| Konu: | CHP GRUBUNUN, MERSİN MİLLETVEKİLİ VAHAP SEÇER VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN GEZİ PARKI İLE BAŞLAYAN VE TÜRKİYE GENELİNE YAYILAN OLAYLARIN SOSYAL HAYATA YÖNELİK YANSIMALARI İLE YAŞANAN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİALARININ ARAŞTIRILMASI VE GEREKLİ ÖNLEMLERİN ALINMASI AMACIYLA 13/6/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 13 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 120 |
| Tarih: | 13.06.2013 |
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, CHP grup önerisi aleyhinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, grup önerisinin ana gündem maddesi, bildiğiniz gibi, on yedi günden beri ülkemizde birçoğumuzu üzen, birçoğumuzu endişelendiren ama hepimizin ders almasını ümit ettiğim, birtakım iyi niyetli gençlerin başlatmış olduğu iddia edilen sürecin zaman içerisinde tamamen bir terör faaliyetine doğru yöneldiği, sokakların terörize edildiği, esnafımızın, insanımızın mağdur edildiği bir başka sürecin başladığı Gezi'yle ilgili söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, dönüp arkaya baktığımızda öncelikle şunu görüyoruz: Geçtiğimiz mayıs ayı, bu topraklarda, bırakın cumhuriyetimizi, yüz elli yılın üzerinde bir zamandan beri en başarılı ekonomik verilerin olduğu, faizden Merkez Bankası rezervlerine kadar, enflasyondan diğer önemli çalışmalara kadar, hele ki arka arkaya yapılan köprü ihalesi, Kanal İstanbul ihalesi, havalimanı ihalesi? Ki bunları topladığımızda mayıs ayında yapılan ihalelerin bedeli dünyadaki 40 ülkenin bütçesinden daha fazla olan daha anlamlı faaliyetler. Bununla gurur duyduk beraber, alkışladık, heyecan duyduk hep beraber. Fakat, hepimizin bildiği bir Anadolu atasözü vardır biliyorsunuz, derler ki: "Pekmezi iyi olanın sineği Bağdat'tan gelir." Biz mayısta bunları yaptık, pekmezimiz iyi oldu ama malum odaklardan, hepinizin bildiği yerlerden, bazılarının da taşere olmasıyla o sineklerin gelme süreci başladı. Bizler mayıs ayındaki başarılı ekonomik verilerin devam etmesini isterdik; bu, bu ülkede yaşayan herkesin menfaatine -hep beraber omuz verelim- fakat ne oldu bilemiyorum, bir anda, sözüm ona 2 tane ağacın yer değiştirmesinden yola çıkarak on günden beri birbirimizi yiyoruz?
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Vah vah, hiçbir şey anlamamışsınız, hiçbir şey anlamamışsınız!
BÜLENT TURAN (Devamla) - On günden beri birbirimizi böyle, gördüğünüz gibi, terörize etmeye çalışıyoruz.
Ben iktidar partisi milletvekiliyim, gencim?
GÜRKUT ACAR (Antalya) - 2 tane ağaç meselesi değil bu.
BÜLENT TURAN (Devamla) - ?diyorum ki: Bu süreçte bana düşen bir şey varsa bunu almak, algılamak isterim, anlamak isterim. Bununla ilgili, Sayın Başbakanımızın defaten "Gençlere canım feda." demesi, "Gelin, görüşelim." demesi, hatta dün 11 tanesiyle beş saat -dile kolay- ağzını açmadan görüşmesi? Bunların birer ders olması lazım.
