| Konu: | ORTA ASYA VE KAFKASLAR BÖLGESEL BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ KOMİSYONU ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 120 |
| Tarih: | 13.06.2013 |
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, burada biraz evvel, Avrupa Parlamentosunun bugün aldığı kararla ilgili olarak görüşlerini bizimle paylaşan Cumhuriyet Halk Partisi temsilcisi bazı ithamlarda ve iddialarda bulundu. Kendisi, Türkiye'de son on iki gündür yaşanan olayların sevk ve yönlendiricisi olarak CHP'yi gördüğümüzü iddia etti. Biz hiçbir zaman "Bu eylemlerin sevk ve yönlendirmesi CHP tarafından yapılıyor." demedik. Ama bu eylemler içerisinde figüran oldukları kesindir. Çünkü, bu eylemler içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin bizzat katıldığı, bizzat insanlara çağrıda bulunduğu, o gösterilerde Türkiye Cumhuriyeti'nin görevli güvenlik güçlerine ana avrat küfrettiği, ellerine sopalar aldığı bütün ulusal kanallarda gösterilmiştir. Bununla ilgili belgeler, fotoğraflar oldukça boldur. Bu yüzden, CHP'nin bu olaylarda figüran olduğu kesinleşmiştir.
Ama bu olayların ortaya koyduğu bir başka gerçek vardır. Aslında, meydanlara çıkan gençler, Türkiye'de adam gibi bir muhalefet partisi olmadığı için kendi muhalif söylemlerini kendileri dillendirmek durumunda kalmışlardır. Normalde bu görüşlerin, milletin temsilcisi olan vekiller aracılığıyla burada dillendirilmesi gerekirken, maalesef, o gençler kendi söylemlerini kendileri dile getirmek durumunda kalmışlardır.
Şimdi, bugün kabul edilen Avrupa Parlamentosu raporunun baş mimarı, Avrupa Parlamentosundaki sosyal demokratların lideri Sayın Swoboda'dır. Sayın Swoboda'nın birkaç gündür yaptığı açıklamaları yakından takip ediyoruz. Sayın Swoboda'yı en son, ana muhalefet partimizin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'na verdiği randevuyu iptal etmesiyle Türkiye'de gündeme geldiğini hatırlıyoruz.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Yok, "Cahilce açıklamalar yapıyor Başbakan." dedi, oradan hatırlıyoruz.
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Kendisi "Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına `Katil.' diyen bir sosyal demokrat liderle görüşmem." diye açıklama dahi yaptı.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Peki "Başbakan cahilce açıklamalar yapıyor." dedi mi?
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Şimdi, o gün orada bu tavrını eleştiren ana muhalefet partimiz, bugün Sayın Swoboda'nın önderliğinde ortaya konan bu raporun, acaba, Sayın Swoboda'nın Türkiye'deki sosyal demokratlara olan o soğuk tavrını dengelemek için atılmış bir adım olduğunu da değerlendiriyor mu, merak ediyorum.
Şimdi, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde, çok daha masum gösterileri bir şiddet sarmalına çeviren Avrupa Birliği üyesi ülkelerin güvenlik güçlerinin tavırlarına baktığımız zaman, Türk polisinin gerçekten son on iki gün içerisinde cansiparane bir şekilde vatandaşlarımızın can güvenliğini korumak için, ülkemizi, şehirlerimizi korumak için muazzam bir çaba içerisinde olduklarını görüyoruz ama bu süreçte hata yapanlar varsa onunla ilgili zaten araştırmalar yapılıyor, tahkikatlar yapılıyor. Daha dün 3 polis görevlisi görevden el çektirildi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanını Avrupa Parlamentosu kararı diyaloğa davet ediyor, daha ilk günden itibaren diyalog çabası içerisine giren bir Hükûmetimiz var, Başbakanımız var; Başbakan Yardımcımız Sayın Arınç Başbakan Vekili olarak Taksim grubuyla zaten görüştü. Dün Sayın Başbakanımız dört buçuk saatlik bir toplantı yaptı. Bu arada, farklı kesimleri temsil eden Türkiye'nin entelektüel sanatçıları, yazarları bu konularla ilgili olarak birçok bakanımızla ve Başbakanımızla bizzat görüştü. Ama Avrupa Birliği üyesi ülkelerde neler olduğunu hatırlayalım. Yunanistan'da yaşanan gösterilerde, Londra'daki hâlen devam edegelen bazı gösterilerde, Paris'teki ayaklanmalarda o ülkelerin güvenlik güçleri vatandaşına karanfil mi dağıttı? Bizim polisimiz burada karanfil bile dağıttı. Burada, vatandaşlarımızın gerçekten can güvenliğini, mal güvenliğini korumak adına bu kadar büyük bir hassasiyetle görev yapan bütün güvenlik güçlerimizi itham altında bırakmayı ben doğru bulmuyorum. İçlerinde hata yapan varsa cezalarını alırlar. Bu kürsüde Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı bizzat muhalefet partilerimize hitaben, cevaben yaptığı konuşmada bu soruşturmaların bizzat kendisi tarafından takip edileceğini ilan etti ve sonuçlarını bu kürsüden sizlerle paylaşacağını ilan etti. Sayın milletvekillerimizin bu unutkanlığını da bu vesileyle not etmek istiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Birliği standartlarının da üzerinde, cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak için yani bugünün çağdaş medeniyetler seviyesi Avrupa Birliği standartlarıysa onun da üzerine çıkmak için gerekli reformları atma konusunda kararlıdır.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Hangi reformu yaptın ya?
