| Konu: | ADIYAMAN MİLLETVEKİLİ AHMET AYDIN'IN SATAŞMA NEDENİYLE YAPTIĞI KONUŞMA SIRASINDA CUMHURİYET HALK PARTİSİNE VE ŞAHSINA SATAŞMASI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 129 |
| Tarih: | 03.07.2013 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, bakın, elmayla armudu birbirine karıştırmamak lazım. Bu öneriyi yazan benim, arkadaşlarımızla beraber verdik ama siz müzakereden kaçtınız.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu gibi gerçek bir komisyon kurulsun, en azından görünüşte eşit olalım, bu şekilde işe başlayalım, zaten burada çoğunluğunuz var, her şeyi yapıyorsunuz. Türkiye'nin en zor meselesini, hatta dünyanın en zor meselesini sizin çoğunluğunuza teslim etmeyelim çünkü elimizde Uludere komisyonu örneği var. O nedenle, dedik ki: "Çoğunluğunuzdan vazgeçin." Meclis Genel Sekreterine sordum ben, tanıktır "Olabilir." dedi bize. "Adalet ve Kalkınma Partisi isterse üye vermeyebilir ve sizinle eşit sayıda olabilir." dedi ama siz aldınız burada emrivaki yaptınız, biz de imzamızı çektik. Yoksa, biz çözümün yanındayız ama Sayın Başbakanın yanında değiliz. Kusura bakmasın, onun yanında değiliz. Sonuna kadar barışın yanındayız, sonuna kadar. Bir insanın ölmemesi için elimizden ne gelirse yapacağız, ne gelirse. Onu yapacağız ama Sayın Başbakanın bilmediğimiz gündemiyle ilgili onun yanında olmak zorunda değiliz.
"Gelin, bu Mecliste eşit şartlarda komisyon kuralım." dedik, diyen benim ama siz ne yaptınız? Şimdi, siz buna komisyon diyor musunuz? 10 AKP üyesi var, 1 BDP üyesi var. Böyle komisyon olur mu! Böyle Çözüm Komisyonu olur mu! Olmaz. Yine, orada olurduk eşit sayıda, burada çoğunluğunuz var, istediğinizi yapardınız ama siz görünüşte bile mutabakata yanaşmadınız, görünüşte bile yanaşmadınız. Bizim karşı çıktığımız odur. Yoksa, işte, önerilerimiz açık. Niye gelmiyorsunuz yapalım? Size soruyorum.
Bakın, barış jest gerektirir. Başbakana, Başbakanın yardımcılarına birçok uzman gidiyor, ben biliyorum, hepsini biliyorum, onlardan çok daha önce görüşmüşüm. Çok doğru şeyler söylüyorlar ama onların her "doğru" dediğinin Sayın Başbakan ve sizler tam tersini yapıyorsunuz, uygulama ortada. En acı dili konuşuyorsunuz en olmadık zamanda. Benim içim acıdığı için böyle konuşuyorum. Yaşadım, biliyorum ve bunun tersinin Türkiye'ye çok acı olacağını biliyorum. O yüzden, size öneri yapanların önerisi gibi konuşun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Çatışma nasıl çözülür? Ama dediklerinin tam tersini yapıyorsunuz, dediğimiz budur.
Kimse de benim samimiyetimi sorgulayamaz. Benim geçmişim ortada, kimse sorgulayamaz. Nereden geldiğimi herkes biliyor, hangi partiden geldiğimi çok iyi biliyor, yaptıklarımız ortada, yasa tasarılarımız ortada; gelin, sizi samimiyete davet ediyorum. Temel hak ve özgürlükler pazarlık konusu olmaz, gelin, beraber Mecliste yapalım, bunu söylüyoruz.
Teşekkür ediyorum.