| Konu: | MHP GRUBUNUN, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ GÜNDEMİNİN "GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAİR ÖNGÖRÜŞMELER" KISMININDA YER ALAN (10/96) VE (10/148) ESAS NUMARALI ÜLKEMİZDE EMEKLİLERİN İÇİNDE BULUNDUKLARI SIKINTILARIN ARAŞTIRILMASI, HÜKÛMETİN UYGULAMALARINDAN DOLAYI ORTAYA ÇIKAN MAĞDURİYETLERİN GİDERİLMESİ, TABAN AYLIKLARININ EŞİTLENMESİ, MAAŞ FARKLILIKLARININ GİDERİLMESİ VE ÇÖZÜM YOLLARININ BELİRLENMESİ; 22/5/2012 TARİH VE 5058 SAYI İLE HÂLEN GÖREVDE BULUNAN VEYA EMEKLİ ASTSUBAYLARIN ÖZLÜK HAKLARI VE İMKÂNLARI KONUSUNDA YAŞADIKLARI SORUNLARIN ARAŞTIRILMASI VE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLERİN BELİRLENMESİ; 23/5/2012 TARİH VE 5128 SAYI İLE MUVAZZAF VE EMEKLİ ASTSUBAYLARIN SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK GEREKLİ ÖNLEMLERİN ALINMASI; 24/5/2012 TARİH VE 5130 SAYI İLE EMEKLİLERİN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLARIN ARAŞTIRILMASI VE REFAH SEVİYELERİNİN ARTTIRILMASI; 21/2/2013 TARİH VE 9928 SAYI İLE ÜLKEMİZDE EMEKLİ MAAŞI BAĞLAMA ORANLARINDAKİ HAKSIZLIĞIN VE ÇÖZÜM YOLLARININ BELİRLENMESİ AMACIYLA |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 120 |
| Tarih: | 13.06.2013 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, Afyon Üniversitesindeki gerginlikte bir tek memleket evladının burnunun kanamaması için devletin yetkililerini -başta Vali ve Emniyet Müdürü olmak üzere- dirayetli davranmaya ve gerekli tedbirleri derhâl almaya davet ettiğimizi belirtmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi aldığı grup kararıyla, halkımızın gerçek gündemiyle çalışmasına fırsat vermek üzere geniş sosyal kesimlerin sorunlarını Meclis kürsüsüne taşımaya devam ediyor.
Bu kesimlerden bir tanesi de sayıları 10 milyonu aşan emeklilerimiz. Emeklilerimizin durumlarını iyileştirmek üzere Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar birçok kez kanun teklifi vermiş, birçok kez de yine Meclis araştırması önergesi verip AKP çoğunluğuna çağrıda bulunmuştur.
Seçim öncesi cömert, seçim sonrası da oyalama söylemlerinde bulunan AKP her defasında emekliyi avutmuş, onların insanca yaşamalarını temin edecek düzenlemeleri yapmayı, seçim zaferi sarhoşluğuyla gündemine bile almamıştır.
Sokakları tahrik eden AKP, Meclisin gerçek gündemiyle çalışmasını perdelemektedir. Bu sis perdesi içerisinde unutulan emeklilerimizin sorunlarının bu hafta Mecliste tartışılması için ve böylece onların Meclis gündemine bir kez daha taşınmasını temin etmek üzere, dün verdiğimiz grup önerisiyle emeklilerimizi konuştuk, konuşturduk, bugün de aynı ısrarla yine emeklilerimizin çok önemli sorunlarını kürsüye taşımaya devam ediyoruz.
Değerli milletvekilleri, hangi kapıyı çalarsanız çalın, her evde mutlaka bir emekli büyüğümüzle karşılaşacaksınız, gücü kuvveti yerinde iken hem çoluk çocuğunun nafakası için çalışmış hem de ülkeye hizmet etmiş emeklilerimizle. Artık belirli bir yaşa gelmiş, hayatının son döneminde çocukları, torunlarıyla beraber olmak istediği için köşesine çekilmiş, sadece insan onuruna yakışır, namerde muhtaç olmadan bir hayat sürmeyi bekleyen bu kardeşlerimiz AKP'nin ifadesiyle "ekonominin rekor üzerine rekor kırdığı" ülkemizde, her nedense hâlâ daha çalışmak zorunda kalıyorlar. Verilen çok düşük emekli maaşları ile çalışmadan hayatını elbette idame ettirmeleri zor. Kâğıt üzerinde rakamlara takla attıran Hükûmet, nedense, iddia ettiği ekonomik iyileşmeleri emeklilere yansıtmıyor. O zaman onlar da haklı olarak soruyorlar: "Verdiğiniz rakamlar mı yalan, seçimlerde sarf ettiğiniz `Sizi seviyoruz.' sözleri mi yalan?"
