| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 129 |
| Tarih: | 03.07.2013 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Efendim, çok teşekkür ediyorum.
Öncelikle, tabii, "torba yasa" diye ifade edilen, çeşitli kanunlarda değişiklik içeren düzenlemeler İç Tüzük'ün gereği. Aynı zamanda Türkiye?
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Neresinde yazıyor?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - İç Tüzük'te yok böyle bir şey.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Müsaade eder misiniz, bitirelim arkadaşlar.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - İç Tüzük Komisyonu üyesi olarak söylüyorum, böyle bir şey yok efendim.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Yani, çeşitli kanunlarda değişikliği içeren, temel yasa olarak?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - "Torba yasa" diye bir şey yok.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Şimdi, bu düzenlemeler aslında nereden kaynaklanıyor, nasıl torbaya dönüşüyor?
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Biz bulamadık da yerini öğrenelim diye soruyorum.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Mehmet Bey, sizin sorunuza cevaben söylüyorum.
Şimdi, bu düzenlemeler gerektirmeyecek bir Genel Kurul çalışması sağlanabilse, kanaatime göre, bu düzenlemelere ihtiyaç duyulmayacak. Aslında bu düzenlemelere geneli itibarıyla yaygın olmasına hepimizin karşı çıkması gerekiyor. Plan ve Bütçe Komisyonunda da ben bütün açık yüreklilikle ifade ettim, bundan hepimizin hoşnut olduğu gibi bir durum söz konusu değil ama bir ihtiyaç. Bu ihtiyacı doğuran nedenlerden bir tanesi, bizim Genel Kurul çalışmamızın bu sistemden kaynaklandığını da görmemiz gerekiyor. Onun için İç Tüzük düzenlemelerinin bir an önce yapılmasında ve Genel Kurul çalışmalarının daha verimli ve torba kanunlara ihtiyaç duymayacak ?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Bakan, AKP bugün masadan kalktı.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - ? bir noktaya taşınması bir açıdan bu işin çözümü konusunda yeterli olur düşüncesindeyim.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Bakan, partiniz bugün masadan kalktı.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani "Muhalefetin sesini iyice kısalım, geçiriverelim." diyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Hayır efendim, hayır.
Şimdi, bir diğer konu: Camilerdeki bedelsiz arazilerle ilgili bir teknik soru soruldu. Bu düzenlemeyle cami, mescit, ve Kur'an kurslarının parçası olan ve ticari faaliyetler için kullanılan kısımlardan elde edilen gelirlerin bir kısmının Diyanet İşleri Başkanlığına aktarılacağı?
KAMER GENÇ (Tunceli) - O önemli değil, oraya tahsis edilen hazine arazisini söyle.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - ?bir kısmının Diyanet İşleri Başkanlığına aktarılacağı?
KAMER GENÇ (Tunceli) - O önemli değil canım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - ?bir kısmının da bakım, onarım, aydınlatma gibi alanlarda kullanılması öngörülmektedir. Ne kadar arazi, ne kadar iş yeri var, bunu yazılı olarak takdim etmeyi, öyle tahmin ediyorum, sizler de uygun bulursunuz.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ne yani, Bakansınız, o zaman burada cevap ver.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Burada başka bir şey var Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Bu, sözleşmelilerle ilgili olarak değerli arkadaşlar, şu anda kapsamda olanları ben, sizlere ifade edeyim: 72.500 civarında 4/B'liler, 23 bin civarında mahalli idarelerde çalışan sözleşmeliler ve Sağlık Bakanlığı bünyesindeki sözleşmelilerden ibarettir. Kurumsal sözleşmelilerle ilgili yüce Meclisin bir takdiri olur ise kurumsal sözleşmelileri de katma arzusunda ve düşüncesindeyiz. Tabii ki yüce Meclisin takdiridir.
"Kadroya geçmeyen kaç kişi vardır sözleşmeli olarak?" diye bir soru soruldu: 76.666 kişi KİT'lerde sözleşmeli olarak devam edecekler, sanatçı olarak 4.752 kişi sözleşmeli kadrosuna devam edecek. Usta yöneticiler bu kapsamda bulunmamaktadır.
Bir diğer soru sosyal güvenlik destek primiyle ilgili soruldu. Sosyal güvenlik destek primi 1999 yılında yürürlüğe girdi. Anayasa Mahkemesine de götürüldü ve Anayasa Mahkemesi bu uygulamayı iptal etmedi ama bunun yanında şunu ifade edeyim: Bu, nereden kaynaklandı? Yani bizden önceki Hükûmet döneminde olan bir hadisedir. Şöyle bir haklılığı var: Genç emekliliğin yani 38, 40, 42 yaşındaki emekliliğin getirmiş olduğu bir düzenlemedir bu. Eğer bizde de gelişmiş, çağdaş ülkelerde olduğu gibi bir emeklilik düzeni olmuş olsaydı, popülist yaklaşımlar olmamış olsaydı, ben inanıyorum ki sosyal güvenlik destek primine ihtiyaç duyulmayacaktı. Şu anda 50 yaşında emeklilik söz konusu. Bu, her yıl -bir yıl, iki yıl- yükselmeye devam ediyor. 55-60'lı yaşlara gelindiğinde sosyal güvenlik destek priminin artık ihtiyaç olmaktan çıkacağı inancı içerisindeyim. Yani emeklilik yaşıyla paralellik arz eden bir durum olduğunu burada belirtmek istiyorum çünkü genç bir nüfusumuz var. Bu nüfusun istihdamıyla ilgili, emeklilerin bir başka işte çalışması yanında genç nüfusa iş vermek önceliğinden hareket etmek durumundayız.