Ben il başkan yardımcısıydım İstanbul'da, yüzde 50 oy aldık, bir gün sonra yüzde 51'i nasıl alırız toplantısı yaptık. Siz o gün yüzde 20'yle iktidar olunduğunu zannediyordunuz. Biz ders alırız, bundan çekinmeyiz; dilimizde sorun varsa, söylemimizde sorun varsa bundan ders almak bizim görevimiz, ben ders almaktan keyif alırım. Daha iyi olmak için, ülkemizi daha ileriye götürmek için hep beraber çalışırız. Fakat, bir mesele daha var: Bu sorunda ders alması gereken sadece iktidar değil arkadaşlar; iktidar, on bir yıldan beri eğer bu ülkenin hâlâ 1 numaralı partisiyse, hâlâ çok iddialı iş yapıyorsa bence bu eylemler, iktidar kadar muhalefetin de sorunu. İnsanlar, muhalefet görseler, umut görseler, ilk seçimde "AK PARTİ gidecek, falanca parti gelecek." diye ümit görseler, sokağa çıkarlar mı Allah aşkına? Sen orada bağıracağına, önce sen ders almaya çalış. Bir daha söylüyorum: İktidar olarak ders alırız, yola devam ederiz ama muhalefet, hâlâ aynı provokasyonların içerisinde, hâlâ aynı eylemlerin arkasında "Alnını öperiz, arkasındayız." diyor.
Bakınız değerli arkadaşlar, dünden beri konu konuşuluyor. Muharrem Bey'in kendi şahsına münhasır, tırnak içerisinde, saygın yerini bir yere bırakıyorum çünkü dün, Sayın Başbakana yapılan hakaretlerden dolayı yanlış bulduğunu ifade ettiler ama şu süreç içerisinde, on yedi günden beri Sayın Başbakana neler söylendi, bu milletin evlatlarına neler söylendi; içinizden biri çıkıp da "Ya bu nasıl bir üsluptur, ayıp ediyorsunuz." demedi, bir tane kınama mesajı gelmedi.
Bakın, elimde, bir tane, bugün bütün basında yer alan gazete haberi var. Bizim İstanbul'daki bir belediye başkanımızın gelini -söylemeye çekiniyorum, titriyorum ve rahatsız oluyorum- altı aylık bebeğinin yanında dövüldü bayılıncaya kadar -çok özür diliyorum, çok özür diliyorum- ve üzerine idrar yapıldı, kendisine geldiğinde hastanedeydi. Bununla ilgili, Allah rızası için, kalkıp adam gibi bir defa özür dileyebildiniz mi? "Ayıp!" diyebildiniz mi?
MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Ya diğer yapılanları niye görmüyorsunuz da bir tanesini görüyorsunuz?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bir taneniz çıkıp da şunu diyebildiniz mi: "Gezi Parkı'ndayız, arkasındayız." diyorsunuz?
MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Diğerlerini hiç görmüyor musunuz?
BÜLENT TURAN (Devamla) - "Bunun karşısındayız." diyebildiniz mi?
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Mersin) - Bunun Gezi'yle ne alakası var?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şu alakası var.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Ölenler için özür dilediniz mi, yaralananlar için özür dilediniz mi?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Sizler, yıllardan beri "diktatör" diyerek?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Vurduklarınız için özür dilediniz mi, Uludere için özür dilediniz mi?
BÜLENT TURAN (Devamla) - ?bağırarak, çağırarak iş yaptınız ama bu millet bunlara yeni değil. Bakın, elimde bir gazete örneği var.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Allah Allah! Öyle laf ediyorsunuz.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Güya, Tayyip Erdoğan diktatör. CHP'nin o yıllardaki Genel Başkanı, Özal'ın sivil diktatör olduğunu söylediler. Diktatörlük falan hikâye, bunu hepimiz biliyoruz. Dert başka, bunu hepimiz biliyoruz.
Devam ediyorum: Ne dedi CHP'nin o zamanki yetkilileri? Menderes'le ilgili aynı ifadeyi kullandılar "sivil diktatör" dediler. Kim iş yapıyorsa, kim milletin yanındaysa, kim milletle omuz omuza yürüyorsa ona "diktatör" dediniz, "Üslubu bozuk." dediniz. Eğer diktatör olsaydı bu adam, dün 11 tane insanla beş saat ne konuşurdu?
