzenleniyor ve burada, 1 kişi bakımından ülke genelinde 30 hektarlık bir sınır getiriliyor ve bir ilçenin toplam yüz ölçümünün yüzde 10'u kadar ancak yabancılara mülk satışının olabileceği mevcut düzenlemede var. Şimdi önergeyle ilave edeceğimiz hususla -eğer yüce Genel Kurul tabii ki tensip buyurur kabul ederse- özel mülkiyete konu yani yabancı gerçek kişilerin edinebileceği o ilçedeki toplam taşınmaz mülkiyeti ve sınırlı ayni hakların toplamı özel mülkiyete konu ilçe yüz ölçümünün yüzde 10'unu geçemeyecek.
Bu ne anlama geliyor? Şimdi, bu değişiklik yapılmazsa, mevcut ilçenin yüzde 10'unu kabul edelim, örneğin 1000 dönüm yüz ölçümü olan bir ilçe, mevcut Kanun'a göre bunun yüzde 10'u yani 100 dönümü yabancı gerçek kişilere satılabilecek, eğer biz devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mal -kamu malı- ve özel mülkiyete tabi mal ayrımını yapmaz isek ve belki de o ilçede 100 dönüm sadece özel mülkiyete yani tapudan devri mümkün olan taşınmaz ve sınırlı ayni hak olacak ve böylece kotayı aslında 1'e 10 genişletmiş oluyoruz. Şimdi getirilecek düzenlemeyle, bir ilçenin, o bin dönüm sınırı olan bir ilçenin 100 dönüm özel mülkiyete konu olabilecek bir alanı olsun, işte bunu yüzde 10'la sınırlamış olacağız yani 100 dönümse 10 dönüm olacak.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Efendim, bu 2/B arazileriyle birlikte bu alan genişledi.
OKTAY VURAL (İzmir) - Onlar da satılacak.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Onlar da satılacak o zaman.
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) - "Özel mülkiyete konu olabilecek taşınmaz ve sınırlı ayni hakların o ilçedeki toplamının yüzde 10'u." demek suretiyle aslında çok ciddi bir sınırlama getirilmiştir.
Değerli arkadaşlar, bu konu yeni bir konu değildir, devletin hüküm ve tasarrufu altında olma ve biraz önce saydığım konularla, ormanlarla, kıyılarla ilgili Anayasa Mahkemesinin onlarca kararı vardır, bu konuda da vardır, ola ki bu işte hukuka aykırı, inşallah olmaz. Sizin katkılarınızla gerçekten şu anda ciddi bir noktaya gelindi?
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Katkılarımızı ciddiye almadınız ki.
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) - ?ama Anayasa Mahkemesi var netice itibarıyla ola ki Anayasa noktasında bir sıkıntı olmaz ama olursa da bu konuda yine hukuki mekanizmaları işletmek yüce milletvekillerimizin, Meclisimizin, muhalefetimizin takdirindedir.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - "Yeniden yaparız" mı diyorsunuz?
MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) - Ben, kanunun bu hâliyle, yeni hâliyle yararlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kubat.