Şimdi, kamu personel rejimiyle ilgili, aslında, çalışmalarımız var. Fakat bunu derli toplu bir şekilde huzurlarınıza getirememiş bulunmaktayız. Şimdi personelle ilgili bazı düzenlemeleri getiriyoruz.
Burada 4/C'yle ilgili bir soru soruldu. 4/C'liler? Biliyorsunuz, 4/C statüsü bizim iktidarımız döneminde ihdas edildi. Daha önce, özelleştirme kapsamında olan kuruluşlar özelleşince, kurumlar özelleşince personel aslında kamuda çalışma şansına sahip değildi. Bu şekilde, hatırlayabildiğim kadarıyla 4/C kapsamı oluşturulunca, 4/C statüsü oluşturulunca 7.500 civarında, özelleştirmeden dolayı işsiz olarak sokakta olan vatandaşımız vardı. Onların talepleri doğrultusunda 4/C statüsü oluşturuldu ve bugün talepler tabii ki olacak, bunu saygıyla karşılıyoruz ama ben ifade ettim, bugün sözleşmelilerle ilgili bir düzenlemeyi ve kadroya alınmasını sağlıyoruz. 4/C'lilerle ilgili yaptığımız değerlendirmede ağustos ayında toplu sözleşme masasında geçtiğimiz yılda 4/C'liler gündemdeydi ve bir aylık bir çalışma, yirmi sekiz günlük ilave bir çalışma imkânı 4/C'lilere tanınmış ve on iki ay çalışır noktaya gelmiş bulunmaktadırlar. Bu yıl da inşallah onların sosyal hakları ve ekonomik durumları ve şu anda karşı karşıya bulundukları sıkıntıları ağustos ayındaki toplu sözleşme masasında ele almayı uygun bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Çankırı Çerkeş'le ilgili, et entegre tesisiyle ilgili sayın milletvekilimizin ifade ettiği gibi, ben işçilerle bir görüşme yaptım. Burada ifade edildiği gibi yine dört ay maaş almadıklarını, ücret almadıklarını tespit ettik ve firmayla şu anda biz de aracı olarak görüşüyoruz. Gerek sendika gerek firma gerekse bu konuda Bakanlık olarak üzerimize düşen her türlü enstrümanı kullanarak buradaki işçilerimizin hele ramazan ayı gelirken bir mağduriyet yaşamamaları konusunda bir çaba içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki 4/C'lilerle ilgili yanılmıyorsam bir soru sordu. Büyük ihtimalle sorunun şekli de Sayın Başkana tevcih edilmiş bir soru diye ben anladım ama 4/C'lilerle ilgili az önce ifade ettiğim gibi bir değerlendirmeyi tekrar yapmayı da uygun bulmuyorum.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Başka 4/C'liler de var Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Yaşa takılanlar tabii sık sık gündeme gelen bir konu; bu da 1999 yılında çıkan önemli bir yasadır, önemli bir düzenlemedir. Bu konuda sosyal güvenlik sistemiyle ilgili yaptığımız tüm düzenlemelerde muhalefet partilerinin çok duyarlı ve çok sağlıklı bir yaklaşım içerisinde olduklarını sosyal güvenlik reformunu yaparken de bizzat ben yaşadım. Dolayısıyla bu hassas konuda popülist bir yaklaşımın Türkiye'ye neler kaybettirdiğini bizim Hükûmetimiz ifade etmiyor, 99 yılındaki Hükûmetimiz de gördüğü için önemli bir düzenleme yapmıştır. Bu düzenlemeye saygı duyuyoruz, doğru bir düzenlemedir ama "Yaşa takılan" dediğimiz, o dönemde çalışan ve bir gece içerisinde çıkan yasadan dolayı ertesi günü çeşitli sürprizlerle karşılaşan vatandaşlarımızın durumu dikkate alınmadan bir düzenleme yapılmış, ben onu ifade ediyorum. Yani bir yasal düzenlemeyi yapıyorsanız bu düzenlemeyi geleceğe dönük yapmanız gerekiyor, o yasadan sonra işe gireceklere yapılması gerekiyor idi ama o güne kadar çalışanları da kapsadığı için bugün bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Biz toplumun tüm kesimlerinin taleplerine karşı duyarlıyız ve her konunun çözülmesini isteriz ama her konu çözülecek diye bir enstrüman da henüz icat edilmiş değil. Ama vatandaşlarımızı dinliyoruz, sorunlarının çözümü konusunda da sağlıklı bir iradeyi ortaya koymuş olduğumuzu burada belirtmek istiyorum.