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Mahkeme kararlarını niye uygulamıyorsunuz?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Eğer diktatör olsaydı, şimdiye kadar demediğiniz kalmadı, yazmadığınız kalmadı, her seçime gittik mahkemenin huzurunda.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Her gün herkesle konuşuyor, yapmayın ya! 11 kişiyle konuşmak diktatör olmamanın görüntüsü olur mu ya, bu nasıl bir mantık ya!
BÜLENT TURAN (Devamla) - O yüzden söylüyorum, ya diktatörlüğü bilmiyorsunuz ya sahtekârsınız, diktatörlük değildir bu arkadaşlar.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Ne demek "sahtekârsınız", bu ne demek? Nasıl bunu söylüyorsun?
VAHAP SEÇER (Mersin) - Bu nasıl bir üslup ya?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Başbakanın üslubu ne? Önce Başbakana söyle!
BÜLENT TURAN (Devamla) - Devam ediyorum: Üslupla ilgili eleştiride bulunuyorsunuz.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Ya bir milletvekiline yakışıyor mu? Provokatörün ta daniskası sensin. Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Üslup, öncelikle şu tarzdır, şu tarzdır... Şu üsluba "hayır" diyemeyen, şunu kınamayan sizlersiniz.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Sahtekâr, sahtekâr bu!
BÜLENT TURAN (Devamla) - Devam ediyorum: Dün dediniz ki: "Camiye ayakkabıyla girilmedi, içki içilmedi." Utanır mısınız, bir parça bari utanın. Bunu siz söylediniz, gündem bu değil.
Devam ediyorum: Bak, buna dün "Yalan" dediniz, "Türk Bayrağı yakılmadı, yalan." dediniz. Bunlar da devam ediyor.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Bu olaylara sebebiyet veren, senin gibi üslup takınanlardır.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bakın, kamunun kendi parasıyla alınan, verginizle alınan bu emanetleri yaktılar, içinizden bir taneniz ağzını açıp da "Gençler bunu yapmayın." demediniz.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - 52 tane kilise açtınız, 52 kilise.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Hatta -devam ediyorum- bakınız, birkaç günden beri Twitter'da dağlardan inmeyen bir vekiliniz var, demediğini bırakmadı, yapmadığını bırakmadı; ağzımızı açıp da söylemedik bunları ama ne yazmışsa 2 katını iade ediyoruz, ne demişse 2 katını iade ediyoruz.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Nereye iade ediyorsunuz?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bakın değerli arkadaşlar, polise küfreden sizin vekiliniz; bir kınama gelmedi.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Evet.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Başbakana küfreden, çocuklara para veren sizin vekiliniz, bir kınama gelemedi.
MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Bunlar doğru şeyler değil.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Genel Başkan Yardımcınız "Göstericilerden bir tanesi panzerin altında kaldı." dedi, "Ayıp be!" demediniz.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Gene CHP mi suçlu yani sizin hiç suçunuz yok mu? Her şeyden CHP sorumlu, sizin hiçbir sorumluluğunuz yok yani!
BÜLENT TURAN (Devamla) - Twitter'dan neler söylendi, ağzınızı açmadınız. Adının başında "profesör" olan sözüm ona bir ilim adamınız, polislerle bizim partimizin adını özdeşleştirerek neler söyledi, ağzıma almıyorum ama "profesörlükle adamlık aynı yerde olmayabiliyormuş"u gösterdi, ağzınızı açmadınız.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sizin bandınız bozuk, bandınız.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Dün bir sorumsuz, densiz, haysiyetsiz bir vekiliniz?
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Evet, ajan mı?
BÜLENT TURAN (Devamla) - ?çıktı ve sizin yanınızda dedi ki?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Bak ne diyor, göster.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bakın, ismini vermeyeceğim, dedi ki: "Türkiye'nin Başbakanı protestoculara toplu katliam emri verdi."