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Bakın, bu cumartesi günü Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin 4 bakanı; İçişleri Bakanımız, Adalet Bakanımız, Dışişleri Bakanımız ve Avrupa Birliği Bakanı olarak benim ev sahipliğimde, Bakanlığımızda reform izleme grubu toplantısını gerçekleştireceğiz.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Kaç adam öldü. Hangi demokrasiden bahsediyorsun ya?
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Bürokratlarımızla birlikte, bu sürecin özellikle Türkiye'nin attığı reform adımlarına yansıması ve bundan sonraki süreçte atılması gereken adımları değerlendirmek için biz bunu bile bir vesile hâline getirip kararlılığımızı ortaya koyuyoruz.
Daha dün Sayın Başbakanımız gerekirse bu konuda, Gezi Parkı'nda yapılması öngörülen Topçu Kışlası'yla ilgili olarak İstanbul halkının görüşlerine başvurabileceğimizi ilan etti.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Yargı kararı var ya, neye başvuruyorsunuz? Yargı kararı var.
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Biz demokrasiyi güçlendirmek istiyoruz ama demokrasinin en doğal platformu olan siyasi partilerin mitinglerini bile endişeyle karşılayan bir muhalefet zihniyetimiz var.
KAMER GENÇ (Tunceli) - O zaman aklınız neredeydi, bu kadar zulümden sonra şimdi referanduma gidiyorsun? O kadar insanın gözü kör oldu, o kadar insan öldü.
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, biz demokrasiyi güçlendirmeye çalışıyoruz.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Demokrasi bu mudur?
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Çok şükür, mensubu olduğum ve mensubu olmaktan da onur duyduğum Adalet ve Kalkınma Partisinin hiçbir üyesi, hiçbir temsilcisi bugüne kadar darbe çığırtkanlığı yapmamıştır. (AK PARTİ sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar) Siz darbe çığırtkanlığı yapanların, darbecilerin kurduğu meclislerin üyeleri olarak gelip burada bize demokrasi dersi vermeye kalkmayın. Herkesin geçmişteki duruşu çok nettir, çok açıktır. Türkiye Cumhuriyeti, reformları konusunda vatandaşının yaşam standartlarını daha da yükseltme konusunda kararlıdır. Bizim için Avrupa Birliği süreci, sonucundan çok daha önemli olan bir yoldur. Benim ülkemin 81 ilinde de Almanya'daki otoban standartlarının yakalanması, İngiltere'deki eğitim standartlarının yakalanması?
KAMER GENÇ (Tunceli) - Orta Çağ eğitimi getiriyorsunuz.
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - ?İsveç'teki insan hakları, ifade özgürlüğü standartlarının yakalanması, İtalya'daki moda, marka standartlarının yakalanması, Fransa'daki gıda, hijyen standartlarının yakalanması Avrupa Birliği sürecinin en önemli hedefidir.
Sonucunda belki biz de Norveç gibi, İsviçre gibi üye olmama yolunda bir tercih de ortaya koyabiliriz, onun kararını milletimiz verir. Bugüne kadar her zaman kaçtığınız ve hor gördüğünüz, "göbeğini kaşır, bidon kafalı" diye hakaret ettiğiniz o milletimiz bizim başımızın tacıdır; kararı onlar verir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
KAMER GENÇ (Tunceli) - Kim dedi? Siz dediniz onu.