Kişi başına geliri üçe katlamışsan bunun hiç olmazsa yarısı da mı insanların yaşam standartlarına yansımaz? Bu paraları işçiye, memura, çiftçiye, emekliye vermiyorsan kime veriyorsun? Gerçi insanlar meydanlara çıkınca Başbakanın sözlerinden anlaşıldı ki bu paralar faiz lobisine veriliyormuş. Başbakanın söylediğine göre, hiçbir dönemde kazanmadıklarının 5 katını AKP döneminde kazanan faiz lobisinden bahsediyorum. İnsanına yedirmemiş, onlara vermiş. İşçisini, çiftçisini, memurunu, emeklisini namerde muhtaç hâle getirmiş, faiz lobisini kalkındırmış. Milletin parasını emekliye ve diğer sosyal kesimlere vermediği gibi, emeklilerin geçinme kaygısı ile mecburen, eli tutarken yaptığı ek işlere de göz dikiyor. "Fazladan sosyal güvenlik destek primi" adı altında, emeklinin aldığı üç kuruşa da ortakçı oluyor, kesintiler yapıyor.
Emeklilerine insan onuruna yakışır bir hayatı sunmayan devletten "çağdaş devlet" diye bahsedilebilir mi? "Hap yap, para kap." anlayışıyla, sağlığı bozulmuş, hastane kapısına gelmiş emeklilerimizden de muayene parası, reçete parası, kutu parası, bilmem neye katkı payı; ot, kök, ha bire para kırpıyorsun. Sayın Erdoğan, bu ülke senin zamanında 3 kat zenginleşti ise bu paralara hâlâ daha neden ihtiyaç duyuyorsun?
Tüm bunlar gösteriyor ki değerli milletvekilleri, on bir yıllık AKP iktidarının ya icraatları bozuk ya da niyeti bozuk. Uydurduğun adlarla kitlelerden paraları topla, sonra onları götür faiz lobisine teslim et. İşler tıkırındayken bunlardan hiç bahsetme, hatta "Faizcilerin, rantiyecilerin hortumlarını kestik." de, sonra halk meydanlara yürüdüğünde de bunları günah keçisi ilan et. Samimiyet bunun neresinde?
Değerli milletvekilleri, emeklilerimiz aç, emeklilerimiz sıkıntıda. Bu insanlar aydan gelmedi. Bunlar hepimizin anası, babası, amcası, komşusu, akrabası. Onlara sırtınızı dönemezsiniz. Sayın Erdoğan, yapacağın basit: Faiz lobisine 5 kat verme de, madem seni ayakta tutan onlar, 2 kat ver, 3 kat ver; gerisini de işçi, çiftçi, memur emeklilerine ver. Bak o zaman, ülkemiz daha huzurlu, daha müreffeh olmaz mı? Bak o zaman, insanlar her şeyi göze alıp "AKP'yi, Erdoğan'ı istemiyoruz." diye meydanlara dökülürler mi? Anlaşıldı, yürüyenleri, seslerini yükseltenleri sevmiyorsun, hiç olmazsa kenarda tuttuğun o yüzde 50 içindeki emeklilerin hatırı için yap bu dediğimizi.
Şu söylediklerimizin doğru olduğunu gayet iyi biliyorsun çünkü geçen yıl temmuz ayında çıkardığın torba yasa ile emeklileri de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına havale ettin. Böyle bir ihtiyaç olmasa, neden fakir fukara fonunun yolunu gösterirsin? Onların fakirleştiğini kabullenmek değil de nedir bu? Altıncı basamak çiftçi BAĞ-KUR emeklisine verdiğin maaş 661 lira. Yanlış duymadınız, sadece 661 lira. Bu parayla bırakın kira ödemeyi, geçinmeyi, karnınızı bile doyuramazsınız. Esnaf BAĞ-KUR emeklisi 863 lira alıyor, SSK emeklisi bin lira, memur emeklisi ise ortalama 1.190 lira. Sadaka verir gibi. Al eline kalemi, yap bakalım hesabını, ayın sonunu getiriyorsan alnından öpeceğim Sayın Başbakan. Bunları dillendirdiğimizde hemen 2002'yi hatırlatıyor AKP sözcüleri ama hayatın kaç kat pahalandığından hiç söz etmiyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi yine hatırlatacağız.
