| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 129 |
| Tarih: | 03.07.2013 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
İş ve meslek danışmanlarının kadroya alınması konusu soruldu. İş ve meslek danışmanları kadroya alınıyor bu düzenlemeyle. Kadroya alınma talepleri de var. Sözleşmeli personel olarak kalmak istemiyorlar ama ücretlerinde kısmi bir artış, azalış var mı, onu şu anda cevaplandıracak durumda değilim ama kadroya alınacakları kesin.
Vekil imam-hatiplerle ilgili, az önce Sayın Genç "Hazineye ait, Diyanete tahsisli cami, mescitlere ait ticari yerlerin kiralarının geliri ne kadardır?" diye bir soru sordu. 2007'yle 2012 yılları arasında toplam 54 milyon liralık gelir var, 54. "Bunlardan kaç tanesi kiraya verildi, kirada olan ne kadar?" diye soruluyor. 946 adet yer veya iş yeri, neyse, kiraya verilmiş durumda. Bu vekil-imam hatiplerin sayısı, şu anda kadroya geçecek olanların sayısı 2.081. Bunların ücretleri 1.900 lira olacak. "Efendim, din görevlilerini alıyorsunuz, öğretmenleri almıyorsunuz." Ağustos ayında da 42 bin öğretmen alacağız, Devlet Personel Başkanlığı bünyesinde 42 bin öğretmen alınacak.
KAMER GENÇ (Tunceli) - İmtihan yapmadan alıyorsunuz.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Onlar sınava giriyor Bakanım, bunları sınavsız alıyorsunuz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Şimdi, diğer bir konu: Belediyede sözleşmelilerin sayısı soruldu. 23 bin sözleşmeli personel var belediyelerde. Bunlar kadroya alınmaktadırlar.
Uzman er ve erbaşla ilgili, yaşla ilgili bir çalışmamızın olmadığını ama Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde bir çalışma var mı, ilgili Bakan arkadaşa, Bakanımıza sormamız gerekmektedir.
Bir diğer konu dört yıllık lisans mezunu işçilerin bu kapsamda şu anda kadroya alınmasıyla ilgili bir düzenleme, tasarı veya teklifte böyle bir düzenleme yok.
TÜİK personeliyle ilgili, 4/C kapsamında, bunlar özelleştirme kapsamında gelen çalışanlar değil, bunlarla ilgili, az önce ifade ettiğim gibi, yine, bunların da toplamı 19 bin özelleştirmeden gelen, geri kalan 4 bin de TÜİK ve benzeri kurumlarda çalışan 4/C'liler var. Bunların haklarıyla ilgili, sosyal konumlarıyla, özlük haklarıyla ilgili ağustos ayında bir değerlendirme yapacağız ve buna göre bir statü değişikliği gerekiyor ise bu çerçevede ağustos ayındaki toplu sözleşmeden sonra daha net bir değerlendirme yapma imkânımız olacak.
Ayrıca burada özellikle tarımla ilgili, değerli arkadaşlarımızın konuşmalarında önemli soruları oldu. Orada şöyle bir durum var: Tarım desteklemeleriyle ilgili yaptığımız düzenlemede şunu amaçlamaktayız. Bir çiftçi düşününüz, ürettiği mal var, ürün var, bu ürünü tüccara satıyor. Tüccara satıldıktan sonra tüccar kendisine bir belge veriyor, fatura veya benzeri şekilde. Bu yapılan incelemelerde bu faturalarda naylon veya sahte belge olduğu görülüyor. Bu belgeden dolayı üreticilerimizin, çiftçilerimizin desteklemeleri kesiliyor veya o süre içerisinde verilen desteklemeleri faiziyle geri isteniyor. Bu konu tabii ki yaklaşık 85 bin çiftçimizi ilgilendiriyor, 55 ilde 85 bin çiftçiyi ilgilendiriyor yani burada kürsüde öyle bir şey ifade edildi ki sanki belli illere dönük, belli çiftçilere dönük bir düzenleme yapılıyor. Böyle bir şey söz konusu değil. 55 il, 85 bin çiftçi ve yaklaşık 200 milyon liralık bir bedelden bahsediyoruz. Burada yargıda olan konuların affı veya oradan, yargıdan vazgeçme gibi bir durum söz konusu değil. Bu süreçler aynen devam edecek. Bakanlık tarafından yapılan incelemede bunların gerçek üretim yaptığının tespit edilmesi hâlinde hak ettikleri destekleme ödemelerinin yapılacağı hükme bağlanmaktadır.
Çiftçinin bir mağduriyeti var. Çiftçinin mağduriyetini gidermeye dönük bir düzenleme olduğunu özellikle belirtmek istiyorum.
50/D'ler öğrenci yanılmıyorsam, onlarla ilgili bir düzenlemeyi bugünkü çalışmamız içermemektedir.
Ayrıca, taşeron işçileriyle ilgili de şunu ifade edeyim: Çok yoğun bir çalışma yaptık, elimizde taslaklar hazır fakat uzlaşmada zorlandığımız bir konu yani bir örnek verecek olursam, kıdem tazminatı konusu. Taşeron işçiler hak edemiyor ama kamuda bulunan diğer işçilerimiz tazminatı hak ediyorlar. Bunun taşeron işçileri tarafından da hak edilmesiyle ilgili mutlaka bütün çalışanları kapsayan bir şekle dönüşmesi gerekiyor. Bu konuda farklı görüşler var. Biri bu.
Bunun yanında, yargıda olan -ifade ettiğiniz gibi- hususlar var, yargının vermiş olduğu kararlar var. Tabii ki mevzuatımız çerçevesinde ya tüm tazminatlarını ödeyerek yargının vermiş olduğu karar çerçevesinde işçinin tazminatlarını ödeyeceksiniz veya bunları kadrolu işçi olarak alacaksınız. Burada da kadroya aldığınız zaman, başka türlü itirazlar gelmektedir çünkü binlerce işçi bu, sırada bekleyen binlerce işçi var, başka sorunlar meydana gelmekte. Bu da bizim düzenlememizde ve ekim ayı içerisinde taşeron çalışanlarıyla ilgili, yani alt işveren çalışanlarıyla ilgili derli toplu bir düzenlemeyi yasama yılının başında getirip bu konuyu sonuçlandırma kararlılığında olduğumuzu bir kez daha burada belirtmiş oluyorum.
Halk eğitimde çalışan usta öğreticilerle ilgili, onların sosyal haklarıyla ilgili önemli iyileştirmeler yaptık, sosyal güvenceleriyle ilgili, borçlanmalarıyla ilgili önemli düzenlemeler gerçekleştirdik ama kadroya alınma talepleri var. Bu düzenlemede bunların yer almadığını belirtmek istiyorum.
Mevsimlik işçilerle ilgili veya "part-time" çalışanlarla ilgili veya altı ayın altında çalışan işçilerle ilgili sürenin kadroya alınıp tamamlanması, on iki aya dönüştürülmesi. Bildiğiniz gibi, 227 bin işçiyle ilgili bir düzenlemeyi yapmıştık altı ay çalışanlarla ilgili. Altı ayın altında çalışanlarla ilgili bir düzenleme yok. O altı aylık kuralın geçerli olduğunu belirtmek istiyorum.
Çok teşekkür ediyorum arkadaşlar.