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Avrupa Parlamentosunun bugün aldığı karar ancak CHP'ye malzeme olur. Biz bu tür kararları hak ettikleri kadar önemseriz, hak ettikleri kadar ilgi gösteririz. Türkiye Cumhuriyeti devleti ne yaptığını bilen bir devlettir. Biz, devlet olma geleneği bin yılı aşmış bir milletin temsilcileriyiz. Burada bu hassasiyetlere hepimizin önem göstermesi gerekir.
Avrupa Birliği içerisinde de Türkiye'yle olan müzakere sürecini askıya almak isteyenlere buradan, bu ülkenin en önemli kürsüsünden bir cevap vermek istiyorum. Türkiye ile ilişkileri askıya almak, Türkiye için değil, Avrupa Birliği için bir tehdittir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Türkiye, ültimatom kabul etmez; Türkiye, tehdit kabul etmez; Türkiye, kendi ayaklarının üzerinde dik durabilen ama diklenmeyen, vatandaşıyla el ele, çok daha aydınlık yarınları kurma konusunda kararlı olan bir hükûmete sahiptir.
Bugün Avrupa Birliği üyesi ülkelerin kendi reform süreçlerine baktığımız zaman, kendi krizlerini nasıl yönettiklerine baktığımız zaman, şu anda Avrupa'nın en güçlü, en reformcu ve en kararlı hükûmetinin Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Avrupa Birliği sürecindeki ülkelerin siyasi liderlerinin kendi ülkelerindeki popülaritesine ve vatandaşlarının kendilerine olan güven olgusuna baktığınız zaman, şu anda dünyanın en önde gelen liderlerinden bir tanesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olduğu çok açık, net görülmektedir.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Buna sen bile gülersin ya!
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Bunu ben söylemiyorum, bunu Washington Post gazetesi bugün yazıyor. Washington Post gazetesi "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yüzde 62'si Tayyip Erdoğan'a güvenirken Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlarının sadece yüzde 42'si Obama'ya güveniyor, İngiltere vatandaşlarının sadece yüzde 38'i Cameron'a güveniyor." diyor.
MUHARREM İNCE (Yalova) - O zaman Amerika'da aday yapalım onu ya!
KAMER GENÇ (Tunceli) - İyi işte o zaman, Cumhurbaşkanlığına aday olsun da görelim.
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Bu rakamları biz söylemiyoruz, bunu uluslararası araştırmacılar yazıyor ve son günlerde yaptıkları son derece tek taraflı, son derece yıpratıcı yayınlarla hepimizin kızgınlığını alan Batı medyası söylüyor, onlar bile itiraf ediyor.
Bakın, son günlerde özellikle bazı Batılı medya kuruluşlarının reklam dahi almadan, saatlerce Taksim Meydanı'ndan yayın yapması herkesi düşündürmelidir. Körfez Savaşı'ndan bu yana hiçbir konuda bu kadar hassasiyetle yayın yapmayan o yayın kuruluşları, Suriye'de günde ortalama 100 vatandaşını öldüren eli kanlı diktatörü bile -ki siz "diktatör" diyemediniz, hâlâ o Esed diktatörünü, vahşisini kınayamadınız ama- Suriye'de her gün?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - "Esad" nasıl "Esed" oldu, onu bir anlatır mısınız?
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - ?hayatını kaybeden yüzlerce insanın dramını bile gündeme taşımazken, Türkiye'de polisimizin, güvenlik güçlerimizin, belediyemizin, valiliğimizin, emniyetimizin ve Hükûmetimizin çok büyük bir hassasiyetle, mümkün olduğu kadar, vatandaşımızın can ve mal güvenliğini koruyabilmek için üzerinde durduğu bu süreci sanki Türkiye'de çok kötü şeyler oluyormuş gibi göstermeye çalışmaktadır. Türkiye'deki vatandaşlarımızın, milletimizin hissiyatları sabahın üçünde havaalanında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını karşılayan 150 bin kişinin bir araya gelmesiyle ortaya konmuştur. Ankara'ya indiği zaman, kendisini karşılamak için yollara dökülen 1 milyon Ankaralının sevgi ve coşkusuyla ortaya konmuştur.
Bugün, Türkiye'nin içinde de, Avrupa'da da, farklı ülkelerde de Sayın Başbakanımızın karizmasını kıskananlar olabilir, onlara yapabileceğimiz bir şey yok. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Benim onlara söyleyeceğim tek bir şey var: Nazar etme ne olur, çalış belki senin de olur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)