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Bu maaşlar 2002'de de düşüktü ama hiç olmazsa, hükûmet milletin parasını emekliye gıdım gıdım verirken faiz lobisine çuval çuval vermiyordu.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Tefeciye veriyordu, tefeciye.
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Kendi çarkını döndüren millî bir ekonomi vardı. Az kazanıyordu ama fakir fukara fonuna da muhtaç değildi.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - IMF'ye muhtaçtı, IMF'ye.
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - "Ülkeyi 3 kat zenginleştirdim." diyen Sayın Başbakan, bu paralar işçiye, çiftçiye, memura, emekliye gitmediyse kime gitti?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 2002'yi hatırlatacağız işte şimdi.
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Sizi iktidar yapan çevrelere ve yandaşlarınıza aktardığınız, bu milletin katrilyonlarca lira kaynağından bahsediyoruz. Onları sıralamaya kalkarsak şurada zamanımız yetmez. Sadece bir örnek vereyim: "Alkol tüketimine denetim getiriyoruz." diye yola çıkıyorsunuz ama daha iki üç yıl önce İngiliz viski şirketlerinin 500 milyon dolarlık vergi borçlarını affeden sizsiniz. Sadece bu kadarcık para bile onların önemli bir derdine derman olmaz mı? Mesela, viski şirketlerine çektiğiniz o kıyak para, emeklilerden kestiğiniz sosyal güvenlik destek primi toplamından da fazla değil mi? Senelerce bankalar "kart parası", "işletim parası" gibi uydurma isimler altında vatandaşlarımızı soyarken ses çıkarma ama ayağına basılınca bankalara husumet ilan et. Bunlar samimi ve dürüstçe bir tavır değil Sayın Başbakan.
"Emekli maaşlarınız ile ilgili olarak intibak yasası çıkaracağım." diye meydanlarda vadettiniz, oy aldınız. Sonra? Sonra dağ fare doğurdu. Hele hele BAĞ-KUR emeklileri hiç dikkate alınmadı. Eşitsizlikler artarak devam ediyor. Hizmet süresi aynı, ödediği prim miktarı aynı ama ödemeler, emekli maaşları farklı. "Bu eşitsizliği çıkardığım yasa ile ortadan kaldırdım." diyebiliyor musun? Vicdanın rahat mı Sayın Başbakan?
Ne bu sözünüzü tuttunuz ne de diğerlerini. "Banka promosyonu vereceğim." vaadiniz de havada kaldı. Emeklinin parasına verilmesi gereken promosyonlar yıllardır nerede, kimin hesabında? Millete verdiğiniz hangi sözünüzü tuttunuz? Emeklilerimizi adam yerine bile koymadınız. Alladınız, pulladınız, Anayasa'yı değiştirirken 2010'da "Ekonomik ve Sosyal Konsey kuruyoruz." diye. Bu konseyde temsil hakkını bile çok gördünüz. Sendikal haklara, toplu görüşme haklarına sırtınızı döndünüz. Bunlar da mı doğru değil? Çok mu zordu "Emekli maaşı asgari geçim sınırlarının altında olamaz." diye bir düzenleme yapmak? Çok mu zordu, ülkenin refahı artarken aynı oranda emekli maaşlarına bu artışı yansıtmak? Senin hayal projelerinden daha mı hayalcilik idi emeklilerin zorunlu ihtiyaç maddeleri üzerinden aldığın KDV ve ÖTV'yi kaldırmak, hastane kapılarında hiçbir ödeme talep etmeden ücretsiz tedavilerini temin etmek? Bu soruları çoğaltmak mümkün ama maalesef süremiz sınırlı. Bu yüzden zaten Meclis araştırma komisyonu kuralım istiyoruz. Tüm partiler temsilci versin ve sorunların nasıl çözüleceği üzerine kafa yorsunlar.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak emeklilerimiz ve diğer sosyal kurumların sorunlarını bundan sonra da Meclise taşımaya devam edeceğiz. Hiçbir önerimizi geçirmeseniz de bu inadımızdan vazgeçmeyeceğiz Allah belki kalplerinize bir gün bir merhamet nasip eder, bir hidayete gelirsiniz de yüzünüzü emeklilere dönersiniz diye.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)