GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ÖDEME VE MENKUL KIYMET MUTABAKAT SİSTEMLERİ, ÖDEME HİZMETLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI HAKKINDA KANUN TASARISI (S. SAYISI: 473)
Yasama Yılı:3
Birleşim:123
Tarih:20.06.2013

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, 473 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 8'inci maddesi üzerine verdiğimiz önerge hakkında söz aldım.

Kaldığımız yerden devam ediyorum. Gezi olaylarının yarattığı bir psikolojik durumu, bir psikiyatrik durumu sizlere anlatmaya çalışıyordum, herkes nasibine ne düşüyorsa elbette onu alacaktır. Az önce ben konuşmayı yapıp bitirdiğimde sayın grup başkan vekiliniz dedi ki: "Sen doktorsun da, ne doktorusun?" Ben çocuk doktoruyum. Psikiyatri stajı aldım, psikiyatri derslerini de başarıyla verdim ancak Sayın Başbakan aldığı eğitimde acaba jinekoloji eğitimi aldı mı, jinekolog gibi konuşuyor? Antropoloji eğitimi aldı mı, antropolog gibi konuşuyor? Nükleer enerji dersi aldı mı, nükleer mühendis gibi konuşuyor? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Gastronomi dersi aldı mı acaba, gastronom gibi konuşuyor? Moda eğitimi aldı mı, modacı gibi konuşuyor? Velhasıl, astronota varana kadar bunları çıkarırsınız. Yalnız, "Bu kadar çok şeyi ben yaparım." diyen bir durumun tanımını ben tıpta bilmiyorum, henüz tıpta bu işin adı konmamış olabilir ama sizlerin sayesinde yakında bunun da adı konacaktır.

Evet, arkadaşlar, Gezi olaylarının, Gezi direnişinin yarattığı psikiyatrik tahribat veyahut da bazı psikiyatrik durumların ortaya çıkması durumunda nelerle karşılaştığımızı size anlatıyordum.

AHMET YENİ (Samsun) - Provokatörlere baktın mı?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sayın milletvekilleri, oradan bağırıp durmayın, hakikaten anlamıyorum. Eğer medeni bir? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar, dinleyelim lütfen.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - ?ilişki istiyorsanız konuşmam bittiğinde gelirsiniz bir çay içeriz, size anlatırım. Oradan gerçekten anlaşılmıyor.

AHMET YENİ (Samsun) - Anlaşılır, anlaşılır.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şimdi, psikiyatrik tanımlara devam ediyorum. "Kim ne derse desin ben bildiğimi yaparım. Bu Gezi olaylarını da en iyi bilen benim, her şeyi bilen benim." demenin karşılığı tıpta megalomanidir ve bu megalomanik durum da acilen değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir.

HÜSEYİN UZÜLMEZ (Konya) - Aynaya baktın mı, aynaya?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ya, niye hemen zıplıyorsunuz yani üstünüze mi alındınız? Yani üstünüze alındıysanız bağırmaya gerek yok, benim arkadaşlarım var, gönderirim sizi değerlendirirler.

HÜSEYİN UZÜLMEZ (Konya) - Ayna tuttum.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Birazcık strese girince sağa sola saldırma işlemine psikiyatride "agresyon" denir ve bu agresyon derhâl değerlendirilmelidir.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Hocam, kendini tarif ediyorsun.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Yansıtma yapmaktan vazgeçin yoksa ben sizden de şüphe edeceğim artık.

Kendini aşırı sevmek ve beğenme işine de biz tıpta narsisizm diyoruz. Narsisizm de acilen değerlendirilmelidir, tıbbi müdahale gerektirir, tedavi gerektirir.

AHMET YENİ (Samsun) - Millet seviyor, millet!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Anlıyorum üstününüze alınıyorsunuz bazı şeyleri ama tutanakları getirtip de dikkatlice incelediğiniz zaman benim genel bir değerlendirme yaptığımı anlayacaksınız.

AHMET YENİ (Samsun) - Cumartesi günü Samsun'u seyret.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bir insan bir söylediğini kısa sürede yalanlıyorsa ve tam tersini söylüyorsa biz buna tıpta "kişilik ayrışması" yani "splitting" diyoruz. Bu da çok tehlikeli bir durumdur. Kişilik ayrışması olan ve "splitting"i olan insanların da derhâl tedavi edilmesi gerekir.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Kime uyuyor o, kime, biliyor musunuz?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şimdi, bir insan "Herkes bana komplo kuruyor, herkes benim kuyumu kazıyor. Hem ulusal hem uluslararası güçler benim ayağımı kaydırmaya çalışıyor." diyorsa bunun tıptaki karşılığı paranoyadır. Paranoya da tehlikeli bir durumdur ve derhâl tedavi edilmesi gerekir.

Eğer bir insan "Ben aşırı yorgunum." diyor, konuşurken gözleri kapanıyorsa bunun adına biz tıpta "tükenmişlik sendromu" yani "exhausting syndrome" diyoruz ve bu "exhausting syndrome" da gerçekten tehlikeli bir durumdur ve derhâl tedavi edilmelidir.

Şimdi, bu durumlar insan içindir arkadaşlar; olabilir. Kiminin karnı ağrır, kiminin başı ağrır, kiminin ayağı ağrır, kiminin de ruhu bozulur. Ayağı ağrıyanlar ortopediste giderler, başı ağrıyanlar nöroloğa giderler, ruhunda, kendinde bu saydıklarımdan hissedenler varsa da ruh doktoruna giderler. Şimdi, o yüzden? Hele hele bu insanlar bazı yönetim noktalarında ise bunların sağlıkları bizi de ilgilendirir çünkü bu problemlerle atılan her adımda gerçekten büyük sıkıntılar ortaya çıkabilir. O yüzden hepimiz -ben dâhil olmak üzere- eğer kendimizde bu gibi sorunları görüyor isek doktora gitmeliyiz. Ama şunu söyleyeyim: Psikiyatrik hastalar kendilerinde bu sorunların olmadığını iddia ederler, inkâr ederler. O zaman dostları "Gel, seni bir doktora götüreyim." der ve yardımcı olur.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)