| Konu: | SAKARYA'DA YAŞANAN ÇEVRE VE SAĞLIK SORUNLARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 124 |
| Tarih: | 25.06.2013 |
MÜNİR KUTLUATA (Sakarya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Sakarya'da yaşanmakta olan önemli sorunlar hakkında gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, Sakarya'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 92'nci yıl dönümü münasebetiyle, düşmanı defeden kahramanları saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. Onların torunları olan Sakaryalı hemşehrilerimi de gönülden tebrik ediyorum.
Sakarya, ekonominin bütün sektörlerinde önemli yere sahip bulunan bir ilimizdir. Marmara Bölgesi'ndeki özel konumu, bu ilimizi öncelerden önemli bir sanayi kenti hâline getirmişti. Verimli tarım topraklarına sahip olması tarımdaki önemini devamlı artırmıştır. Devamlı artan ve dinamik bir nüfusa sahip olması, hizmetler sektöründe Sakarya'ya yine öncelerden beri önemli bir yer sağlamıştı ama ne yazık ki bütün bu özellikleri son dönemde büyük oranda erozyona uğramaktadır.
Sakarya, Türkiye ekonomisi ve sosyal bünyesindeki köklü bozulmaları en derinden yaşamak zorunda kalan illerimizden bir tanesidir. Sakarya, AKP iktidarından önce önemli bir sanayi merkezi konumunda iken, şimdi İstanbul ve Kocaelinden taşan ve Türkiye'nin diğer bölgelerinde yer bulamayan kirli sanayilerin tacizine maruz kalan bir il durumuna gelmiştir. Ne yazık ki bu kirli sanayi ilgisinin bir siyasi mihmandarlık çerçevesinde yürütüldüğünü de görmekteyiz. Sakarya, şu anda, Karasu Darıçayırı örneğinde olduğu gibi, yerleşim merkezi üzerine çimento fabrikası kurulabilen; Söğütlü örneğinde olduğu gibi, tarım ve mera arazileri üzerine çevrim santralleri kurma teşebbüsleriyle büyük çevre tahribatına maruz kalmış bir bölgemiz durumundadır.
İlde imalat sanayisine yönelenler her türlü güçlükle karşılaşırken, kamuya ait doğal kaynakların yağmasının çok yaygın olduğu görülmektedir; taş ocağı furyası bunun örneğidir. Yeni bir taş ocağı yağmasından Sapanca Yanık köyü, cesur direnişiyle önce kurtulmuşken, şimdi Kocaeli bölgesinden yeni bir taarruza maruz kalmaktadır.
Kocaelindeki büyük sanayi kuruluşlarının Sapanca Gölü'nün suyunu çekmelerine izin verilmesi, gölü inşaat atıklarıyla dolduran yağmacı tutumların yeni bir örneğini sergilemektedir. Adapazarı'nın ana içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü'nü besleyen tatlı su kaynaklarının, göle ulaşamadan ticari meta hâlinde şişelenip piyasaya sürülme olayı büyük hız kazanmıştır.
Önemli bir tarım merkezi olan ilimizde aşırı bir borçlanma ve fakirleşme her gün artmaktadır. Kamu ve özel bankalar, tarım kredi kooperatifi borçları dâhil olmak üzere Sakarya'da çiftçi borçlarının 240 milyon lira olduğu hesap edilmektedir. Bunu 34 bin civarında olan çiftçi aileye oranlarsak, her çiftçinin Sakarya'da 70 bin Türk liralık bir borç batağına saplandığı ve bu borcun da yüzde 60'ının yeni yapılandırma gören borçlar olduğu bilinmektedir. Çiftçinin, üretemiyor, kazanamıyor olmasının?(Gürültüler)
Evet, Sayın Başkan?
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkanım, yani böyle bir görüşme adabı olabilir mi ya?
BAŞKAN - Sayın Vural, ne yapmamı öneriyorsunuz?
OKTAY VURAL (İzmir) - Hatibe saygısızlık, zatıalinize saygısızlık?
BAŞKAN - Yani, ben demin uyardım, elime sopa alıp aşağı inecek hâlim yok.
Buyurun Sayın Kutluata.
MÜNİR KUTLUATA (Devamla) - Efendim, zamanı bir ayarlayabilir miyiz lütfen? Lütfen efendim, gerçekten?
BAŞKAN - Sayın Kutluata, lütfen buyurun.
MÜNİR KUTLUATA (Devamla) - Ben devam edeceğim ama zamanımı lütfen dikkate alın.
BAŞKAN - Bir dakika vereceğim size.
MÜNİR KUTLUATA (Devamla) - Sağ olun.
Efendim, böyle bir borç batağıyla karşı karşıyadır çiftçimiz, Sakarya bunun en önemli örneklerindendir.
Bu gidiş, bu fakirleşme, bu işsizleşme, bu sanayisizleşme Sakarya'da icra dairelerinin sayısını 2'den 6'ya çıkarmış, icra dosyalarının sayısını 134 bine çıkarmıştır yani her aileye ortalama neredeyse her 6 nüfusa 1 icra dosyası düşer hâle gelmiştir. Devletinden kömür yardımı almak zorunda kalan aile sayısı her yıl artarak 16.300'lere çıkmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Şimdi bir dakika ekliyorum, tamamlayın lütfen.
MÜNİR KUTLUATA (Devamla) - Lütfen efendim.
Bu, toplam aile sayısının yüzde 12'sine tekabül etmektedir. Bu gidişin sonucu olarak bölgemizde çok sayıda asayiş olayı yaşanmakta ve asayiş olaylarının sayısı her geçen gün artmak suretiyle, son iki yılda şahsa karşı işlenen suçlarda yüzde 60, mala karşı işlenen suçlarda yüzde 53 oranında artış göstermiş bulunmaktadır. Yani, bir tarafta yaklaşık rakamlarla 9 binden 15 bine çıkarken -suç oranı- mala yönelik suçlarda 3 binden 5 bine çıkmış bulunmaktadır ki buna jandarmayı ilgilendiren asayiş olayları dâhil değildir.
Değerli milletvekilleri, 2/B konusunda Türkiye'de yaşanan sorunları biliyoruz ama Sakarya'da yaşanan ilave bir 2/B sorunu var ki o da tapuları vatandaşa verilmeden kamu kuruluşları tarafından bu alanlara el koyuluyor olmasıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MÜNİR KUTLUATA (Devamla) - Bunlardan Karasu bölgesinde 2.800 dönümlük bir araziye TOKİ tarafından el koyulması, ilgili bakan -Çevre Bakanı- tarafından durdurulmuştu. Şimdi aynı güçlük Sapanca Uzunkum köyünde yaşanmaktadır. Yine, belki, Sayın Bakanın ilgisiyle, TOKİ'nin el koymak istediği, köylünün hakkı olan bu arazileri kurtarmak mümkün olur.