GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:117
Tarih:06.06.2013

EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, şunu söylemeden geçemeyeceğim: Dün, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'ydü. Tabii, bu yıl kutladığımız Dünya Çevre Günü bugün Türkiye için de çok manidar ve tarihe geçecek bazı anlamlar taşıyor. Toprağına, suyuna, ormanına, parklarına, yaşam alanlarına sahip çıkan insanlar, bununla da beraber ülkenin demokrasisine, özgürlüklerine de sahip çıkıyor. Baskıya ve zulme dur diyen, kaba kuvvete başvurmadan temel hak ve hürriyetlerine sahip çıkan tüm milletimizi ben buradan kutluyorum ve bu düşüncenin, bu ateşin, Türkiye Cumhuriyeti de payidar kaldığı sürece de nesilden nesle devam etmesini diliyor ve Dünya Çevre Günü'nü kutluyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önümüzdeki kanun yükseköğretim kurumlarıyla ilgili, 5 yeni özel vakıf üniversitesi kurulması ve 1 üniversitenin de adının değiştirilmesiyle ilgili. Bilindiği üzere, özellikle son yıllarda, vakıf üniversiteleri vakfetme anlayışının dışında, özellikle öğrenci harçları üzerinden belirli bir kazanç sağlamayı düşünen ticari bir anlayışla hareket etmeye başlamış. Bugün 5 yeni özel üniversite daha kuruluşu gerçekleştiriliyor. Yine de hayırlı olsun diyoruz ama şunu da söylemek son derece yerinde olacaktır: Vakıf üniversitelerinin fiziki şartlarının yetersiz olduğu, altyapı anlamında oldukça az gelişmiş olduğu, bu bağlamda, hem akademisyenlerin hem öğrencilerin çok ciddi sıkıntılar yaşadığı bilinen bir gerçek ve bunlar da Türkiye'de ciddi olarak hissedilir bir noktada.

Şimdi, tabii, üniversitelerin bu sıkıntıları varken üniversitelerin de toplumdan, yaşamdan, ülke gelişmelerinden etkilenmemesi de düşünülemez. Üniversitelerin daha etkin olabilmesi, daha nitelikli insan yetiştirebilmesi de ülkenin demokrasisinin, hürriyetlerinin, özgürlük alanlarının, temel hak ve hürriyetlerinin de gelişmesiyle doğru orantılı. Bu bağlamda, AKP'nin son yaşanan Gezi Parkı olaylarıyla somutlaşan, çevre duyarlılığına sahip ve demokratik tepkilerini dile getiren insanlara karşı, özellikle olayların da ilk başlangıcı, fitili sayılabilecek bir şekilde polisin, verilen emir ve talimatla, orantısız ve sert bir müdahalesiyle başlayan ve devamında, herkesin, dünyanın da kabul ettiği şekliyle, Başbakanın da sorumsuz, geren ve bölen konuşmalarıyla artan bu hareketler ülkenin demokrasisinin ve temel haklarının AKP iktidarında ne noktaya geldiğini herkese, Türkiye'ye de, tüm dünyaya da gösterdi. Ve insanlar şunu söylediler: "Yeter artık." dediler, tepkilerini ortaya koydular.

Tabii, ben isterdim ki AKP de bu sesleri duysun ama AKP Grubundan hiç kimse de, bir Allah'ın kulu da çıkıp "Ya, bu insanlar ne diyor, bir dinleyelim." demedi. Böyle bir şey beklemek de belki bizim için hayaldi çünkü onlar adına belki padişah ferman vermişti, bu ferman hiç tartışılabilir miydi? Bunu tartışan insanlar ne yapılmalıydı? İşte, bunu tartışan insanlar da polis gazıyla, copuyla, dayakla, şiddetle susturulmalıydı, aynen de böyle yapıldı.

Şimdi, ben, bu süreçte yaşanan olayları bir kez daha kınıyorum ama başka bir konuyu daha dile getireceğim: Bakın, özellikle vurgulanıyor "Biz, şiddete başvurmayan, demokratik tavrını ortaya koyan insanlara hiçbir şey yapmadık." deniyor. Benim kendi ilimde de, bütün ilçelerinde, il merkezinde de insanlar sokaklara, caddelere döküldü. Bugün öğreniyorum ki sadece demokratik tavrını ortaya koyan, bunun devamında bir yürüyüş düzenleyen, hiçbir taşkın harekette, hukukun dışında hiçbir eylemde bulunmayan insanlara soruşturmalar açılmaya başlanmış. Bugün, Tekirdağ  ilinin Şarköy ilçesinde insanlar emniyet müdürlüğüne ifadeye çağırılıyorlar. "Neden, niçin açıklamada bulundun? Neden, niçin yürüyüş düzenledin?" Cumhuriyet Halk Partisi?

BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Düzenlemesinler.

EMRE KÖPRÜLÜ (Devamla) - Düzenlemesin değil mi? İşte, AKP'nin bakış açısı ancak bu olur. Düzenlemesin, istediğiniz gibi yaşasın, sizin istediğiniz gibi düşünsün ama insanlar sizin gibi değil işte, insanları anlamadınız hâlâ.

Ben, bu soruşturmanın bugünkü ortamda olayları daha fazla gereceğini söylüyorum ve İçişleri Bakanından da Hükûmetten de?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EMRE KÖPRÜLÜ (Devamla) - ?söz konusu soruşturmayı geri çekmesini diliyorum.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)