RECEP ÖZEL (Isparta) - İngilizce verdi.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - İngilizce yazdı.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Yazıklar olsun, yazıklar olsun!
GÜRKUT ACAR (Antalya) - 5 kişi öldü, 5 bin kişi yaralandı.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Devam ediyorum: Her zaman Türkçe yazan bu vekil, dün İngilizce yazdı. Soruyorum: Kimden talimat aldınız?
ÖZDAL ÜÇER (Van) - Roboski katliamının emrini kim verdi?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Kime yazıyorsunuz, ne istiyorsunuz?
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Bembeyaz oldu bembeyaz, gelemedi.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Ve devam ediyorum: Eğer siz bu "tweet'i, "Türkiye'nin Başbakanı katliam emri verdi." densizliğini tek parti yıllarında yapsaydınız, muhtemelen bugün istiklal mahkemelerinde hesap veriyordunuz. Size yazıklar olsun diyorum sadece.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Siz de hesabını vereceksiniz bütün bunların mahkemelerde, merak etmeyin!
BÜLENT TURAN (Devamla) - Eğer içinizde 1 tane yürekli adam varsa bekliyorum, buraya çıkacak ve diyecek ki: "Hata yaptık, ayıp ettik."
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Bunların hesabını vereceksiniz bir gün mahkemelerde.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Dediler ki: "Mesele Gezi Parkı'na çıkmak değil, ağaç değil, daha ilerisi." Ve bunlara "Ayıp!" demediniz. Elimde notlarım var. Bu ülkenin ağaçlandırılması için, yeşillendirilmesi için neler yaptığımızla ilgili notlarım var, isteyene veririm. Hani hep kızıyorsunuz ya seksen yılda yapılan bu kadar, on yılda yapılan bu kadar. Çok fazlasını yapmışız ve daha çok yapacağız. Kimseyle çevreciliğimizi tartışmayız, ağaç sevgimizi tartışmayız ama içinizden, Allah aşkına, şurada olan vekil sayınız 10 tane yok ama Gezi'de belki 20 tane var.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Senden kaç kişi var, senden?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bir defa çıkıp da adam gibi deyin ki: "Ey millet, gelin de bu sorunu beraber çözelim." Bizi bir defa şaşırtın.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Sen nasıl bir üsluba sahipsin ya?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Genel Başkanınız çıksın desin ki: "Ey gençler, yaptığınız eylem baş tacı ama çığırından çıkıyor, yeter." diyebilsin.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Sen nasıl bir milletvekilisin ya? Sen topluma nasıl örnek olacaksın? Sen bu üslupla mı toplumu sakinleştireceksin?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bağırmaktan başka bir işe yaramıyorsunuz.
Bakın değerli arkadaşlar, ya hatalarla yüzleşirsiniz ya da yüzsüzleşirsiniz. Artık yüzleşin bu hatalarınızla?
VAHAP SEÇER (Mersin) - Ağzından pislik dökülüyor, farkında değilsin.
BÜLENT TURAN (Devamla) - ?artık bu hatalarınızla yüzleşin.
İstiyorum ki bu ülkenin ana muhalefet partisi temsilcisi çıksın "Sokaktaki şiddete karşıyız." desin, "Şu başörtülülere yapılanlara karşıyız." desin, "Ayıp etmişler." desin, "Gençler gelin, ben sizi götüreyim Başbakana." desin. Böyle bir üslup yok değerli arkadaşlar. Ama, o yüzden, siz olmadığınızdan dolayı millet sokaklarda.
Ama, bilin ki AK PARTİ'yi sermaye kurmadı, AK PARTİ'yi siz götüremeyeceksiniz. Millete yanlış yapmadığımız müddetçe milletle olan yürüyüşümüz devam edecek.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)